
yaḥlifûne leküm literḍav `anhüm. fein terḍav `anhüm feinne-llâhe lâ yerḍâ `ani-lḳavmi-lfâsiḳîn.
Türkçe:
Kendilerinden hoşnut olasınız diye karşınızda yemin ediyorlar. Siz onlardan razı olsanız da Allah, yoldan sapmış bir topluluktan razı olmaz.
İngilizce:
They will swear unto you, that ye may be pleased with them but if ye are pleased with them, Allah is not pleased with those who disobey.
Fransızca:
Ils vous font des serments pour se faire agréer de vous, même si vous les agréez, Allah n'agrée pas les gens pervers.
Almanca:
Sie schwören euch, damit ihr mit ihnen zufrieden seid. Und solltet ihr mit ihnen zufrieden werden, so ist ALLAH mit den fisq-betreibenden Leuten nie zufrieden.
Rusça:
Они станут вам клясться, чтобы вы остались довольны ими. Но даже если вы останетесь довольны ими, Аллах все равно не будет доволен людьми нечестивыми.
Arapça:
يَحْلِفُونَ لَكُمْ لِتَرْضَوْا عَنْهُمْ ۖ فَإِن تَرْضَوْا عَنْهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ لَا يَرْضَىٰ عَنِ الْقَوْمِ الْفَاسِقِينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kendilerinden razı olasınız diye size yemin ederler. Eğer siz onlardan razı olursanız, şunu bilin ki Allah, o fasıklar güruhundan kesinlikle razı olmaz.
Diyanet Vakfı:
Onlardan razı olasınız diye size yemin edecekler. Fakat siz onlardan razı olsanız bile Allah fasıklar topluluğundan asla razı olmaz.
