
ŝümme ḳîle lilleẕîne żalemû ẕûḳû `aẕâbe-lḫuld. hel tüczevne illâ bimâ küntüm teksibûn.
Arapça:
ثُمَّ قِيلَ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا ذُوقُوا عَذَابَ الْخُلْدِ هَلْ تُجْزَوْنَ إِلَّا بِمَا كُنتُمْ تَكْسِبُونَ
Türkçe:
Sonra, zulmedenlere şöyle denecek: " O uzun süreli azabı tadın! Kazandığınız şeyler dışında bir şeyle cezalandırılmayacaksınız!"
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sonra o zulüm yapanlara "Tadın bakalım şu ebedi azabı!" denilecek. Vaktiyle kazandığınızdan başkası ile mi cezalandırılacaksınız?"
Diyanet Vakfı:
Sonra o (kendilerine) zulmedenlere, "Ebedi azabı tadın!" denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının karşılığını mı bulacaksınız?
İngilizce:
At length will be said to the wrong-doers: 'Taste ye the enduring punishment! ye get but the recompense of what ye earned!'
Fransızca:
Puis il sera dit aux injustes : " Goûtez au châtiment éternel ! êtes-vous rétribués autrement qu'en rapport de ce que vous acquériez ? "
Almanca:
Dann wurde zu denjenigen schwer Verfehlenden gesagt: "Kostet die Peinigung der Ewigkeit! Wird euch etwa anderes vergolten als das, was ihr euch zu erwerben pflegtet?!"
Rusça:
Потом будет сказано тем, кто поступал несправедливо: "Вкусите вечные мучения! Разве вам не воздается только за то, что вы совершали?"
Açıklama:
