Arapça:
وَيَوْمَ نَحْشُرُ مِن كُلِّ أُمَّةٍ فَوْجًا مِّمَّن يُكَذِّبُ بِآيَاتِنَا فَهُمْ يُوزَعُونَ
Çeviriyazı:
veyevme naḥşüru min külli ümmetin fevcem mimmey yükeẕẕibü biâyâtinâ fehüm yûza`ûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve her ümmetin âyetlerimizi yalan sayanlarından bir cemaati toplayacağımız gün, artık onlar bir arada tutulup (hesap yerine) sevkedilirler.
Diyanet İşleri:
O gün her ümmetin ayetlerimizi yalanlayanlarını toplarız. Onlar bir arada tutulup, hesap yerine sevkedilirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve o gün, her ümmetten, delillerimizi yalanlayan bir topluluğu toplayacağız ve onlar, takımtakım duracaklar.
Şaban Piriş:
Ve o gün, her ümmet içinden, ayetlerimizi yalanlayanlardan birer cemaat toplarız. Onlar toplu olarak (hesap yerine) sevkedilirler.
Edip Yüksel:
Gün gelecek, her toplum içinde, ayetlerimizi ve mucizelerimizi yalanlayan kimseleri toplayıp süreceğiz.
Ali Bulaç:
Ve her ümmetten ayetlerimizi yalanlayan bir grubu toplayacağımız gün, artık onlar 'tutuklanıp (azap yerine) dağıtılırlar.'
Suat Yıldırım:
O büyük duruşma günü, her ümmetten ayetlerimizi yalan sayan birer cemaat toplarız, onlar bir araya getirilip Allah'ın huzuruna sevkolunurlar. [37,21-22; 81,7]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve o gün ki, her ümmetten Bizim âyetlerimizi tekzîp eder olan kimselerden bir tâifeyi haşrederiz. Artık onlar tevkif edileceklerdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.
Bekir Sadak:
Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Onlar o gunun korkusundan guvendedirler.
İbni Kesir:
Her ümmetten, ayetlerimizi yalanlayanları toplayacağımız gün
Adem Uğur:
O gün, her ümmet içinden âyetlerimizi yalan sayanlardan bir cemaat toplarız da onlar toplu olarak (hesap yerine) sevkedilirler.
İskender Ali Mihr:
Ve o gün, bütün ümmetlerden, âyetlerimizi tekzip edenleri (yalanlayanları) grup grup haşredeceğiz (toplayacağız). Böylece onlar (72 fırka) biraraya getirilir.
Celal Yıldırım:
Ve o gün, her ümmetten, âyetlerimizi yalanlıyanları birer grup halinde toplayıp biraraya getireceğiz
Tefhim ul Kuran:
Ve her ümmetten ayetlerimizi yalan sayanlardan bir grup toplayacağımız gün, artık onlar ´tutuklanıp (azab yerine) dağıtılırlar.´
Fransızca:
Et le jour où Nous rassemblons, de chaque communauté, une foule de ceux qui démentaient Nos révélations, et qu'ils seront placés en rangs.
İspanyolca:
El día que, de cada comunidad, congreguemos a una muchedumbre de los que desmentían Nuestros signos, serán divididos en grupos.
İtalyanca:
In quel Giorno riuniremo, da ogni comunità, una massa di coloro che tacciarono di menzogna i Nostri segni, e saranno divisi in schiere.
Almanca:
Und am Tag, wenn WIR von jeder Umma eine Gruppe von denen, die Unsere Ayat der Lüge bezichtigten, versammeln, so werden sie geordnet beisammengehalten.
Çince:
在那日,我将从每个民族中,集合一群不信我的迹象的人,而他们是被排列得整整齐齐的。
Hollandaca:
Op den dag der opstanding zullen wij uit ieder volk degenen verzamelen, die onze teekenen van valschheid zullen hebben beschuldigd; zij zullen verhinderd worden zich onder elkander te mengen.
Rusça:
В тот день Мы соберем из каждого народа толпу тех, кто считал ложью Наши знамения, и их будут подталкивать.
Somalice:
Xusuuso Maalintaan ka soo Kulminayno Ummad kasta Koox ka mid ah kuwii Beeniyey Aayadkanaga iyagoo is Cidhiidhyi.
Swahilice:
Na Siku tutapo kusanya kutoka kila umma kundi katika wanao kadhibisha Ishara zetu, nao watagawanywa mafungu mafungu.
