Arapça:
إِنَّمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ ۚ وَإِن تُؤْمِنُوا وَتَتَّقُوا يُؤْتِكُمْ أُجُورَكُمْ وَلَا يَسْأَلْكُمْ أَمْوَالَكُمْ
Çeviriyazı:
inneme-lḥayâtü-ddünyâ le`ibüv velehv. vein tü'minû vetetteḳû yü'tiküm ücûraküm velâ yes'elküm emvâleküm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Eğer iman eder kötülükten sakınırsanız, Allah size mükâfatınızı verir. Ve sizden bütün mallarınızı harcamanızı da istemez.
Diyanet İşleri:
Doğrusu dünya hayatı oyun ve oyalanmadır. Eğer inanır ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız, O, size ecirlerinizi verir; O, sizin mallarınızı tamamen sarfetmenizi istemez.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Dünya yaşayışı, ancak bir oyundur, bir eğlence ve inanır ve çekinirseniz göreceksiniz ki size mükafatınızı vermektedir ve bütün mallarınızı istememektedir.
Şaban Piriş:
Dünya hayatı, ancak bir oyundur, bir eğlencedir. Eğer iman eder ve takvalı olursanız size mükâfatınızı verecektir. Sizden mallarınızı (tamamen sarf etmenizi) istemez.
Edip Yüksel:
Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir. İnanıp erdemli davranırsanız, ödüllerinizi verir. O sizden paralarınızı istemiyor.
Ali Bulaç:
Gerçekten dünya hayatı, ancak bir oyun ve tutkulu bir oyalanmadır. Eğer iman ederseniz ve sakınırsanız, O, size ecirlerinizi verir ve mallarınızı da istemez.
Suat Yıldırım:
Dünya hayatı sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir.Eğer siz iman eder ve haramlardan sakınırsanız, hem size mükâfatlarınızı verir, hem de mallarınızın tamamını istemez.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok ki, dünya hayatı bir oyundur ve bir eğlencedir ve eğer imân ederseniz ve ittikada bulunursanız size ücretlerinizi verir ve sizden (bütün) mallarınızı da istemez.
Yaşar Nuri Öztürk:
Şu iğreti dünya hayatı, sadece bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder korunursanız, Allah, ödüllerinizi verecek ve sizden mallarınızı istemeyecektir.
Bekir Sadak:
Inananlarin, imanlarini kat kat artirmalari icin, kalblerine guven indiren O´dur. Goklerdeki ve yerdeki ordular Allah´indir. Allah bilendir, Hakim olandir.
İbni Kesir:
Muhakkak ki dünya hayatı, ancak bir oyun ve eğlencedir. Şayet iman eder ve sakınırsanız
Adem Uğur:
Doğrusu dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder ve sakınırsanız Allah size mükâfatınızı verir. Ve sizden mallarınızı (tamamen sarfetmenizi) istemez.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki dünya hayatı bir oyun ve eğlencedir. Ve eğer âmenû olursanız ve takva sahibi olursanız (Allah´a ulaşmayı dilerseniz) size ecirleriniz verilir. Ve sizden mallarınızı istemez.
Celal Yıldırım:
Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başkası değildir. Eğer dosdoğru inanır ve saygı ile sakınırsanız, O sizin için ecirlerinizi (iyi amellerinizin karşılığını) verir ve sizden mallarınızı istemez.
Tefhim ul Kuran:
Gerçekten dünya hayatı, ancak bir oyun ve tutkulu bir oyalanmadır. Eğer iman ederseniz ve sakınıp korkarsanız, O, size ecirlerinizi verir ve mallarınızı da istemez.
Fransızca:
La vie présente n'est que jeu et amusement; alors que si vous croyez et craignez [Allah], Il vous accordera vos récompenses et ne vous demandera pas vos biens .
İspanyolca:
La vida de acá es sólo juego y distracción. Pero, si creéis y teméis a Alá, Él os recompensará sin reclamaros vuestros bienes.
