
elleẕîne yeḳûlûne rabbenâ innenâ âmennâ fagfir lenâ ẕünûbenâ veḳinâ `aẕâbe-nnâr.
Türkçe:
Kullar ki, şöyle derler: "Ey Rabbimiz, kuşkusuz olarak sana inandık. Bağışla günahlarımızı, ateş azabından koru bizi!"
İngilizce:
(Namely), those who say: "Our Lord! we have indeed believed: forgive us, then, our sins, and save us from the agony of the Fire;"-
Fransızca:
qui disent : "ô notre Seigneur, nous avons foi; pardonne-nous donc nos péchés, et protège-nous du châtiment du Feu",
Almanca:
Es sind diejenigen, die sagen: "Unser HERR! Wir haben ja den Iman verinnerlicht, so vergib uns unsere Verfehlungen und bewahre uns vor der Peinigung des Feuers!
Rusça:
которые говорят: "Господь наш! Воистину, мы уверовали. Прости же нам наши грехи и защити нас от мучений в Огне".
Arapça:
الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا إِنَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar ki, "Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi ateş azabından koru!" derler.
Diyanet Vakfı:
(Bu nimetler) "Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!" diyen;
