
veyec`alûne lillâhi-lbenâti sübḥânehû velehüm mâ yeştehûn.
Türkçe:
Tutuyor, Allah'a kızları nispet ediyorlar. Hâşâ! O, bunlardan arınmıştır. İştah duydukları şeyler de kendilerinin mi?
İngilizce:
And they assign daughters for Allah! - Glory be to Him! - and for themselves (sons,- the issue) they desire!
Fransızca:
Et ils assignent à Allah des filles. Gloire et pureté à Lui ! Et à eux-mêmes, cependant, (ils assignent) ce qu'ils désirent (des fils).
Almanca:
Und sie setzen für ALLAH Töchter ein gepriesen-erhaben ist ER! - und für sich (nur) das, was sie sich wünschen.
Rusça:
Они приписывают Аллаху дочерей. Пречист Он! Себе же они оставляют тех, кого хотят.
Arapça:
وَيَجْعَلُونَ لِلَّهِ الْبَنَاتِ سُبْحَانَهُ ۙ وَلَهُم مَّا يَشْتَهُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar, Allah'a kızlar isnad ediyorlar. O, bundan münezzehtir. Kendilerine ise erkek çocukları isnad ederler.
Diyanet Vakfı:
Onlar, kızların Allah'a ait olduğunu iddia ediyorlar. Haşa! Allah bundan münezzehtir. Beğendikleri de (erkek çocuklar) kendilerinin oluyor.
