Nuzul 125

 
00:00

veḳâle-lleẕîne lâ ya`lemûne levlâ yükellimüne-llâhü ev te'tînâ âyeh. keẕâlike ḳâle-lleẕîne min ḳablihim miŝle ḳavlihim. teşâbehet ḳulûbühüm. ḳad beyyenne-l'âyâti liḳavmiy yûḳinûn.

Arapça:

وَقَالَ الَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ لَوْلَا يُكَلِّمُنَا اللَّهُ أَوْ تَأْتِينَا آيَةٌ ۗ كَذَٰلِكَ قَالَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِم مِّثْلَ قَوْلِهِمْ ۘ تَشَابَهَتْ قُلُوبُهُمْ ۗ قَدْ بَيَّنَّا الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ

Türkçe:

Bilgiden yoksun olanlar dedi ki: "Allah bizimle konuşsaydı yahut bize bir mucize gelseydi ya! ..." Onlardan öncekiler de aynen onların dediği gibi demişti. Kalpleri birbirine benzemiştir. Biz ayetleri, gerçeği apaçık bilmek isteyenler için iyiden iyiye açıklamışızdır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Bilgiden nasibi olmayanlar da "Allah bizimle konuşsa ya, yahut bize de bir mucize gelse ya!" dediler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişlerdi. Onların kalbleri birbirlerine benzedi. Gerçekten de yakîne ermek (hakikati bilmek) isteyen bir kavim için biz mucizeleri çok açık seçik gösterdik.

Diyanet Vakfı:

Bilmeyenler dediler ki: Allah bizimle konuşmalı ya da bize bir ayet (mucize) gelmeli değil miydi? Onlardan öncekiler de işte tıpkı onların dediklerini demişlerdi. Kalpleri (akılları) nasıl da birbirine benzedi? Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere ayetleri apaçık gösterdik.

İngilizce:

Say those without knowledge: "Why speaketh not Allah unto us? or why cometh not unto us a Sign?" So said the people before them words of similar import. Their hearts are alike. We have indeed made clear the Signs unto any people who hold firmly to Faith (in their hearts).

Fransızca:

Et ceux qui ne savent pas on dit : "Pourquoi Allah ne nous parle-t-Il pas [directement], ou pourquoi un signe ne nous vient-il pas" ? De même, ceux d'avant eux disaient une parole semblable. Leurs coeurs se ressemblent. Nous avons clairement exposé les signes pour des gens qui ont la foi ferme.

Almanca:

Und diejenigen, die nicht wissen, sagten: "Würde ALLAH zu uns doch nur sprechen oder käme zu uns doch nur eine Aya!" Solcherart sprachen diejenigen vor ihnen Gleiches wie ihre Worte, ihre Herzen sind sich ähnlich. Bereits erläuterten WIR die Ayat für Leute, die Gewißheit haben.

Rusça:

Те, которые лишены знания, говорят: "Почему Аллах не говорит с нами? Почему знамение не приходит к нам?" Такие же слова говорили их предшественники. Их сердца похожи. Мы уже разъяснили знамения людям убежденным!

Açıklama:
Nuzul 125 beslemesine abone olun.