İtalyanca:
La vita terrena non è altro che gioco e distrazione. Se invece credete e siete timorati, Egli vi darà il vostro compenso senza chiedere i vostri beni.
Almanca:
Das diesseitige Leben ist doch nur Unfug-Treiben und Vergnügen! Und wenn ihr den Iman und Taqwa verinnerlicht, läßt er euch eure Belohnung zuteil werden und verlangt von euch nicht euer Vermögen.
Çince:
今世的生活,只是游戏和娱乐。如果你们信道,并且敬畏他,他要将你们的报酬赏赐你们。他不索取你们的财产。
Hollandaca:
Waarlijk, dit leven is slechts een spel en een ijdel vermaak; maar indien gij geloofd en God vreest, zal hij u uwe belooning geven. Hij eischt uw geheel vermogen niet van u.
Rusça:
Мирская жизнь - всего лишь игра и потеха. Если вы уверуете и будете богобоязненны, Он дарует вам вашу награду и не попросит у вас вашего имущества.
Somalice:
Nolosha Adduunyo waa uun ciyaar iyo dheeldheel, haddaadse xaqa rumeysaan ood dhawrsataan wuxuu idin siin (Eebe) abaalkiinna, xoolihiinnana idin waydiisan maayo.
Swahilice:
Hakika uhai wa duniani ni mchezo na pumbao. Na mkiamini na mkamchamngu Mwenyezi Mungu atakupeni ujira wenu, wala hakutakeni mali yenu.
Uygurca:
دۇنيا تىرىكچىلىكى پەقەت ئويۇن ۋە تاماشادىن ئىبارەتتۇر، ئەگەر سىلەر ئىمان ئېيتساڭلار ۋە تەقۋادارلىق قىلساڭلار (اﷲ) سىلەرگە ئەجرىڭلارنى بېرىدۇ، مال - مۈلكۈڭلارنىڭ ھەممىسىنى (بېرىشنى) سورىمايدۇ (پەقەت زاكاتنى بېرىشىڭلارنى سورايدۇ)
Japonca:
この世の生活は,(一時の)遊びや戯れに過ぎない。あなたがたが信仰して自分の義務を果すならば,かれはあなたがたに報奨を与える。あなたがたは財産(の放棄)を求められているのではない。
Arapça (Ürdün):
«إنما الحياة الدنيا» أي الاشتغال فيها «لعب ولهوٌ وإن تؤمنوا وتتقوا» الله وذلك من أمور الآخرة «يؤتكم أجوركم ولا يسألكم أموالكم» جميعها بل الزكاة المفروضة فيها.
Hintçe:
दुनियावी ज़िन्दगी तो बस खेल तमाशा है और अगर तुम (ख़ुदा पर) ईमान रखोगे और परहेज़गारी करोगे तो वह तुमको तुम्हारे अज्र इनायत फरमाएगा और तुमसे तुम्हारे माल नहीं तलब करेगा
Tayca:
การมีชีวิตอยู่ในโลกนี้ เป็นแต่เพียงการละเล่นและการสนุกสนานร่าเริงเท่านั้น และหากพวกเจ้าศรัทธาและยำเกรงพระองค์จะทรงประทานรางวัลของพวกเจ้าแก่พวกเจ้าและพระองค์จะไม่ทรงขอทรัพย์สินของพวกเจ้า
İbranice:
חיי העולם הזה הם רק משחק ושעשוע. אם תאמינו ותיראו את אלוהים, ייתן לכם את שכרכם ולא ישאל מכם הניצחון הברור את רכושכם
Hırvatça:
Dunjalučki život samo je igra i zabava! A ako budete vjerovali i Allaha se bojali i grijeha klonili, On će vam nagrade vaše dati i imanja vaša od vas neće tražiti.
Rumence:
Viaţa de Acum este o joacă şi o desfătare. Dacă voi credeţi şi vă temeţi, El vă va da răsplăţile voastre fără să vă ceară averile voastre.
