
inne fî ẕâlike leâyâtiv vein künnâ lemübtelîn.
Türkçe:
Biz onları imtihan ediyor idiysek de bunda elbette ibretler vardır!
İngilizce:
Verily in this there are Signs (for men to understand); (thus) do We try (men).
Fransızca:
Voilà bien là des signes. Nous sommes certes Celui qui éprouve.
Almanca:
Gewiß, darin gibt sind zweifelsohne Ayat, und WIR waren doch Prüfende!
Rusça:
Воистину, в этом есть знамения. Воистину, Мы подвергаем испытанию.
Arapça:
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ وَإِن كُنَّا لَمُبْتَلِينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz bunda sizin için birtakım ibretler vardır. Çünkü biz, kullarımızı böyle denemişizdir.
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz bunda (Nuh ve kavminin başından geçenlerde) birtakım ibretler vardır. Hakikaten biz (kullarımızı böyle) deneriz.
