Nuzul 1116

 
00:00

febeddele-lleẕîne żalemû minhüm ḳavlen gayra-lleẕî ḳîle lehüm feerselnâ `aleyhim riczem mine-ssemâi bimâ kânû yażlimûn.

Arapça:

فَبَدَّلَ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ قَوْلًا غَيْرَ الَّذِي قِيلَ لَهُمْ فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِجْزًا مِّنَ السَّمَاءِ بِمَا كَانُوا يَظْلِمُونَ

Türkçe:

Onların zulme sapanları, bir sözü, kendilerine söylenenin dışında bir sözle değiştirdiler. Bunun üzerine biz de üzerlerine gökten bir pislik azabı saldık; çünkü zulmediyorlardı.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

İçlerinden bir kısım zalimler, sözü değiştirdiler, kendilerine söylenenden başka şekle soktular. Zulmü alışkanlık haline getirdikleri için biz de üzerlerine gökten azap yağdırdık.

Diyanet Vakfı:

Fakat onlardan zalim olanlar, sözü, kendilerine söylenenden başkasıyla değiştirdiler. Biz de zulmetmelerinden ötürü üzerlerine gökten bir azap gönderdik.

İngilizce:

But the transgressors among them changed the word from that which had been given them so we sent on them a plague from heaven. For that they repeatedly transgressed.

Fransızca:

Puis, les injustes parmi eux changèrent en une autre, la parole qui leur était dite. Alors Nous envoyâmes du ciel un châtiment sur eux, pour le méfait qu'ils avaient commis.

Almanca:

Diejenigen von ihnen, die Unrecht begangen 1 haben, vertauschten dann ein anderes Wort als das, was ihnen bereits verkündet wurde. So schickten WIR ihnen Peinigung vom Himmel für das, was sie an Unrecht zu begehen pflegten.

Rusça:

Несправедливые из них заменили сказанное им слово другим, и Мы ниспослали на них наказание с небес за то, что они поступали несправедливо.

Açıklama:
Nuzul 1116 beslemesine abone olun.