Nuzul 3261

veḳâleti-mraetü fir`avne ḳurratü `aynil lî velek. lâ taḳtülûh. `asâ ey yenfe`anâ ev netteḫiẕehû veledev vehüm lâ yeş`urûn.

Türkçe:
Firavun'un karısı şöyle dedi: "Benim için de senin için de bir göz aydınlığıdır bu. Öldürmeyin onu, bize yararı olabilir, yahut onu çocuk ediniriz." Onlar işin farkında olmuyorlardı.
İngilizce:
The wife of Pharaoh said: "(Here is) joy of the eye, for me and for thee: slay him not. It may be that he will be use to us, or we may adopt him as a son." And they perceived not (what they were doing)!
Fransızca:
Et la femme de Pharaon dit : "(Cet enfant) réjouira mon oeil et le tien ! Ne le tuez pas. Il pourrait nous être utile ou le prendrons-nous pour enfant". Et ils ne pressentaient rien.
Almanca:
Und die Frau von Pharao sagte: "Es ist eine Freude für mich und für dich. Tötet ihn nicht, vielleicht nützt er uns oder wir nehmen ihn zum Sohn." Und sie merkten nichts.
Rusça:
Жена Фараона сказала: "Вот услада очей для меня и тебя. Не убивайте его! Быть может, он принесет нам пользу, или же мы усыновим его". Они ни о чем не подозревали.
Arapça:
وَقَالَتِ امْرَأَتُ فِرْعَوْنَ قُرَّتُ عَيْنٍ لِّي وَلَكَ ۖ لَا تَقْتُلُوهُ عَسَىٰ أَن يَنفَعَنَا أَوْ نَتَّخِذَهُ وَلَدًا وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Firavun'un karısı (sepetin içinden çocuk çıkınca kocasına), "İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlad ediniriz" dedi. Halbuki onlar işin sonunu sezemiyorlardı.
Diyanet Vakfı:
Firavun'un karısı (sepetin içinden erkek çocuk çıkınca kocasına:) Benim ve senin için göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz, dedi. Halbuki onlar (işin sonunu) sezemiyorlardı.
Nuzul 3261 beslemesine abone olun.