
ḫâlidîne fîhâ. lâ yüḫaffefü `anhümü-l`aẕâbü velâ hüm yünżarûn.
Türkçe:
Sürekli o lanetin içindedirler. Ne azapları hafifletilir ne de yüzlerine bakılır.
İngilizce:
They will abide therein: Their penalty will not be lightened, nor will respite be their (lot).
Fransızca:
Ils y demeureront éternellement; le châtiment ne leur sera pas allégé, et on ne leur accordera pas le répit.
Almanca:
Ewig werden sie darin sein, weder wird ihnen die Peinigung erleichtert, noch wird ihnen Verschnaufpause gewährt.
Rusça:
Это продлится вечно. Их мучения не будут облегчены, и они не получат отсрочки.
Arapça:
خَالِدِينَ فِيهَا ۖ لَا يُخَفَّفُ عَنْهُمُ الْعَذَابُ وَلَا هُمْ يُنظَرُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar ebedi olarak onun altında kalırlar. Ne azabları hafifletilir, ne de kendilerine göz açtırılır.
Diyanet Vakfı:
Onlar ebediyen lanet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifletilir ne de onların yüzlerine bakılır.
