
sûratün enzelnâhâ veferaḍnâhâ veenzelnâ fîhâ âyâtim beyyinâtil le`alleküm teẕekkerûn.
Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ سُورَةٌ أَنزَلْنَاهَا وَفَرَضْنَاهَا وَأَنزَلْنَا فِيهَا آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ لَّعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
Türkçe:
Bir suredir, indirdik onu; farz kıldık onu... Ve içinde açık-seçik ayetler indirdik ki, düşünüp ders alabilesiniz.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(İşte bu âyetler) bizim indirdiğimiz ve (hükümlerini üzerinize) farz kıldığımız bir sûredir. Belki düşünüp öğüt alırsınız diye onda açık açık âyetler indirdik.
Diyanet Vakfı:
(Bu) Bizim inzal ettiğimiz ve (hükümlerini üzerinize) farz kıldığımız bir suredir. Belki düşünüp öğüt alırsınız diye onda açık seçik ayetler indirdik.
İngilizce:
A sura which We have sent down and which We have ordained in it have We sent down Clear Signs, in order that ye may receive admonition.
Fransızca:
Voici une Sourate que Nous avons fait descendre et que Nous avons imposée, et Nous y avons fait descendre des versets explicites afin que vous vous souveniez".
Almanca:
Diese ist eine Sura, dieWIR hinabsandten und geboten, und darin sandten WIR deutliche Ayat hinab, damit ihr euch besinnt.
Rusça:
Вот сура, которую Мы ниспослали и сделали законом. Мы ниспослали в ней ясные знамения, чтобы вы могли помянуть назидание.
Açıklama:
