Arapça:
۞ وَلَقَدْ فَتَنَّا قَبْلَهُمْ قَوْمَ فِرْعَوْنَ وَجَاءَهُمْ رَسُولٌ كَرِيمٌ
Çeviriyazı:
veleḳad fetennâ ḳablehüm ḳavme fir`avne vecâehüm rasûlün kerîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Andolsun ki, biz onlardan önce Firavun kavmini de denemiştik. Onlara çok kıymetli bir peygamber gelmişti.
Diyanet İşleri:
And olsun ki, onlardan önce, Firavun milletini denemiştik. Onlara gelen değerli bir peygamber demişti ki:
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve andolsun ki onlardan önce Firavun'un kavmini de sınamıştık ve onlara güzel huylu bir peygamber gelmişti de.
Şaban Piriş:
Onlardan önce Firavun kavmini de imtihan etmiştik. Onlara şerefli bir elçi gelmişti.
Edip Yüksel:
Onlardan önce Firavun'un halkını sınamıştık; onlara şerefli bir elçi gitmişti:
Ali Bulaç:
Andolsun, Biz kendilerinden önce, Firavun'un kavmini de denedik. Onlara kerim bir elçi gelmişti;
Suat Yıldırım:
Biz onlardan önce Firavun'un halkını da imtihan ettik, onlara da pek değerli bir resul gelip demişti ki: “Ey Allah’ın kulları, benim hakkımı verin, yani tebliğimi dinleyin; çünkü ben size gönderilen güvenilir bir elçiyim.
Ömer Nasuhi Bilmen:
44:16
Yaşar Nuri Öztürk:
Kudretimize yemin olsun ki, onlardan önce Firavun'un kavmini de ince bir imtihana çektik de, asil ve onurlu bir resul geldi onlara.
Bekir Sadak:
Allah da soyle buyurdu: «Kullarimi geceleyin yola cikar
İbni Kesir:
Andolsun ki
Adem Uğur:
Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun´un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara şerefli bir elçi geldi. (Şöyle diyerek)
İskender Ali Mihr:
Ve andolsun ki Biz, onlardan önce firavun kavmini de imtihan ettik. Ve onlara da kerim bir resûl (Hz. Musa) gelmişti.
Celal Yıldırım:
(17-18) And olsun ki, bunlardan önce Fir´avn milletini çetin bir sınavdan geçirmiştik. Onlara çok saygıdeğer bir peygamber gelmişti de, «Allah´ın kullarını bana teslîm edin! Çünkü ben şüpheniz olmasın ki size (gönderilen) güvenilir bir peygamberim.»
Tefhim ul Kuran:
Andolsun, biz kendilerinden önce, Firavun´un kavmini de denemeden geçirdik ve onlara kerîm bir peygamber gelmişti:
Fransızca:
Et avant eux, Nous avons déjà éprouvé le peuple de Pharaon, quand un noble Messager leur était venu ,
İspanyolca:
Antes que a ellos, habíamos probado al pueblo de Faraón. Un enviado noble vino a ellos:
İtalyanca:
Prima di loro mettemmo alla prova il popolo di Faraone, quando giunse loro un nobilissimo messaggero
Almanca:
Und gewiß, bereits unterzogen vor ihnen Pharaos Leute eine Fitna und zu ihnen kam ein edler Gesandter:
Çince:
在他们之前,我确已考验了法老的百姓。有一个高贵的使者来临他们,
Hollandaca:
Wij beproefden het volk van Pharao vóór hen, en een achtingswaardige gezant kwam tot hen.
Rusça:
До вас Мы уже испытали народ Фараона, и к ним явился благородный посланник.
Somalice:
Dhab ahaanbaan Imtixaanay hortood qoomkii Fircoon, waxaana u yimid Rasuul sharaf leh.
Swahilice:
Na hakika kabla ya hawa tuliwafanyia mtihani watu wa Firauni, na aliwafikia Mtume Mtukufu.
Uygurca:
ئۇلاردىن ئىلگىرى بىز ھەقىقەتەن پىرئەۋننىڭ قەۋمىنى سىنىدۇق، ئۇلارغا ئېسىل بىر پەيغەمبەر كەلدى
Japonca:
かれら以前にも,われはフィルアウンの民を試みた。その時かれらに尊い使徒(ムーサー)が来て,
Arapça (Ürdün):
«ولقد فتنا» بلونا «قبلهم قوم فرعون» معه «وجاءهم رسول» هو موسى عليه السلام «كريم» على الله تعالى.
Hintçe:
और उनसे पहले हमने क़ौमे फिरऔन की आज़माइश की और उनके पास एक आली क़दर पैग़म्बर (मूसा) आए
Tayca:
และโดยแน่นอน เราได้ทดสอบหมู่ชนของฟิรเอานฺก่อนหน้าพวกเขา และได้มีร่อซูล (มูซา) ผู้มีเกียรติมายังพวกเขา
İbranice:
וכבר ניסינו לפניהם את עמו של פרעה, כאשר בא אליהם שליח נכבד
Hırvatça:
A Mi smo i prije njih faraonov narod u iskušenje stavili, i došao im je plemeniti poslanik:
Rumence:
Înaintea lor, Noi am pus la încercare poporul lui Faraon şi a venit la ei un trimis cinstit.
Transliteration:
Walaqad fatanna qablahum qawma firAAawna wajaahum rasoolun kareemun
Türkçe:
Kudretimize yemin olsun ki, onlardan önce Firavun'un kavmini de ince bir imtihana çektik de, asil ve onurlu bir resul geldi onlara.
Sahih International:
And We had already tried before them the people of Pharaoh, and there came to them a noble messenger,
İngilizce:
We did, before them, try the people of Pharaoh: there came to them a messenger most honourable,
Azerbaycanca:
And olsun ki, Biz onlardan əvvəl Fir’on qövmünü imtahana çəkmişdik. Onlara möhtərəm bir peyğəmbər (Musa) gəlmişdi.
Süleyman Ateş:
Andolsun, onlardan önce Fir'avn toplumunu da (imkanlar vererek) sınadık. Onlara değerli bir elçi geldi, (şöyle diyerek):
Diyanet Vakfı:
Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara şerefli bir elçi geldi. (Şöyle diyerek)
Erhan Aktaş:
Ant olsun Biz, onlardan önce Firavun halkını fitnelendirdik.(1) Onlara çok şerefli bir Resûl gelmişti.
Kral Fahd:
Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Şerefli bir elçi gelmişti.
Hasan Basri Çantay:
Andolsun ki biz bunlardan evvel Fir´avn kavmini de imtihan etdik. Onlara da çok şerefli bir peygamber gelmişdi,
Muhammed Esed:
Biz onlardan (uzun zaman) önce Firavun halkını (aynı yolla) sınadık. Onlara soylu bir elçi gelmiş (ve)
Gültekin Onan:
Andolsun, biz kendilerinden önce, Firavun´un kavmini de denedik. Onlara kerim bir elçi gelmişti
Ali Fikri Yavuz:
Celâlim hakkı için, onlardan (Kureyş’den) önce Firavun’un, kavmini imtihan ettik. Onlara da çok şerefli bir peygamber gelmişti.
Portekizce:
Antes deles, provamos o povo do Faraó, ao ser-lhes apresentado um honorável mensageiro.
İsveççe:
LÅNGT före deras tid lät Vi Faraos folk utstå en hård prövning; en ädel budbärare kom till dem och sade:
Farsça:
و همانا پیش از آنان قوم فرعون را آزمودیم، و پیامبری بزرگوار برای آنان آمد،
Kürtçe:
سوێند بەخوا بەڕاستی لە پێش ئەمان گەلی فیرعەونمان تاقیکردەوە وپێغەمبەرێکی بەڕێزیان بۆ ھات
Özbekçe:
Батаҳқиқ, улардан олдин Фиръавн қавмини синадик. Уларга карамли Пайғамбар келди.
Malayca:
Dan demi Sesungguhnya! Sebelum mereka, Kami telah menguji kaum Firaun, dan merekapun telah didatangi oleh seorang Rasul (Nabi Musa) Yang mulia, -
Arnavutça:
Me të vërtetë, Na qysh më parë e kemi vënë në sprovë popullin e Faraonit, e atyre u pat ardhur pejgamberi fisnik.
Bulgarca:
Преди тях изпитахме народа на Фараона, когато при тях дойде достоен пратеник:
Sırpça:
А Ми смо и пре њих фараонов народ ставили у искушење, и дошао им је племенити посланик Мојсије:
Çekçe:
A již před nimi jsme lid Faraónův zkoušce vystavili a přišel k nim posel vznešený,
Urduca:
ہم اِن سے پہلے فرعون کی قوم کو اِسی آزمائش میں ڈال چکے ہیں اُن کے پاس ایک نہایت شریف رسول آیا
Tacikçe:
Пеш аз онҳо қавми Фиръавнро озмудем ва паёмбаре бузургвор наздашон омад,
Tatarca:
Ошбу кәферләрдән элек Фиргаун кавеменә күп мал биреп сынадык, вә аларга хөрмәтле пәйгамбәр Муса ачык галәмәтләр белән килде.
Endonezyaca:
Sesungguhnya sebelum mereka telah Kami uji kaum Fir'aun dan telah datang kepada mereka seorang rasul yang mulia,
Amharca:
ከእነርሱም በፊት የፈርዖንን ሕዝቦች በእርግጥ ሞከርን፡፡ ክቡር መልእክተኛም መጣላቸው፡፡
Tamilce:
இவர்களுக்கு முன்னர் நாம் ஃபிர்அவ்னுடைய மக்களை திட்டவட்டமாக சோதித்தோம். இன்னும், அவர்களிடம் கண்ணியமான ஒரு தூதர் வந்தார்.
Korece:
하나님은 그들 이전의 파라 오 백성을 시험하였으니 훌륭한 선지자가 그들에게 임하여
Vietnamca:
Quả thật, trước chúng, TA đã xử lý đám người của Pha-ra-ông và đã phái một Sứ Giả vinh dự đến gặp chúng.
Ayet Linkleri: