
veḳâlû esâṭîru-l'evvelîne-ktetebehâ fehiye tümlâ `aleyhi bükratev veeṣîlâ.
Türkçe:
Dediler ki: "Öncekilerin masallarıdır bu. Birilerine yazdırdı onu. O ona sabah-akşam birileri tarafından yazdırılıyor."
İngilizce:
And they say: "Tales of the ancients, which he has caused to be written: and they are dictated before him morning and evening."
Fransızca:
Et ils disent : "Ce sont des contes d'anciens qu'il se fait écrire ! On les lui dicte matin et soir ! "
Almanca:
Und sie sagten: "Dies sind die Legenden der Vorfahren, die er schreiben ließ, so werden sie ihm morgens und abends diktiert."
Rusça:
Они говорят: "Это - сказки древних народов. Он попросил записать их, и их читают ему утром и после полудня".
Arapça:
وَقَالُوا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ اكْتَتَبَهَا فَهِيَ تُمْلَىٰ عَلَيْهِ بُكْرَةً وَأَصِيلًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kur'ân öncekilerin masallarıdır; başkalarına yazdırmış da sabah akşam kendisine okunmaktadır dediler.
Diyanet Vakfı:
Yine onlar dediler ki: (Bu ayetler), onun, başkasına yazdırıp da kendisine sabah-akşam okunmakta olan, öncekilere ait masallardır.
