Nuzul 1656

 
00:00

feil lem te'tûnî bihî felâ keyle leküm `indî velâ taḳrabûn.

Arapça:

فَإِن لَّمْ تَأْتُونِي بِهِ فَلَا كَيْلَ لَكُمْ عِندِي وَلَا تَقْرَبُونِ

Türkçe:

"Eğer onu bana getirmezseniz, artık yanımda sizin için ölçülecek birşey yok, bir daha bana yaklaşmayın."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Siz eğer onu bana getirmezseniz, bir daha size hiç kile yok, (bir ölçek bile zahire alamazsınız) yanıma da yaklaşmayın.

Diyanet Vakfı:

Eğer onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size verilecek bir ölçek (erzak) yoktur, bana hiç yaklaşmayın!"

İngilizce:

Now if ye bring him not to me, ye shall have no measure (of corn) from me, nor shall ye (even) come near me.

Fransızca:

Et si vous ne me l'amenez pas, alors il n'y aura plus de provision pour vous, chez moi; et vous ne m'approcherez plus".

Almanca:

Und solltet ihr ihn mir nicht bringen, so erhaltet ihr bei mir keine Zumessung (mehr) und kommt nicht in meine Nähe!"

Rusça:

Если же вы не привезете его ко мне, то я не стану отмеривать вам. И тогда даже не приближайтесь ко мне".

Açıklama:
Nuzul 1656 beslemesine abone olun.