Nuzul 1052

 
00:00

eveemine ehlü-lḳurâ ey ye'tiyehüm be'sünâ ḍuḥav vehüm yel`abûn.

Arapça:

أَوَأَمِنَ أَهْلُ الْقُرَىٰ أَن يَأْتِيَهُم بَأْسُنَا ضُحًى وَهُمْ يَلْعَبُونَ

Türkçe:

Yoksa o kentler halkının, bir kuşluk vakti oynayıp eğlenirken azabımızın yakalarına yapışmayacağına ilişkin bir garantileri mi vardı?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Yoksa o ülkelerin halkı, kuşluk vakti eğlenirlerken onlara azabımızın gelmeyeceğinden emin mi idiler?

Diyanet Vakfı:

Ya da o ülkelerin halkı kuşluk vakti eğlenirlerken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?

İngilizce:

Or else did they feel secure against its coming in broad daylight while they played about (care-free)?

Fransızca:

Les gens des cités sont-ils sûrs que Notre châtiment rigoureux ne les atteindra pas le jour, pendant qu'ils s'amusent ?

Almanca:

Oder fühlen sich etwa die Bewohner der Ortschaften davor sicher, daß Unsere Peinigung sie morgens überkommt, während sie sich vergnügen?!

Rusça:

Неужели жители селений не опасались того, что Наше наказание постигнет их утром, когда они забавляются?

Açıklama:
Nuzul 1052 beslemesine abone olun.