Arapça:
يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ أَلْسِنَتُهُمْ وَأَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُم بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Çeviriyazı:
yevme teşhedü `aleyhim elsinetühüm veeydîhim veercülühüm bimâ kânû ya`melûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O gün dilleri, elleri ve ayakları, yapmış olduklarından dolayı aleyhlerinde şahitlik edecektir.
Diyanet İşleri:
İffetli, habersiz, mümin kadınlara zina isnat edenler dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Kendi dilleri, elleri ve ayakları, yapmış olduklarına şahidlik ettikleri gün onlar büyük azaba uğrayacaklardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
O günde ki kendi dilleri, elleri ve ayakları, yaptıkları şeylere dair kendilerinin aleyhinde tanıklık eder.
Şaban Piriş:
O gün, dilleri, elleri ve ayakları yapmış oldukları şeylere, aleyhlerinde şahitlik ederler.
Edip Yüksel:
O gün ki, dilleri, elleri ve ayakları onların yapmış oldukları her şeye tanıklık edeceklerdir.
Ali Bulaç:
O gün, kendi dilleri, elleri ve ayakları aleyhlerinde yaptıklarına dair şahitlikte bulunacaklardır.
Suat Yıldırım:
Gün gelecek, dilleri, elleri ve ayakları yapmış oldukları bütün kötülükleri tek tek bildirerek aleyhlerinde şahitlik edecektir. [32,20; 17,36; 36,65]
Ömer Nasuhi Bilmen:
O günde ki onların aleyhine dilleri ve elleri ve ayakları neler yapmış olduklarına dair şehâdette bulunacaktır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Gün gelecek onların kendi dilleri, kendi elleri, kendi ayakları, yapıp ettikleri işler hakkında kendi aleyhlerine tanıklık edecektir.
Bekir Sadak:
Mumin erkeklere soyle: Gozlerini bakilmasi yasak olandan cevirsinler, mahrem yerlerini, korusunlar. Bu, onlarin arinmasini daha iyi saglar. Allah yaptiklarindan suphesiz haberdardir.
İbni Kesir:
O gün
Adem Uğur:
O gün dilleri, elleri ve ayakları, yapmış olduklarından dolayı aleyhlerinde şahitlik edecektir.
İskender Ali Mihr:
O gün onlara, onların dilleri, elleri ve ayakları (hayat filmleri) yapmış olduklarına şahitlik edecek.
Celal Yıldırım:
Öyle bir gündeki elleri ve ayakları onların yaptıklarına, işlediklerine karşılık aleyhlerinde şâhidlik ederler.
Tefhim ul Kuran:
O gün, kendi dilleri, elleri ve ayakları aleyhlerinde yaptıklarına dair şahitlikte bulunacaklardır.
Fransızca:
Le jour où leurs langues, leurs mains et leurs pieds témoigneront contre eux de ce qu'ils faisaient.
İspanyolca:
el día que sus lenguas, manos y pies atestigüen contra ellos por las obras que cometieron.
İtalyanca:
nel Giorno in cui le loro lingue, le loro mani e i loro piedi testimonieranno contro di loro per quello che avranno fatto.
Almanca:
An dem Tag, wenn ihre Zungen, ihre Hände und ihre Füße gegen sie Zeugnis ablegen über das, was sie zu tun pflegten.
Çince:
在那日,他们的舌头和手足都要反证他们之所为。
Hollandaca:
Eens zullen hunne eigen tongen getuigenis tegen hen afleggen, en hunne handen en hunne voeten, nopens hetgeen zij hebben bedreven.
Rusça:
в тот день, когда их языки, руки и ноги будут свидетельствовать против них о том, что они совершили.
Somalice:
Maalinta Ay ku Marag-kici Carrabadoodu, Caemahoodu, iyo Lugahoodu waxay Camalfaleen.
Swahilice:
Siku ambayo zitawashuhudia ndimi zao na mikono yao na miguu yao kwa waliyo kuwa wakiyatenda.
Uygurca:
شۇ كۈندە (يەنى قىيامەت كۈنىدە) ئۇلارنىڭ تىللىرى، قوللىرى ۋە پۇتلىرى ئۇلارنىڭ قىلمىشلىرىدىن ئۇلارنىڭ زىيىنىغا گۇۋاھلىق بېرىدۇ
Japonca:
その日,かれらの舌と手と足は,その行ったことに就いてかれらに(不利な)立証をする。
Arapça (Ürdün):
«يوم» ناصبه الاستقرار الذي تعلق به لهم «تشهد» بالفوقانية والتحتانية «عليهم ألسنتهم وأيديهم وأرجلهم بما كانوا يعملون» من قول وفعل وهو يوم القيامة.