Transliteration:
Innama alhayatu alddunya laAAibun walahwun wain tuminoo watattaqoo yutikum ojoorakum wala yasalkum amwalakum
Türkçe:
Şu iğreti dünya hayatı, sadece bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder korunursanız, Allah, ödüllerinizi verecek ve sizden mallarınızı istemeyecektir.
Sahih International:
[This] worldly life is only amusement and diversion. And if you believe and fear Allah, He will give you your rewards and not ask you for your properties.
İngilizce:
The life of this world is but play and amusement: and if ye believe and guard against Evil, He will grant you your recompense, and will not ask you (to give up) your possessions.
Azerbaycanca:
Şübhəsiz ki, dünya həyatı oyun-oyuncaq, əyləncədir. Əgər iman gətirsəniz və (pis əməllərdən, günahlardan) çəkinsəniz, O sizə mükafatlarınızı verəcəkdir. O sizdən mal-dövlətinizi (tamamilə Allah yolunda sərf etməyi) istəməz (yalnız zəkat verməyinizi istəyər).
Süleyman Ateş:
Dünya hayatı, bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Eğer inanır, (günahlardan) korunursanız (Allah) size mükafatlarınızı verir ve sizden (bütün) mallarınızı istemez.
Diyanet Vakfı:
Doğrusu dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder ve sakınırsanız Allah size mükafatınızı verir. Ve sizden mallarınızı (tamamen sarfetmenizi) istemez.
Erhan Aktaş:
Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve eğlencedir.(1) Eğer îmân eder ve takvâ sahibi olursanız, size ödülleriniz verilir. Ve sizden mallarınızı istemez.
Kral Fahd:
Doğrusu dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder ve sakınırsanız Allah size mükâfatınızı verir. Ve sizden mallarınızı (tamamen sarfetmenizi) istemez.
Hasan Basri Çantay:
Dünyâ hayaatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Eğer îman eder, (şirkden) sakınırsanız size mükâfatlarınızı verir. O, sizden mallarınızı (n tamâmını) da istemez.
Muhammed Esed:
Bu dünya hayatı, bir oyundan ve geçici bir eğlenceden ibarettir: ama eğer (Allah´a) inanır ve O´na karşı sorumluluk bilinci duyarsanız size (hak ettiğiniz) her türlü ödülü bağışlayacaktır. Dikkat edin! O sizden sahip olduğunuz bütün varlıkları (kendi davası uğrunda feda etmenizi) istemez;
Gültekin Onan:
Gerçekten dünya hayatı ancak bir oyun ve tutkulu bir oyalanmadır. Eğer inanırsanız ve sakınırsanız, O, size ecirlerinizi verir ve mallarınızı da istemez.
Ali Fikri Yavuz:
Dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Eğer siz iman eder ve (küfürden) sakınırsanız, (Allah ahirette) size mükâfatlarınızı verir. O, sizden mallarınızın tamamını da istemez.
Portekizce:
A vida terrena é tão-somente jogo e diversão. Porém, se crerdes e fordes tementes, Deus vos concederá as vossasrecompensas, sem vos exigir nada dos vossos bens.
İsveççe:
Detta jordiska liv är [inte mycket mer än] lek och flyktig glädje, men om ni tror [på Gud] och fruktar Honom, skall Han ge er full lön. Han begär inte att ni [offrar för Hans sak allt] vad ni äger.
Farsça:
زندگی دنیا فقط بازی و سرگرمی است، اگر ایمان بیاورید و پرهیزکاری کنید، خدا پاداش هایتان را می دهد و از شما نمی خواهد [که] اموالتان را [در راه خدا انفاق کنید؛]
Kürtçe:
بێگومان ژیانی دونیا تەنھا گاڵتە وگەپێکە (ودەبڕێتەوە) خۆ ئەگەر باوەڕ بھێنن ولەخواترس بن (خوا) پاداشتی خۆتان پێ دەدات وە داوای بەخشینی ھەموو دارایی وماڵتان لێ ناکات
Özbekçe:
Албатта, бу дунё ҳаёти ўйин ва кўнгил хушидир ва гар иймон келтирсангиз ва тақво қилсангиз, У зот ажрларингизни берур ва молу дунёларингизни сўрамас.
