
veenẕirhüm yevme-lḥasrati iẕ ḳuḍiye-l'emr. vehüm fî gafletiv vehüm lâ yü'minûn.
Türkçe:
Sen onları, o hasret günü ile ilgili olarak uyar. Çünkü onlar gaflet içindeyken, iman da etmemişken iş bitirilmiş olacaktır.
İngilizce:
But warn them of the Day of Distress, when the matter will be determined: for (behold,) they are negligent and they do not believe!
Fransızca:
Et avertis-les du jour du Regret , quand tout sera réglé; alors qu'ils sont [dans ce monde] inattentifs et qu'ils ne croient pas.
Almanca:
Und warne sie vor dem Tag der Selbstanklage, wenn die Angelegenheit beschlossen wird, während sie in Achtlosigkeit sind und keinen Iman verinnerlichen.
Rusça:
Предупреди их о Дне печали, когда решение уже будет принято. Но они проявляют беспечность и не веруют.
Arapça:
وَأَنذِرْهُمْ يَوْمَ الْحَسْرَةِ إِذْ قُضِيَ الْأَمْرُ وَهُمْ فِي غَفْلَةٍ وَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Ey Muhammed!) İnsanların pişmanlık duyacağı ve işin bitmiş olacağı (kıyamet) günü ile onları uyar. Onlar hâlâ gaflet içindedirler, onlar iman etmezler.
Diyanet Vakfı:
(Resulüm!) Sen onları pişmanlık ve üzüntü günü hakkında uyar. Çünkü onlar bir gafletin içine dalmış oldukları halde ve henüz iman etmemişken (bakarsın) iş olup bitmiştir.
