Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

42

Sûredeki Ayet No: 

24

Ayet No: 

4296

Sayfa No: 

486

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَمْ يَقُولُونَ افْتَرَىٰ عَلَى اللَّهِ كَذِبًا ۖ فَإِن يَشَإِ اللَّهُ يَخْتِمْ عَلَىٰ قَلْبِكَ ۗ وَيَمْحُ اللَّهُ الْبَاطِلَ وَيُحِقُّ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ ۚ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ

Çeviriyazı: 

em yeḳûlûne-fterâ `ale-llâhi keẕibâ. feiy yeşei-llâhü yaḫtim `alâ ḳalbik. veyemḥu-llâhü-lbâṭile veyüḥiḳḳu-lḥaḳḳa bikelimâtih. innehû `alîmüm biẕâti-ṣṣudûr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yoksa onlar, senin hakkında: "Allah'a karşı yalan uydurdu." mu diyorlar? Eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler; batılı yok eder ve sözleriyle hakkı gerçekleştirir. Şüphesiz ki O kalplerde bulunan şeyleri hakkıyla bilir.

Diyanet İşleri: 

Yoksa senin için "Allah'a karşı yalan yere iftira etti" mi derler? Allah dilerse senin kalbini mühürler, batılı da yok eder, hakkı sözleriyle gerçekleştirir. Doğrusu O, kalplerde olanı bilendir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yoksa bunu Allah'a isnat ederek o uydurdu mu derler? Gerçekten de Allah dilerse gönlünü mühürler senin ve Allah, batılı mahveder ve gerçeği gerçekleştirir sözleriyle; şüphe yok ki o, gönüllerde olanları bilir.

Şaban Piriş: 

Yoksa onlar: "(Senin hakkında) Allah'a karşı yalan uyduruyor mu?” diyorlar. Eğer Allah dilerse, kalbini mühürler. Allah batılı yok eder, hakkı sözleriyle gerçekleştirir. Çünkü O, kalplerde olanı çok iyi bilendir.

Edip Yüksel: 

Onlar, "O ALLAH hakkında yalan mı uydurdu." mu diyorlar? ALLAH dilese senin kalbini mühürler. ALLAH yanlışı siler ve sözleriyle gerçeği yerleştirir. O en gizli düşünceleri bilir.

Ali Bulaç: 

Yoksa onlar: "Allah'a karşı yalan düzüp-uydurdu"mu diyorlar? Oysa eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler. Allah, batılı yok edip-ortadan kaldırır ve Kendi kelimeleriyle hakkı hak olarak pekiştirir (gerçekleştirir). Çünkü O, sinelerin özünde olanı bilendir.

Suat Yıldırım: 

Yoksa senin hakkında: “Allah adına yalan uydurdu”mu diyorlar? (Bunun gerçekle hiçbir ilgisi olamaz. Zira buna ancak kalbi mühürlü bazı beyinsizler cür'et edebilir).Halbuki Allah dilerse senin kalbini mühürler. Allah batılı imha eder, hakkı ise indirdiği kitapla kuvvetlendirir. Gerçekten O, kalplerin içinde ne varsa bilir. [69,40-47]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Yoksa derler mi ki: «Allah´a karşı yalan yere iftirada bulundu?» Eğer Allah dilese senin kalbin üzerine mühür basar ve bâtılı mahveder ve kelimeleriyle hakkı tahakkuk ettirir. Şüphe yok ki O, göğüslerde olanı bilicidir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yoksa, "Yalan düzüp Allah'a iftira etti" mi diyorlar? Allah dilerse senin kalbini mühürler; bâtılı mahveder ve hakkı kendi sözleriyle gerçekleştirir. Kuşkusuz, O, göğüslerin özündekini çok iyi bilir.

Bekir Sadak: 

Basiniza gelen herhangi bir musibet ellerinizle islediklerinizden oturudur. O, yine de cogunu affeder.

İbni Kesir: 

Yoksa onlar

Adem Uğur: 

Yoksa onlar, (senin için) Allah´a karşı yalan uydurdu mu derler? Allah dilerse senin kalbini de mühürler. Ve Allah bâtılı yok eder

İskender Ali Mihr: 

Yoksa Allah´a karşı yalanla iftira mı ediyorlar? Bununla birlikte eğer Allah dilerse senin kalbini mühürler ve bâtılı yok eder. Kendi kelimeleri ile hakkı gerçekleştirir. Muhakkak ki O, sinelerdekini en iyi bilendir.

Celal Yıldırım: 

Yoksa (senin için) Allah´a karşı yalan uydurdu mu diyorlar ? Allah dilerse senin kalbini mühürler. Allah kendi sözleriyle bâtılı yok eder

Tefhim ul Kuran: 

Yoksa onlar: «Allah´a karşı yalan düzüp uydurdu» mu diyorlar? Oysa eğer Alah dilerse, senin de kalbini mühürler. Allah, batılı yok edip ortadan kaldırır ve kendi kelimeleriyle hakkı hak olarak pekiştirir (gerçekleştirir). Çünkü O, sinelerin özünde olanı bilendir.

Fransızca: 

Ou bien ils disent il a inventé un mensonge contre Allah. Or, si Allah voulait, Il scellerait ton cœur. Par Ses Paroles cependant, Allah efface le faux et confirme le vrai. Il connaît parfaitement le contenu des poitrines.

İspanyolca: 

O dirán: «Se ha inventado una mentira contra Alá». Alá sellará, si quiere, tu corazón. Pero Alá disipa lo falso y hace triunfar la Verdad con Sus palabras. Él sabe bien lo que encierran los pechos.

İtalyanca: 

Diranno invece: «Ha inventato menzogne contro Allah». Se Allah volesse, sigillerebbe il tuo cuore. Con le Sue parole Allah cancella il falso e realizza la verità. Egli conosce quello che nascondono i petti.

Almanca: 

Oder sagen sie etwa: "Er erdichtete im Namen ALLAHs Lügen"?! Also wenn ALLAH wollte, ER versiegelte dein Herz. Doch ALLAH läßt das für nichtig Erklärte löschen und dasWahre sich mit SeinenWorten bewahrheiten. Gewiß, ER 3 ist allwissend über das in den Brüsten.

Çince: 

不然,他们说:他假借真主的名义而捏造。如果真主意欲,他就封闭你的心。真主以其文辞抹煞虚伪,证实真理,他确是全知心事的。

Hollandaca: 

Zeggen zij: Mahomet heeft lasterlijk eene leugen nopens God uitgedacht? Indien het Gode behaagde, kon hij uw hart dichtzegelen , en de leugen volkomen vernietigen en de waarheid in zijne woorden staven: want hij kent de binnenste deelen der menschelijke borst.

Rusça: 

Или же они говорят, что он возвел навет на Аллаха? Если бы Аллах пожелал, то наложил бы печать на твое сердце. Своими Словами Аллах стирает ложь и утверждает истину. Воистину, Он знает о том, что в груди.

Somalice: 

mise waxay dhihi wuxuu ku been abuurtay Eebe, hadduu doono Eebe wuxuu dabooli lahaa qalbigaaga, wuxuuna tiraa Eebe xumaanta xaqana wuxuu ku sugaa kalimadiisa (quraanka) Eebana waa ogyahay waxa laabta kusugan.

Swahilice: 

Ati wanasema: Amemzulia Mwenyezi Mungu uwongo? Mwenyezi Mungu akipenda atapiga muhuri juu ya moyo wako. Na Mwenyezi Mungu anaufuta upotofu na anaithibitisha Haki kwa maneno yake. Hakika Yeye anayajua yaliomo vifuani.

Uygurca: 

ئۇلار (يەنى قۇرەيش كاپىرلىرى): «ئۇ (يەنى مۇھەممەد) اﷲ قا يالغاننى توقۇدى» دەمدۇ؟ ئەگەر اﷲ خالىسا (يەنى ئۇلار گۇمان قىلغاندەك، اﷲ قا يالغاننى توقۇغان بولساڭ) سېنىڭ قەلبىڭنى پېچەتلىۋەتكەن بولاتتى، اﷲ باتىلنى يوق قىلىدۇ، (پەيغەمبىرىگە نازىل قىلغان) سۆزلىرى ئارقىلىق ھەقنى ھەق قىلىدۇ، اﷲ ھەقىقەتەن دىللاردىكى سىرلارنى بىلىپ تۇرغۇچىدۇر

Japonca: 

それともかれらは,「かれ(ムハンマド)はアッラーについて嘘をでっち上げた。」と言うのか。アッラーが御望みならば,あなたの心を封じることも出来る。またアッラーは,その御言葉によって虚偽を消し,真理を打ち立てることも出来る。本当にかれは胸の中に抱くことを知り尽される。

Arapça (Ürdün): 

«أم» بل «يقولون افترى على الله كذباً» بنسبة القرآن إلى الله تعالى «فإن يشأ الله يختم» يربط «على قلبك» بالصبر على أذاهم بهذا القول وغيره، وقد فعل «ويَمْحُ الله الباطل» الذي قالوه «ويحق الحق» يثبته «بكلماته» المنزلة على بنيه «إنه عليم بذات الصدور» بما في القلوب.

Hintçe: 

क्या ये लोग (तुम्हारी निस्बत कहते हैं कि इस (रसूल) ने ख़ुदा पर झूठा बोहतान बाँधा है तो अगर (ऐसा) होता तो) ख़ुदा चाहता तो तुम्हारे दिल पर मोहर लगा देता (कि तुम बात ही न कर सकते) और ख़ुदा तो झूठ को नेस्तनाबूद और अपनी बातों से हक़ को साबित करता है वह यक़ीनी दिलों के राज़ से ख़ूब वाक़िफ है

Tayca: 

หรือพวกเขากล่าวว่า เขา (มุฮัมมัด) ได้อุปโลกน์ความเท็จให้แก่อัลลอฮฺ ดังนั้นหากอัลลอฮฺทรงประสงค์ พระองค์จะทรงผนึกหัวใจเจ้าก็ได้ และอัลลอฮฺทรงขจัดความเท็จให้หมดไป และทรงยืนยันความจริงด้วยคำกล่าวของพระองค์ (อัลกุรอาน) แท้จริงพระองค์ทรงรอบรู้สิ่งที่อยู่ในทรวงอก

İbranice: 

האם (הכופרים) אומרים: הוא ממציא שקרים על אלוהים? אם ירצה אלוהים, הוא יאטום את לבך. ודוחה אלוהים את דברי השקר ומאשר את הצדק בדברו , כי הוא יודע את כל אשר בללבות

Hırvatça: 

Zar oni da govore: "On izmišlja o Allahu laži!" A ako hoće, Allah će tvoje srce zapečatiti! Allah poništava neistinu i utvrđuje Istinu riječima Svojim; On dobro zna šta se u grudima krije.

Rumence: 

Ori ei spun: “El a născocit despre Dumnezeu o minciună?” Dacă Dumnezeu ar fi voit, ţi-ar fi pecetluit inima. Dumnezeu şterge zădărnicia şi întăreşte Adevărul prin Cuvintele Sale. El este Cunoscător al lăuntrului inimilor!

Transliteration: 

Am yaqooloona iftara AAala Allahi kathiban fain yashai Allahu yakhtim AAala qalbika wayamhu Allahu albatila wayuhiqqu alhaqqa bikalimatihi innahu AAaleemun bithati alssudoori

Türkçe: 

Yoksa, "Yalan düzüp Allah'a iftira etti" mi diyorlar? Allah dilerse senin kalbini mühürler; bâtılı mahveder ve hakkı kendi sözleriyle gerçekleştirir. Kuşkusuz, O, göğüslerin özündekini çok iyi bilir.

Sahih International: 

Or do they say, "He has invented about Allah a lie"? But if Allah willed, He could seal over your heart. And Allah eliminates falsehood and establishes the truth by His words. Indeed, He is Knowing of that within the breasts.

İngilizce: 

What! Do they say, "He has forged a falsehood against Allah"? But if Allah willed, He could seal up thy heart. And Allah blots out Vanity, and proves the Truth by His Words. For He knows well the secrets of all hearts.

Azerbaycanca: 

Yoxsa onlar: “(Muhəmməd) Allaha qarşı yalan uydurdu!” – deyirlər. (Ya Peyğəmbər!) Əgər Allah istəsə, sənin qəlbini möhürləyər (Allahın adından yalan danışacağın təqdirdə Qur’anı sənə büsbütün unutdurar). Allah batili məhv edər və haqqı Öz sözləri ilə gerçəkləşdirər. Şübhəsiz ki, O, ürəklərdə olanları biləndir.

Süleyman Ateş: 

Yoksa: "Allah'a yalan uydurdu" mu diyorlar? Öyle bir durumda Allah, dilese senin kalbine mühür basar; batılı mahveder, hakkı sözleriyle yerleştirir. Şüphesiz O, göğüslerin özünü bilir.

Diyanet Vakfı: 

Yoksa onlar, (senin için) Allah'a karşı yalan uydurdu mu derler? Allah dilerse senin kalbini de mühürler. Ve Allah batılı yok eder; sözleriyle hakkı ortaya koyar. Şüphesiz O, kalplerde olanları bilendir.

Erhan Aktaş: 

Onlar, senin için “Allah’a karşı yalan uydurdu.” diyorlar. Oysaki Allah dilerse(1) senin kalbini de mühürler. Bâtıl’ı yok eder. Ve kelimeleriyle(2) Hakk’ı(3) gerçekleştirir. O, göğüslerde olanı çok iyi bilendir.