Uygurca:
ئۇ كۈندە ھەر ئۈممەتنىڭ ئىچىدىن بىزنىڭ ئايەتلىرىمىزنى ئىنكار قىلغانلاردىن بىر توپ ئادەمنى) ھېساب ئېلىش ۋە جازالاش ئۈچۈن) يىغىمىز (ئالدى - كەينى يىغىلغۇچە) ئۇلار توختىتىپ تۇرۇلىدۇ
Japonca:
その日われは,それぞれの民族から,わが印を虚偽であるとした一群を集め,隊列に並べよう。
Arapça (Ürdün):
«و» اذكر «يوم نحشر من كل أمة فوجاً» جماعة «ممن يكذب بآياتنا» وهم رؤساؤهم المتبعون «فهم يوزعون» أي يجمعون برد آخرهم إلى أولهم ثم يساقون.
Hintçe:
और (उस दिन को याद करो) जिस दिन हम हर उम्मत से एक ऐसे गिरोह को जो हमारी आयतों को झुठलाया करते थे (ज़िन्दा करके) जमा करेंगे फिर उन की टोलियाँ अलहदा अलहदा करेंगे
Tayca:
และ (จงรำลึกถึง) วันที่เราจะเรียกจากทุก ๆ ชาติ มาชุมนุมกันเป็นหมู่คณะ จากผู้ที่ปฏิเสธโองการทั้งหลายของเราโดยที่พวกเขาจะถูกจัดเป็นกลุ่ม ๆ
İbranice:
וביום ההוא נקבץ מכל אומה חלק מאלה שהתכחשו לאותותינו, הם יקובצו (לדין)
Hırvatça:
A na Dan kada od svakog naroda sakupimo gomilu onih koji su ajete i znakove Naše poricali - oni će biti u stroju vođeni.
Rumence:
În Ziua aceea vom aduna din fiece seminţie o grămadă din cei care au socotit semnele Noastre minciuni, şi îi vor rândui.
Transliteration:
Wayawma nahshuru min kulli ommatin fawjan mimman yukaththibu biayatina fahum yoozaAAoona
Türkçe:
O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.
Sahih International:
And [warn of] the Day when We will gather from every nation a company of those who deny Our signs, and they will be [driven] in rows
İngilizce:
One day We shall gather together from every people a troop of those who reject our Signs, and they shall be kept in ranks,-
Azerbaycanca:
O gün hər ümmətdən ayələrimizi təkzib edənləri dəstə-dəstə yığarıq. Sonra onlar (bir yerə cəm edilib məhşərə) sürüklənərlər.
Süleyman Ateş:
O gün her ümmet içinde ayetlerimizi yalanlayanlardan bir cemaat toplarız. Onlar hep bir araya getirilip tutuklanarak (ilahi huzura) sevk edilirler.
Diyanet Vakfı:
O gün, her ümmet içinden ayetlerimizi yalan sayanlardan bir cemaat toplarız da onlar toplu olarak (hesap yerine) sevkedilirler.
Erhan Aktaş:
O gün bütün toplumlardan, âyetlerimizi yalanlayanları gruplar halinde toplayacağız. Artık onlar sımsıkı tutuklanıp sevk edilirler.
Kral Fahd:
O gün, her ümmet içinden âyetlerimizi yalan sayanlardan bir cemaat toplarız da onlar toplu olarak (hesap yerine) sevkedilirler.
Hasan Basri Çantay:
(Hatırla) o gün (ü ki) her ümmetin âyetlerimizi yalan sayanlarından bir cemâati toplayacağız. Artık onlar (kaafilelerin ardı alınıncaya kadar) tevkıyf olunacaklardır.
Muhammed Esed:
Ve o Gün her ümmetin içinden mesajlarımızı yalanlayanları ayrı bir bölük olarak toplayacağız; ve böylece, onlar (günahlarının derecesine göre) sınıflandırılacaklar;
Gültekin Onan:
Ve her ümmetten ayetlerimizi yalanlayan bir grubu toplayacağımız gün, artık onlar ´tutuklanıp (azab yerine) dağıtılırlar´.
Ali Fikri Yavuz:
Kıyamet gününde her din ehlinden, âyetlerimizi tekzip edenlerden bir topluluk toplıyacağız. Artık bunlar, diğer kafileler arka arkaya gelip toplanıncaya kadar tutuklanacaklardır.
Portekizce:
Recorda-te de que um dia congregaremos um grupo de cada povo, dentre aqueles que desmentiram os Nossos versículos,os quais serão postos em formação,
İsveççe:
Och tänk på den Dag då Vi ur varje samfund skall samla dem som avvisade Våra budskap som lögn i en grupp;
Farsça:
و [یاد کن] روزی را که از هر امتی گروهی از آنان را که آیات ما را تکذیب می کنند، محشور می کنیم و آنان را [از حرکت] باز می دارند [تا گروه های دیگر به آنان ملحق شوند،]
Kürtçe:
(ئەی موحەممەد ﷺ) باسی) ئەو ڕۆژە بکە لەھەموو میللەتێك پۆلێکی زۆر کۆدەکەینەوە لەوانەی ئایەتەکانی ئێمەیان بەدرۆ دەزانی ئەمجا ئەوان بەرو ودوا ھەموویان کۆدەکرێنەوە ودەدرێن بەر (بۆ لێپرسینەوە)
Özbekçe:
Биз ҳар умматнинг оятларимизни ёлғонга чиқарганларидан бир гуруҳини тўплаган кунда улар жамланиб-тизилиб туришар.
Malayca:
Dan (ingatlah) hari Kami himpunkan dari tiap-tiap umat sekumpulan besar orang- orang yang mendustakan ayat-ayat keterangan Kami, lalu mereka dijaga serta diatur keadaan dan perjalanan masing-masing.
Arnavutça:
(Kujtoju ti atyre) kur Na do t’i tubojmë prej çdo populli nga një grup – nga ata që i kanë përgënjeshtruar argumentet Tona – e ata do të radhiten –
Bulgarca:
И един Ден ще съберем от всяка общност група от онези, които взимат за лъжа Нашите знамения, и ще бъдат водени вкупом.
Sırpça:
А на Дан када од сваког народа сакупимо гомилу оних који су порицали Наше речи и доказе - они ће да буду вођени у строју.
Çekçe:
V den, kdy z národa každého shromáždíme houf z těch, kdož Naše znamení za lež prohlásili, budou na skupiny rozděleni,
Urduca:
اور ذرا تصور کرو اُس دن کا جب ہم ہر امّت میں سے ایک فوج کی فوج اُن لوگوں کی گھیر لائیں گے جو ہماری آیات کو جھٹلایا کرتے تھے، پھر ان کو (ان کی اقسام کے لحاظ سے درجہ بدرجہ) مرتب کیا جائے گا
Tacikçe:
Рӯзе, ки аз ҳар миллате гурӯҳеро аз онон, ки оёти Моро дурӯғ мебароварданд, ҷамъ меоварем ва ононро ба саф биронанд,
Tatarca:
Вә кыямәт көнне һәр өммәттән Безнең аятьләребезне ялганга санаучы бер җәмәгатьне кубарырбыз, алар тукталып арпа калган иптәшләрен көтәрләр.
Endonezyaca:
Dan (ingatlah) hari (ketika) Kami kumpulkan dari tiap-tiap umat segolongan orang-orang yang mendustakan ayat-ayat Kami, lalu mereka dibagi-bagi (dalam kelompok-kelompok).
Amharca:
ከሕዝቦቹም ሁሉ ባንቀፆቻችን የሚያስተባብሉትን ጭፍሮች የምንሰበስብበትን ቀን (አስታውስ)፡፡ እነሱም ይከመከማሉ፡፡
Tamilce:
இன்னும், ஒவ்வொரு சமுதாயத்திலிருந்தும் நமது அத்தாட்சிகளை பொய்ப்பிக்கின்றவர்களின் கூட்டத்தை நாம் (மறுமையில்) எழுப்புகிற நாளை நினைவு கூர்வீராக! ஆக, அவர்க(ளில் முன்னோரும் பின்னோரும் ஒன்று சேருவதற்காக அவர்க)ள் (மஹ்ஷர் மைதானத்தில்) தடுத்து நிறுத்தப்படுவார்கள்.
Korece:
그날 하나님은 모든 백성으 로부터 그분의 말씀을 부정한 자 들을 모이게 하니 그들은 줄을 서 게 되리라
Vietnamca:
(Ngươi, hỡi Thiên Sứ Muhammad, hãy nghĩ tới) Ngày mà TA sẽ cho tập trung tất cả từ mỗi cộng đồng và tách nhóm người đã phủ nhận những lời mặc khải của TA thành một nhóm riêng; rồi họ sẽ bị bắt đứng thành hàng chờ đợi.
Ayet Linkleri: