Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

57

Ayet No: 

1958

Sayfa No: 

273

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَيَجْعَلُونَ لِلَّهِ الْبَنَاتِ سُبْحَانَهُ ۙ وَلَهُم مَّا يَشْتَهُونَ

Çeviriyazı: 

veyec`alûne lillâhi-lbenâti sübḥânehû velehüm mâ yeştehûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar, Allah'a kızlar isnad ediyorlar. O, bundan münezzehtir. Kendilerine ise erkek çocukları isnad ederler.

Diyanet İşleri: 

Beğendikleri erkek çocukları kendilerine; kızları da Allah'a malediyorlar. O bundan münezzehtir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Haşa, münezzehtir o, kızları olduğunu söylerler Allah'ın, hoşlarına gidenlerse kendilerinindir onlarca.

Şaban Piriş: 

Allah’a kızlar isnat ederler. O, bundan münezzehtir. Kendilerine de arzu ettiklerini. (Erkek çocukları)

Edip Yüksel: 

Yüce ALLAH'a kızları ayırıyorlar; kendilerine de hoşlandıklarını..

Ali Bulaç: 

Ve Allah'a kızlar isnad ediyorlar, (haşa) O Yücedir. Hoşlandıkları (erkek çocuklar) da kendilerinindir.

Suat Yıldırım: 

Allah'ın kızları olduğunu iddia ediyorlar. O, çocuğu olmaktan münezzehtir. Hoşlandıkları erkek çocuklarını ise kendilerine yakıştırırlar. [43,15-18; 53,21-22]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Allah için kızlar isnat edinirler. Hâşâ! O münezzehtir. Kendileri için ise arzu ettiklerini (isnat ederler).

Yaşar Nuri Öztürk: 

Tutuyor, Allah'a kızları nispet ediyorlar. Hâşâ! O, bunlardan arınmıştır. İştah duydukları şeyler de kendilerinin mi?

Bekir Sadak: 

Begenmediklerini Allah´a malederler. Dilleri, guzel seylerin kendilerine ait oldugunu yalan yere soyler durur. Cehennemin onlarin oldugunda ve onceden oraya gideceklerinde suphe yoktur.

İbni Kesir: 

Onlar

Adem Uğur: 

Onlar, kızların Allah´a ait olduğunu iddia ediyorlar. Hâşâ! Allah bundan münezzehtir. Beğendikleri de (erkek çocuklar) kendilerinin oluyor.

İskender Ali Mihr: 

Ve Allah´a, kızlar isnat ediyorlar. O, Sübhan´dır (Allah çocuk edinmekten münezzehtir). Ve beğendikleri (tercih ettikleri

Celal Yıldırım: 

Bir de Allah´a kızlar nisbet ederler

Tefhim ul Kuran: 

Ve Allah´a kızlar isnad ediyorlar, (haşa) O yücedir. Hoşlandıkları (erkek çocuklar) da kendilerinindir.

Fransızca: 

Et ils assignent à Allah des filles. Gloire et pureté à Lui ! Et à eux-mêmes, cependant, (ils assignent) ce qu'ils désirent (des fils).

İspanyolca: 

Atribuyen hijas a Alá -¡gloria a Él!- y a sí mismos se atribuyen lo que desean.

İtalyanca: 

Attribuiscono figlie ad Allah - Gloria a Lui! - e a loro stessi quello che più desiderano.

Almanca: 

Und sie setzen für ALLAH Töchter ein – gepriesen-erhaben ist ER! - und für sich (nur) das, was sie sich wünschen.

Çince: 

他们以女儿归真主--赞颂真主,超绝万物--而以他们所愿望的归自己。

Hollandaca: 

Zij schrijven aan God dochters toe; dit zij ver van hem! en zij begeeren die niet voor zich zelven.

Rusça: 

Они приписывают Аллаху дочерей. Пречист Он! Себе же они оставляют тех, кого хотят.

Somalice: 

Waxayna u yeelaan Eebe Gabdho waa ka Nasahanyahay, iyaguna waxay yeelan waxay rabaan.

Swahilice: 

Na wanamfanyia Mwenyezi Mungu ati ana mabinti, Subhanahu, Aliye takasika! Na wao wenyewe, ati ndio wawe na hayo wanayo yatamani!

