
veleḳad âteynâke seb`am mine-lmeŝânî velḳur'âne-l`ażîm.
Türkçe:
Yemin olsun ki, biz sana ikişerlerden/ikililerden/iç içe kıvrımlar halindeki çift mânalılardan yedi taneyi ve şu büyük Kur'an'ı verdik.
İngilizce:
And We have bestowed upon thee the Seven Oft-repeated (verses) and the Grand Qur'an.
Fransızca:
Nous t'avons certes donné "les sept versets que l'on répété" , ainsi que le Coran sublime.
Almanca:
Und gewiß, bereits ließen WIR dir sieben von Al-mathani und den gigantischen Quran zuteil werden.
Rusça:
Мы даровали тебе семь часто повторяемых сур или аятов и великий Коран.
Arapça:
وَلَقَدْ آتَيْنَاكَ سَبْعًا مِّنَ الْمَثَانِي وَالْقُرْآنَ الْعَظِيمَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti (Fatihayı) ve yüce Kur'ân'ı verdik.
Diyanet Vakfı:
Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi ayeti ve yüce Kur'an'ı verdik.
