Sayfa 344

 
00:00

feiẕe-steveyte ente vemem me`ake `ale-lfülki feḳuli-lḥamdü lillâhi-lleẕî neccânâ mine-lḳavmi-żżâlimîn.

Arapça:

فَإِذَا اسْتَوَيْتَ أَنتَ وَمَن مَّعَكَ عَلَى الْفُلْكِ فَقُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي نَجَّانَا مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ

Türkçe:

Sen, yanındakilerle birlikte geminin üzerine çıktığında şöyle de: "Zalimler topluluğundan bizi kurtaran Allah'a hamt olsun!"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sen, yanındakilerle beraber gemiye yerleştiğinde: "Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a hamdolsun" de.

Diyanet Vakfı:

Sen, yanındakilerle birlikte gemiye yerleştiğinde: "Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a hamdolsun" de.

İngilizce:

And when thou hast embarked on the Ark - thou and those with thee,- say: "Praise be to Allah, Who has saved us from the people who do wrong."

Fransızca:

Et lorsque tu seras installé, toi et ceux qui sont avec toi, dans l'arche, dis : "Louange à Allah qui nous a sauvés du peuple des injustes."

Almanca:

Sogleich du mit denjenigen mit dir auf dem Schiff stehst, sag: "Alhamdulillah: Alles Lob gebührt ALLAH, Der uns von den unrechtbegehenden Leuten errettete.

Rusça:

А когда ты и те, кто с тобой, сядите в ковчег, скажи: "Хвала Аллаху, Который спас нас от несправедливых людей!"

Açıklama:
 
00:00

veḳur rabbi enzilnî münzelem mübârakev veente ḫayru-lmünzilîn.

Arapça:

وَقُل رَّبِّ أَنزِلْنِي مُنزَلًا مُّبَارَكًا وَأَنتَ خَيْرُ الْمُنزِلِينَ

Türkçe:

Şunu da söyle: "Rabbim, beni bereketli bir yere indir! Sen, konuk ağırlayanların en hayırlısısın."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ve de ki: "Rabbim! Beni mübarek bir yere indir. Sen, konuklatanların en hayırlısısın."

Diyanet Vakfı:

Ve de ki: Rabbim! Beni bereketli bir yere indir. Sen, iskan edenlerin en hayırlısısın.

İngilizce:

And say: "O my Lord! enable me to disembark with thy blessing: for Thou art the Best to enable (us) to disembark."

Fransızca:

Et dis : "Seigneur, fais-moi débarquer d'un débarquement béni. Tu es Celui qui procure le meilleur débarquement".

Almanca:

Und sag: "Mein HERR! Bringe mich in einer Unterbringung voller Baraka unter. Und DU bist Der Beste der Unterbringenden."

Rusça:

Скажи также: "Господи! Приведи меня к благословенному месту, ведь Ты - Наилучший из расселяющих"".

Açıklama:
 
00:00

inne fî ẕâlike leâyâtiv vein künnâ lemübtelîn.

Arapça:

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ وَإِن كُنَّا لَمُبْتَلِينَ

Türkçe:

Biz onları imtihan ediyor idiysek de bunda elbette ibretler vardır!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Şüphesiz bunda sizin için birtakım ibretler vardır. Çünkü biz, kullarımızı böyle denemişizdir.

Diyanet Vakfı:

Şüphesiz bunda (Nuh ve kavminin başından geçenlerde) birtakım ibretler vardır. Hakikaten biz (kullarımızı böyle) deneriz.

İngilizce:

Verily in this there are Signs (for men to understand); (thus) do We try (men).

Fransızca:

Voilà bien là des signes. Nous sommes certes Celui qui éprouve.

Almanca:

Gewiß, darin gibt sind zweifelsohne Ayat, und WIR waren doch Prüfende!

Rusça:

Воистину, в этом есть знамения. Воистину, Мы подвергаем испытанию.

Açıklama:
 
00:00

ŝümme enşe'nâ mim ba`dihim ḳarnen âḫarîn.

Arapça:

ثُمَّ أَنشَأْنَا مِن بَعْدِهِمْ قَرْنًا آخَرِينَ

Türkçe:

Sonra onların ardından başka bir nesil oluşturduk.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sonra onların ardından bir başka nesil getirdik.

Diyanet Vakfı:

Sonra onların ardından bir başka nesil meydana getirdik.

İngilizce:

Then We raised after them another generation.

Fransızca:

Puis, après eux, Nous avons créé d'autres générations,

Almanca:

Dann ließen WIR nach ihnen eine andere Generation entstehen.

Rusça:

Вслед за ними Мы сотворили другое поколение.

Açıklama:
Sayfa 344 beslemesine abone olun.