Uygurca: 

ئۇلار اﷲ قا قىزلارنى نىسبەت بېرىدۇ، اﷲ (بۇنداق بوھتاندىن) پاكتۇر، ئۇلار ئۆزى ئارزۇ قىلىدىغانلىرىنى ئۆزلىرىگە نىسبەت بېرىدۇ

Japonca: 

またかれらは,アッラーには女児があると言う。何ともったいないことよ。自分たちには自分の願うもの(男児)があるというのに。

Arapça (Ürdün): 

(ويجعلون لله البنات) بقولهم الملائكة بنات الله (سبحانه) تنزيهاً له عما زعموا (ولهم ما يشتهون) ـه أي البنون والجملة في محل رفع أو نصب بيجعل، المعنى يجعلون له البنات التي يكرهونها وهو منزه عن الولد ويجعلون لهم الأبناء الذين يختارونهم فيختصون بالأسنى كقوله "" فاستفتهم ألربك البنات ولهم البنون "".

Hintçe: 

और ये लोग ख़ुदा के लिए बेटियाँ तजवीज़ करते हैं (सुबान अल्लाह) वह उस से पाक व पाकीज़ा है

Tayca: 

และพวกเขาตั้งบุตรีให้แก่อัลลอฮ์ มหาบริสุทธิ์แด่พระองค์ และสำหรับพวกเขามีสิ่งที่พวกเขาใคร่จะมี(บุตรชาย

İbranice: 

הם מייחסים לאלוהים בנות. ישתבח שמו! ומייחסים לעצמם מה שיחפצו (מן הבנים)

Hırvatça: 

Oni Allahu kćeri pripisuju - Uzvišen je On! - a sebi ono što priželjkuju.

Rumence: 

Ei fac lui Dumnezeu fiice, Mărire Lui, iar lor ceea ce poftesc!

Transliteration: 

WayajAAaloona lillahi albanati subhanahu walahum ma yashtahoona

Türkçe: 

Tutuyor, Allah'a kızları nispet ediyorlar. Hâşâ! O, bunlardan arınmıştır. İştah duydukları şeyler de kendilerinin mi?

Sahih International: 

And they attribute to Allah daughters - exalted is He - and for them is what they desire.

İngilizce: 

And they assign daughters for Allah! - Glory be to Him! - and for themselves (sons,- the issue) they desire!

Azerbaycanca: 

Onlar Allaha qızlar isnad edirlər/ (Mələklər Allahın qızlarıdır, deyirlər). Allaha pakdır, müqəddəsdir. (Onun oğula-qıza ehtiyacı yoxdur. ) Özlərinə gəldikdə isə istədiklərini (oğlan uşaqlarını) aid edirdilər.

Süleyman Ateş: 

O şanı yüce Allah'a kızları veriyorlar (melekleri Allah'ın kızları sanıyorlar) da kendilerine hoşlandıkları(erkek çocukları)nı (alıyorlar). (Kız çocuklarından arlanıyorlar. Peki ama neden arlandıkları şeyleri Allah'a layık görüyorlar?)

Diyanet Vakfı: 

Onlar, kızların Allah'a ait olduğunu iddia ediyorlar. Haşa! Allah bundan münezzehtir. Beğendikleri de (erkek çocuklar) kendilerinin oluyor.

Erhan Aktaş: 

Kız çocuklarını Allah’a yakıştırıyorlar. O, bundan münezzehtir.(1) Hoşlandıklarını(2) da kendilerine ayırıyorlar.

Kral Fahd: 

Onlar, kızların Allah'a ait olduğunu iddia ediyorlar. Hâşâ! Allah bundan münezzehtir. Beğendikleri de (erkek çocuklar) kendilerinin oluyor.

Hasan Basri Çantay: 

Bir de onlar Allaha kızlar isnâd ederler. Haaşâ, O (nun şanı) münezzehdir. Kendilerinin candan isteyegeldikleri (oğlan çocuğuna gelince:) bu da onlarındır!

Muhammed Esed: 

Ayrıca, kızları Allah´a yakıştırırken -oysa O tüm beşeri bağlardan uzaktır, yücedir- kendileri için (sanki buna güçleri yetermiş gibi) hoşlarına gideni (seçmek isterler):

Gültekin Onan: 

Ve Tanrı´ya kızlar isnad ediyorlar, (haşa) O yücedir. Hoşlandıkları (erkek çocuklar) da kendilerinindir.

Ali Fikri Yavuz: 

Hem Allah’a kızlar da isnad ediyorlar (Melekler Allah’ın kızlarıdır, diyorlar.) Haşâ, Allah bunlardan münezzehtir. Tuhaf şey! Halbuki kendilerinin istediği oğlan çocuktur.

Portekizce: 

E atribuem filhas a Deus! Glorificado seja! E anseiam, para si, somente o que desejam.

İsveççe: 

Och de tilldelar Gud döttrar - stor är Han i Sin härlighet! - men åt sig [väljer de] det som de själva önskar.

Farsça: 

و دختران را [به عنوان فرزند] برای خدا قرار می دهند، او منزّه [از توالد و تناسل] است؛ ولی برای خودشان آنچه را که [از پسران] میل دارند [به عنوان فرزند قرار می دهند].

Kürtçe: 

ئەو (بت پەرستانە) کچان بۆ خوا دادەنێن (و دەڵێن فریشتەکان کچی خوان) پاک و بێگەردی بۆ خوا، وە بۆ خۆشیان چییان پێ خۆشە (دایدەنێن کە حەزیان لە کوڕە)

Özbekçe: 

Улар қизларни Аллоҳники қилишадир. У (бундан) покдир. Уларга эса, кўнгиллари тусагани (эмиш). (Аллоҳ «қизи бор» деган айбдан покдир. Чунки фарзандга муҳтож бўлиш нуқсондир. Аллоҳнинг ҳеч қандай нуқсони йўқдир. Мушрикларга кўнгиллари тусаган ўғил фарзандлар эмиш. Жоҳилият даврида қиз фарзанд ор-номус ҳисобланар эди. Шунинг учун мушриклардан ҳеч ким қиз фарзанд кўришни хоҳламас эди.)

Malayca: 

Dan mereka mengatakan Allah mempunyai anak-anak perempuan. Maha Suci Ia. Sedang bagi mereka pula mereka sediakan apa yang mereka sukai (anak-anak lelaki).

Arnavutça: 

Ata, Perëndisë i përshkruajnë (mveshin) vajza (duke thën se: Engjëjt janë vajzat e Perëndisë). Qoftë lavdëruar Ai (dhe larg nga kjo), e për vete (përvetësojnë) atë që dëshirojnë (fëmijë-meshkuj).

Bulgarca: 

И отреждат за Аллах дъщерите - пречист е Той!, - а за себе си - онова, което възжелават.

Sırpça: 

Они Аллаху приписују кћери - Узвишен је Он! - А себи оно што прижељкују.

Çekçe: 

A dávají Bohu - sláva Jemu - dcery, zatímco sami mají to, po čem toužili.

Urduca: 

یہ خدا کے لیے بیٹیاں تجویز کرتے ہیں سبحان اللہ! اور اِن کے لیے وہ جو یہ خود چاہیں؟

Tacikçe: 

Барои Худо духтарон коил мешаванд — Ӯ пок аст — ва барои худ ҳар чӣ дӯст доранд.

Tatarca: 

Дәхи Аллаһуның кызлары бар, дип, ифтира кылалар, мондый кимчелектән Аллаһуны пакь дип белегез! Алар фикеренчә: үзләре сөйгән ир балалар аларга була да, әмма алар сөймәгән кыз балалар Аллаһуга була, имеш.

Endonezyaca: 

Dan mereka menetapkan bagi Allah anak-anak perempuan. Maha Suci Allah, sedang untuk mereka sendiri (mereka tetapkan) apa yang mereka sukai (yaitu anak-anak laki-laki).

Amharca: 

ለአላህም (ከመላእክት) ሴቶች ልጆችን ያደርጋሉ፡፡ ጥራት ተገባው፡፡ ለእነርሱም የሚፈልጉትን (ወንዶች ልጆችን) ያደርጋሉ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அல்லாஹ்விற்குப் பெண் பிள்ளைகளையும் அவர்களுக்கோ அவர்கள் விரும்புவதையும் ஏற்படுத்திக் கொள்கிறார்கள். அவனோ (சந்ததிகளின் தேவையை விட்டு) மிகப் பரிசுத்தமானவன்.

Korece: 

그들은 하나님께 딸들이 있 다 하니 그분께 영광이 있으소서 그들은 그들이 원하는 것이 있더 라

Vietnamca: 

Chúng gán (các Thiên Thần) là những đứa con gái của Allah - thật trong sạch và tối cao thay Ngài - còn chúng thì gán cho bản thân chúng những gì chúng thực sự mong muốn.