Nuzul 3035

inne fî ẕâlike leâyeh. vemâ kâne ekŝeruhüm mü'minîn.

Türkçe:
Kuşkusuz, bütün bunlarda mutlaka bir ibret vardır. Ama onların çoğu müminler değil.
İngilizce:
Verily in this is a Sign but most of them do not believe.
Fransızca:
Voilà bien là un signe; cependant, la plupart d'entre eux ne croient pas.
Almanca:
Gewiß, darin ist doch eine Aya. Und viele von ihnen waren keine Mumin.
Rusça:
Воистину, в этом - знамение, но большинство их не стали верующими.
Arapça:
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً ۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz bunda bir âyet (alınacak bir ders) vardır; oysa çokları iman etmiş değillerdir.
Diyanet Vakfı:
Bunda elbet (alınacak) büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.
Nuzul 3035 beslemesine abone olun.