Malayca:
(Ingatlah) bahawa kehidupan dunia (yang tidak berdasarkan iman dan taqwa) hanyalah ibarat permainan dan hiburan; dan jika kamu beriman serta bertaqwa, Allah akan memberikan kamu pahala amal kamu, dan Ia tidak meminta kepada kamu harta benda kamu (melainkan untuk memberikan kamu barang yang lebih baik daripadanya).
Arnavutça:
Jeta e kësaj bote nuk është asgjë tjetër, pos lojë dhe zbavitje, e nëse besoni dhe ruheni (prej të këqiave), Ai do t’ju shpërblejë juve dhe nuk do të kërkojë prej jush (tërë) pasurinë tuaj.
Bulgarca:
Земният живот е само игра и забава. И ако повярвате и се боите, Той ще ви въздаде наградата. Той не иска имотите ви.
Sırpça:
Овосветски живот само је игра и забава! А ако будете веровали и бојали се Аллаха и клонили греха, Он ће вас наградити и неће од вас тражити ваша имања.
Çekçe:
Život pozemský je pouze hra a zábava; jestliže věříte a bojíte se Boha, On dá vám odměny vaše a nebude žádat na vás majetky vaše.
Urduca:
یہ دنیا کی زندگی تو ایک کھیل اور تماشا ہے اگر تم ایمان رکھو اور تقویٰ کی روش پر چلتے رہو تو اللہ تمہارے اجر تم کو دے گا اور وہ تمہارے مال تم سے نہ مانگے گا
Tacikçe:
Зиндагии инҷаҳонӣ фақат бозичаву беҳудагист. Ва агар имон биёваред ва парҳезгорӣ кунед, Худо мукофотҳоятонро хоҳад дод. Ва аз шумо молҳоятонро наметалабад.
Tatarca:
Дөнья тереклеге фәкать уенчык вә алдагучыдыр, ий кешеләр әгәр иман китереп Аллаһ тыйган эшләрдән тыелу белән вә Ул кушкан эшләрне эшләү белән Аңа тәкъвалык кылсагыз, бу эшләрегезнең әҗерен Аллаһ үзегезгә бирер, әмма малларыгызны сорамас.
Endonezyaca:
Sesungguhnya kehidupan dunia hanyalah permainan dan senda gurau. Dan jika kamu beriman dan bertakwa, Allah akan memberikan pahala kepadamu dan Dia tidak akan meminta harta-hartamu.
Amharca:
ቅርቢቱ ሕይወት ጫወታና ዛዛታ ብቻ ናት፡፡ ብታምኑም ብትጠነቀቁም ምንዳዎቻችሁን ይሰጣችኋል፡፡ ገንዘቦቻችሁንም (ሁሉ) አይጠይቃችሁም፡፡
Tamilce:
உலக வாழ்க்கை எல்லாம் விளையாட்டும் வேடிக்கையும்தான். நீங்கள் நம்பிக்கை கொண்டு, (அல்லாஹ்வை) அஞ்சி நடந்தால் அவன் உங்கள் (நன்மைகளுக்குரிய) கூலிகளை உங்களுக்கு கொடுப்பான். உங்கள் செல்வங்களை (எல்லாம் அல்லாஹ்வின் பாதையில் கொடுத்துவிடுங்கள் என்று) அவன் உங்களிடம் கேட்கமாட்டான்.
Korece:
현세의 삶은 유희에 불과한 것이라 너희가 믿음으로 의로운자 된다면 그분께서는 너희에게보상을 주실 것이요 너희가 소유 하고 있는 것을 요구하지 않으시 니라
Vietnamca:
Quả thật, đời sống trần tục này chỉ là trò chơi và thú vui phù phiếm. Nhưng nếu các ngươi có đức tin và ngoan đạo thì Ngài sẽ ban cho các ngươi phần thưởng của các ngươi và Ngài không đòi hỏi tài sản của các ngươi.
Ayet Linkleri: