Arapça:
فَارْتَقِبْ إِنَّهُم مُّرْتَقِبُونَ
Çeviriyazı:
ferteḳib innehüm mürteḳibûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Artık sen onların başlarına gelecekleri bekle: Çünkü onlar da bekleyip durmaktadırlar.
Diyanet İşleri:
Biz, öğüt alırlar diye, Kuran'ı senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Artık gözetle, bekle; şüphe yok ki onlar da gözetlemedeler, beklemedeler.
Şaban Piriş:
O halde bekle! Zaten onlar da bekliyorlar.
Edip Yüksel:
Öyleyse bekle; onlar da beklemektedirler.
Ali Bulaç:
Öyleyse sen gözleyip-bekle; elbette onlar da gözleyip-bekliyorlar.
Suat Yıldırım:
O halde neticeyi bekle!Zaten onlar da senin başına bir felaket gelmesini can atarak beklemektedirler. [58,21; 40,51-52]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Artık gözet, şüphe yok ki, onlar gözeticilerdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Artık, beklemeye geç! Çünkü onlar da beklemekteler.
Bekir Sadak:
Iste sana gercek olarak anlattigimiz bunlar, Allah´in varliginin delilleridir. Artik Allah´tan ve O´nun delillerinden sonra hangi soze inanirlar?
İbni Kesir:
Öyleyse bekle, onlar da beklemektedirler.
Adem Uğur:
(Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle
İskender Ali Mihr:
Artık gözle (bekle)! Muhakkak ki onlar da (bekleyenler) gözleyenlerdir.
Celal Yıldırım:
O halde bekle, onlar da bekliyorlar.
Tefhim ul Kuran:
Öyleyse sen gözleyip bekle
Fransızca:
Attends donc. Eux aussi attendent.
İspanyolca:
¡Observa, pues! Ellos observan....
İtalyanca:
Aspetta dunque, ché anche loro aspettano.
Almanca:
So warte! Gewiß, sie warten ebenfalls.
Çince:
你等待吧,他们确是等待着的!
Hollandaca:
Daarom, o Mahomet! wacht den uitslag af; want ook zij wachten slechts, u door een of ander onheil te zien overvallen.
Rusça:
Подожди же, ведь они тоже ждут.
Somalice:
ee sug iyaguna way sugiye.
Swahilice:
Ngoja tu, na wao wangoje pia.
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد! ئۇلارغا چۈشىدىغان ئازابنى) كۈتكىن، شۈبھىسىزكى، ئۇلار (سېنىڭ ھالاك بولۇشۇڭنى) كۈتكۈچىدۇر
Japonca:
だからしばらく待って様子を見なさい。本当にかれらの方も様子を伺っているのだから。
Arapça (Ürdün):
«فارتقب» انتظر هلاكهم «إنهم مرتقبون» هلاكك، وهذا قبل نزول الأمر بجهادهم.
Hintçe:
(नतीजे के) तुम भी मुन्तज़िर रहो ये लोग भी मुन्तज़िर हैं
Tayca:
ฉะนั้น จงคอยดูเถิด แท้จริงพวกเขาก็จะเป็นผู้คอยเช่นกัน
İbranice:
המתן, אז המתן, גם הם ממתינים
Hırvatça:
Ti zato čekaj, a i oni čekaju!
Rumence:
Pândeşte-i, căci şi ei te pândesc pe tine!
Transliteration:
Fairtaqib innahum murtaqiboona
Türkçe:
Artık, beklemeye geç! Çünkü onlar da beklemekteler.
Sahih International:
So watch, [O Muhammad]; indeed, they are watching [for your end].
İngilizce:
So wait thou and watch; for they (too) are waiting.
Azerbaycanca:
(Ya Peyğəmbər!) Sən (müşriklərin ölümünü, məğlubiyyətini) gözlə. Şübhəsiz ki, onlar da (sənin ölümünü, məğlubiyyətini) gözləyirlər!
Süleyman Ateş:
Biraz bekle, onlar da beklemektedirler (yakında başlarına neler geleceğini göreceklerdir).
Diyanet Vakfı:
(Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.
Erhan Aktaş:
Artık gözetle! Onlar da gözetleyenlerdir.
Kral Fahd:
(Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle onlar da beklemektedirler.
Hasan Basri Çantay:
Artık (onların başına inecek azâbı) gözetle. Çünkü onlar (senin felâketini) bekleyicidirler.
Muhammed Esed:
Öyleyse (geleceğin ne getireceğini) bekle! Unutma, onlar da bekliyorlar.
Gültekin Onan:
Öyleyse sen gözleyip bekle
Ali Fikri Yavuz:
Artık (onların helâkini) bekle
Portekizce:
Aguarda, pois, porque eles também aguardarão, igualmente.
İsveççe:
Avvakta därför [det som skall komma]; även de skall avvakta.
Farsça:
[ولی اگر متذکّر و هوشیار نشدند] پس به انتظار باش که مسلماً آنان هم منتظرند [که سرانجام کار چه خواهد شد؟ سرانجام نصرت و پیروزی خدا برای تو و عذاب دنیا و آخرت برای آنان است.]
Kürtçe:
ئیتر تۆ چاوەڕوان بە، بێگومان ئەوانیش چاواڕوانن
Özbekçe:
Бас, кутиб тур. Улар ҳам кутгувчидирлар.
Malayca:
(Kiranya mereka tidak berbuat demikian) maka tunggulah (wahai Muhammad akan kesudahan mereka), sesungguhnya mereka juga menunggu (akan kesudahanmu).
Arnavutça:
andaj prit ti (të shohësh çka do të bëhet me ta), por edhe ata presin (çka do të bëhet me ty)!
Bulgarca:
И чакай! Те също очакват.
Sırpça:
Ти зато чекај, а и они чекају!
Çekçe:
Pozoruj, vždyť také oni zpozorují!
Urduca:
اب تم بھی انتظار کرو، یہ بھی منتظر ہیں
Tacikçe:
Ту мунтазир бош, ки онҳо низ мунтазиранд.
Tatarca:
Коръәнгә иман китермәгән кешеләрнең һәлак булуларын көт, бит алар үзләре дә шуны көтәләр.
Endonezyaca:
Maka tunggulah; sesungguhnya mereka itu menunggu (pula).
Amharca:
ተጠባበቅም እነርሱ ተጠባባቂዎች ናቸውና፡፡
Tamilce:
ஆக, நீர் எதிர்பார்த்திருப்பீராக! நிச்சயமாக அவர்கள் எதிர்பார்க்கின்றார்கள்.
Korece:
그러므로 그대는 기다리며 지켜보라 그들도 역시 기다리고 있노라
Vietnamca:
Thôi! Ngươi hãy chờ đợi (sự thắng lợi của Ngươi và sự bị hủy diệt của chúng); quả thật chúng cũng chờ đợi (như Ngươi).
Ayet Linkleri: