Nuzul 1321

 
00:00

veiẕâ ünzilet sûratün en âminû billâhi vecâhidû me`a rasûlihi-ste'ẕeneke ülu-ṭṭavli minhüm veḳâlû ẕernâ neküm me`a-lḳâ`idîn.

Arapça:

وَإِذَا أُنزِلَتْ سُورَةٌ أَنْ آمِنُوا بِاللَّهِ وَجَاهِدُوا مَعَ رَسُولِهِ اسْتَأْذَنَكَ أُولُو الطَّوْلِ مِنْهُمْ وَقَالُوا ذَرْنَا نَكُن مَّعَ الْقَاعِدِينَ

Türkçe:

"Allah'a inanın, O'nun resulüyle yan yana cihat edin!" anlamında bir sure indirildiği zaman, onların imkân ve servet sahibi olanları, senden izin isteyerek şöyle demişlerdi: "Bırak bizi, oturanlarla beraber olalım!"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Allah'a iman edin ve Resulü ile birlikte cihada gidin. diye bir sûre indirildiği zaman, içlerinden mal mülk sahibi olanlar senden izin istediler ve "Bırak bizi oturanlarla beraber oturalım." dediler.

Diyanet Vakfı:

"Allah'a inanın, Resulü ile beraber cihad edin" diye bir sure indirildiği zaman, onlardan servet sahibi olanlar, senden izin istediler ve: Bizi bırak (evlerinde) oturanlarla beraber olalım, dediler.

İngilizce:

When a Sura comes down, enjoining them to believe in Allah and to strive and fight along with His Messenger, those with wealth and influence among them ask thee for exemption, and say: "Leave us (behind): we would be with those who sit (at home)."

Fransızca:

Et lorsqu'une Sourate est révélée : "Croyez en Allah et luttez en compagnie de Son messager", les gens qui ont tous les moyens (de combattre) parmi eux te demandent de les dispenser (du combat), et disent : "Laisse-nous avec ceux qui restent".

Almanca:

Und als eine Sura hinabgesandt wurde: "Verinnerlicht den Iman an ALLAH und leistet Dschihad mit Seinem Gesandten", baten dich die Vermögenden unter ihnen um Erlaubnis und sagten: "Laß uns unter den Zurückbleibenden sein!"

Rusça:

Когда была ниспослана сура с повелением уверовать в Аллаха и сражаться вместе с Его Посланником, обладающие богатством среди них стали просить тебя позволить им остаться и сказали: "Оставь нас, мы будем в числе тех, кто остался сидеть".

Açıklama:
Nuzul 1321 beslemesine abone olun.