Kral Fahd: 

Yoksa onlar, (senin için) Allah'a karşı yalan uydurdu mu derler? Allah dilerse senin kalbini de mühürler. Ve Allah bâtılı yok eder; sözleriyle hakkı ortaya koyar. Şüphesiz O, kalplerde olanları bilendir.

Hasan Basri Çantay: 

Yoksa «O, Allaha karşı bir yalan düzdü» mü derler? Fakat eğer Allah dilerse senin kalbini mühürler Allah baatılı (yaşatmaz) mahveder. Sözleriyle hakkı yerine getirir. Şübhesiz ki O, kalblerde olan (sır) ları dahi bilendir.

Muhammed Esed: 

Yoksa onlar, "(Muhammed) kendi yalanlarını Allah´a isnad etmektedir" mi diyorlar? Eğer Allah dileseydi, senin kalbini (ebediyyen) mühürlerdi. Nitekim Allah batılı silip süpürür ve hakkı sözleriyle ortaya koyar. Gerçek şu ki O, (insanların) kalplerinde olanı tümüyle bilir.

Gültekin Onan: 

Yoksa onlar: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Yoksa (Mekke kâfirleri Peygamber için)

Portekizce: 

Ou dizem: Ele forjou uma mentira acerca de Deus! Porém, se Deus quisesse, sigilaria o teu coração. Deus anula afalsidade e confirma a verdade, mediante as Suas palavras, porque é Conhecedor do que há nos corações.

İsveççe: 

SÄGER de kanske att [Muhammad] har ljugit ihop allt detta om Gud? Men om [detta vore sant och] Gud ville, kunde Han försegla ditt hjärta [och utplåna Koranen ur ditt minne]; Gud stryker ut lögnen och bekräftar och klargör sanningen med Sina ord. Gud vet vad som rör sig i människans innersta.

Farsça: 

بلکه [منافقان سبک مغز] می گویند: [در نزول آیه مودت] بر خدا دروغ بسته است! پس اگر خدا بخواهد، بر دل تو مهر می نهد [تا از دروغ بستن باز ایستی، ولی تو از دروغ بستن بر خدا منزهی، این تهمت بزرگ است که این بیماردلان بر تو می بندند]. و خدا باطل را محو می کند و حق را با کلمات استوارش [و سخنان منطقی و مستدلش] پابرجا می سازد؛ یقیناً او به نیّات و اسرار سینه ها داناست.

Kürtçe: 

یان ئەو (بێ باوەڕانە) دەڵێن پێغەمبەر درۆی بەدەم خواوە ھەڵبەستووە خۆ ئەگەر خوا بیەوێت مۆر دەنێ بەسەر دڵتدا وە خوا بەتاڵ لە ناو دەبات وە بە ووتەکانی (قورئان) ڕاستی جێگیر دەکات بەڕاستی خوا زانایە بەوەی لە ناو دڵاندایە

Özbekçe: 

Ёки улар: «У (Муҳаммад) Аллоҳга нисбатан ёлғон тўқиди», дейдиларми?! Бас, агар Аллоҳ хоҳласа, қалбингга муҳр босур ва Аллоҳ Ўз сўзлари ила ботилни йўқ қилиб, ҳақни ҳақ қилур. Албатта, у диллардаги нарсани ўта билгувчидир.

Malayca: 

(Orang-orang kafir tidak mengakui kerasulan Nabi Muhammad) bahkan mereka mengatakan: "Ia telah mereka-reka perkara dusta terhadap Allah" (Sebenarnya tidak patut mereka berkata demikian) kerana Allah berkuasa - jika Ia menghendaki - menutup hatimu (dan ingatanmu daripada menyatakan apa yang engkau telah nyatakan itu, tetapi Allah tidak menghendaki yang demikian, bahkan Ia memberi kuasa menyampaikan perintahNya, maka semua kenyataan yang engkau sampaikan adalah benar belaka). Dan sememangnya Allah tetap menghapuskan perkara yang salah serta Ia menetapkan yang benar dengan kalimah-kalimah wahyuNya dan keputusanNya. Sesungguhnya Ia Maha Mengetahui akan segala (isi hati) yang terkandung di dalam dada.

Arnavutça: 

Por, ata thonë: “Ai (Muhammedi), ka trilluar gënjeshtra për Perëndinë!” E, Perëndia, nëse don, zemrën tënde e bën të paluhatshme (me durim). Perëndia e shkatërron të pavërtetën (trillimin e bërë) dhe e forcon të vërtetën me fjalët e Veta. Ai di mirë çka ka në zemrat e tyre.

Bulgarca: 

Или казват: “Съчинил си е лъжа за Аллах.” Но ако Аллах пожелае, ще запечата сърцето ти и ще премахне Аллах лъжата, и ще утвърди истината със Своите Слова. Той знае съкровеното в сърцата.

Sırpça: 

Зар они да говоре: „Он измишља лажи о Аллаху!“ А ако хоће, Аллах ће да запечати твоје срце! Аллах поништава неистину и утврђује Истину Својим речима; Он добро зна шта се крије у грудима.

Çekçe: 

Což neříkají: 'On vymyslil si o Bohu lež!' Kdyby Bůh chtěl, zapečetil by srdce tvé. Bůh však zahladí to, co je falešné, a uskuteční pravdu slovem Svým, vždyť On o všem, co v hrudích je skryto, dobře ví.

Urduca: 

کیا یہ لوگ کہتے ہیں کہ اِس شخص نے اللہ پر جھوٹا بہتان گھڑ لیا ہے؟ اگر اللہ چاہے تو تمہارے دل پر مہر کر دے وہ باطل کو مٹا دیتا ہے اور حق کو اپنے فرمانوں سے حق کر دکھاتا ہے وہ سینوں کے چھپے ہوئے راز جانتا ہے

Tacikçe: 

Ё мегӯянд, ки бар Худо дурӯғ мебандад. Агар Худо бихоҳад, бар дили ту мӯҳр мениҳад. Ва Худо ба калигмоти худ ботилро маҳв мекунад ва ҳақро собит мегардонад. Ӯ бар ҳар чӣ дар дилҳо мегузарад, доност!

Tatarca: 

Әйә ул кәферләр синең хакында: "Коръәнне Аллаһ иңдерде дип, Аллаһуга ялганны ифтира кыла", – диләрме? Әгәр Аллаһ теләсә иде, әлбәттә, күңелеңне пәрдәләр иде дә соңра ялганны ифтира кылудан тартынмас идең. Аллаһ батылны җуядыр, хак янында калдырмыйдыр, вә хакны Үзенең Коръәндәге сүзләре белән сабит кыладыр ягъни хакның хаклыгын ачык аңлата һәм хакны яклый. Ул – Аллаһ күкрәк эчендәге нәрсәләрне белүчедер.

Endonezyaca: 

Bahkan mereka mengatakan: "Dia (Muhammad) telah mengada-adakan dusta terhadap Allah". Maka jika Allah menghendaki niscaya Dia mengunci mati hatimu; dan Allah menghapuskan yang batil dan membenarkan yang hak dengan kalimat-kalimat-Nya (Al Quran). Sesungguhnya Dia Maha Mengetahui segala isi hati.

Amharca: 

ይልቁንም «በአላህ ላይ ውሸትን ቀጠፈ» ይላሉን? አላህም ቢሻ በልብህ ላይ ያትማል፡፡ አላህም ውሸቱን ያብብሳል፡፡ እውነቱንም በቃላቱ ያረጋግጣል፡፡ እርሱ በልቦች ውስጥ ያለን ሁሉ ዐዋቂ ነውና፡፡

Tamilce: 

(இந்த தூதர்) அல்லாஹ்வின் மீது பொய்யை இட்டுக்கட்டினார் என்று இவர்கள் கூறுகிறார்களா? ஆக, (நபியே! நீர் அப்படி பொய் கூறி இருந்தால்) அல்லாஹ் நாடினால் உமது உள்ளத்தின் மீது அவன் முத்திரையிட்டு விடுவான். (இந்த வேதத்தை நீர் மறந்துவிடுவீர்.) இன்னும், அல்லாஹ் பொய்யை அழித்து விடுவான்; தனது கட்டளைகளைக் கொண்டு சத்தியத்தை உறுதிப்படுத்துவான். நிச்சயமாக அவன் நெஞ்சங்களில் உள்ளதை நன்கறிந்தவன் ஆவான்.

Korece: 

그가 하나님에 대하여 거짓 말 한다고 그들이 말하느뇨 하나 님께서 원하셨다면 그분은 그대의 마음을 봉하여 버렸으리라 그리 고 하나님은 그 거짓을 제거하고 그분의 말씀으로 진리를 입증하셨 으리라 실로 하나님은 마음의 비 밀을 아시고 계시노라

Vietnamca: 

(Những kẻ thờ đa thần) nói (về Muhammad): “Y đã đặt điều nói dối cho Allah.” Nhưng nếu Allah muốn, Ngài có thể niêm kín trái tim của Ngươi lại (hỡi Thiên Sứ). Và Allah loại bỏ điều giả dối và thiết lập sự thật bằng lời phán của Ngài. Quả thật, Ngài biết rõ mọi điều thầm kín trong lòng (của mỗi con người).