
yâ eyyühe-lleẕîne âmenû iẕâ leḳîtüm fieten feŝbütû veẕkürü-llâhe keŝîral le`alleküm tüfliḥûn.
Arapça:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا لَقِيتُمْ فِئَةً فَاثْبُتُوا وَاذْكُرُوا اللَّهَ كَثِيرًا لَّعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Türkçe:
Ey inananlar! Bir düşman topluluğu ile karşılaştığınızda sebat edin. Allah'ı çok anın ki zafere ulaşabilesiniz.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey iman edenler, bir düşman topluluğu ile karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah'ı çokça zikredin ki, kurtuluşa eresiniz.
Diyanet Vakfı:
Ey iman edenler! Herhangi bir topluluk ile karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah'ı çok anın ki başarıya erişesiniz.
İngilizce:
O ye who believe! When ye meet a force, be firm, and call Allah in remembrance much (and often); that ye may prosper:
Fransızca:
ô vous qui croyez ! Lorsque vous rencontrez une troupe (ennemie), soyez fermes, et invoquez beaucoup Allah afin de réussir.
Almanca:
Ihr, die den Iman verinnerlicht habt! Solltet ihr auf eine (feindliche) Gruppe treffen, so seid standhaft und gedenkt ALLAHs viel, damit ihr Erfolg erlangt.
Rusça:
О те, которые уверовали! Когда вы сталкиваетесь с отрядом, то будьте стойки и многократно поминайте Аллаха, - быть может, вы преуспеете.
Açıklama:
