
felemmâ eḥassû be'senâ iẕâ hüm minhâ yerküḍûn.
Türkçe:
Şiddetimizi hissettiklerinde hiç vakit geçirmeksizin oradan dört nala kaçıyorlardı.
İngilizce:
Yet, when they felt Our Punishment (coming), behold, they (tried to) flee from it.
Fransızca:
Quand [ces gens] sentirent Notre rigueur ils s'en enfuirent hâtivement.
Almanca:
Und als sie unser Gewalt-Antun wahrnahmen, da rannten sie davon weg.
Rusça:
Когда они чувствовали Наше наказание, то бросались бежать от него.
Arapça:
فَلَمَّا أَحَسُّوا بَأْسَنَا إِذَا هُم مِّنْهَا يَرْكُضُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar azabımızın şiddetini hissettikleri zaman oradan kaçmaya koyuluyorlardı.
Diyanet Vakfı:
Azabımızı hissettiklerinde bir de bakarsın ki oralardan (azap bölgesinden) kaçıyorlar!