Hintçe:
जिस दिन उनके ख़िलाफ उनकी ज़बानें और उनके हाथ उनके पावँ उनकी कारस्तानियों की गवाही देगें
Tayca:
วัน ที่ลิ้นของพวกเขา และมือของพวกเขา และเท้าของพวกเขา จะเป็นพยานปรักปรำพวกเขา ตามที่พวกเขาได้กระทำไว้
İbranice:
ביום שבו לשונותיהם, ידיהם ורגליהם יעידו על אשר עשו
Hırvatça:
na Dan kada protiv njih budu svjedočili jezici njihovi, i ruke njihove, i noge njihove za ono što su radili.
Rumence:
în Ziua când limbile, mâinile şi picioarele lor vor mărturisi, împotriva lor, ceea ce au săvârşit.
Transliteration:
Yawma tashhadu AAalayhim alsinatuhum waaydeehim waarjuluhum bima kanoo yaAAmaloona
Türkçe:
Gün gelecek onların kendi dilleri, kendi elleri, kendi ayakları, yapıp ettikleri işler hakkında kendi aleyhlerine tanıklık edecektir.
Sahih International:
On a Day when their tongues, their hands and their feet will bear witness against them as to what they used to do.
İngilizce:
On the Day when their tongues, their hands, and their feet will bear witness against them as to their actions.
Azerbaycanca:
Qiyamət günü (onlar dünyada qazandıqları günahlarını dandıqda) dilləri, əlləri və ayaqları etdikləri əməllər barəsində onların əleyhinə şəhadət verəcəkdir.
Süleyman Ateş:
O gün, dilleri, elleri ve ayakları yaptıklarına şahidlik edecektir.
Diyanet Vakfı:
O gün dilleri, elleri ve ayakları, yapmış olduklarından dolayı aleyhlerinde şahitlik edecektir.
Erhan Aktaş:
O Gün(1) dilleri, elleri ve ayakları yaptıklarına tanıklık edecektir.
Kral Fahd:
Yapmış olduklarına, dilleri, elleri ve ayaklarının, aleyhlerinde şahitlik edeceği gün.
Hasan Basri Çantay:
O günde ki aleyhlerinde kendi dilleri, kendi elleri, kendi ayakları onların neler yapıyor idiklerine şâhidlik edecekdir.
Muhammed Esed:
o Gün ki, kendi dilleri, elleri ve ayakları bütün (bu) yaptıklarını (açığa vurarak) onların aleyhine şahitlik edecektir!
Gültekin Onan:
O gün, kendi dilleri, elleri ve ayakları aleyhlerinde yaptıklarına dair şahitlikte bulunacaklardır.
Ali Fikri Yavuz:
Kıyamet gününde (iftiracıların) aleyhlerinde olarak dilleri, elleri ve ayakları bütün yaptıklarına şahidlik edecektir.
Portekizce:
Dia virá em que suas línguas, suas mãos e seus pés testemunharão contra eles, pelo que houverem cometido.
İsveççe:
den Dag då deras tungor och deras händer och fötter skall vittna emot dem om vad de gjorde.
Farsça:
[در] روزی که زبان ها و دست ها و پاهایشان بر ضد آنان به گناهانی که همواره انجام می دادند، شهادت دهند.
Kürtçe:
ڕۆژێک (دێت) شایەتی ئەدات لەسەریان زمانیان و دەست و قاچەکانیان بەوکردەوانەی کە کردوویانە
Özbekçe:
У кунда тиллари, қўллари ва оёқлари қилиб юрган амаллари ҳақида уларга қарши гувоҳлик берур.
Malayca:
Pada hari lidah mereka dan tangan mereka serta kaki mereka menjadi saksi terhadap diri mereka sendiri, tentang segala yang mereka lakukan.
Arnavutça:
Atë Ditë që do të dëshmojnë kundër tyre – gjuhët e tyre, dhe duart e tyre, dhe këmbët e tyre për atë që kanë punuar ata;
Bulgarca:
в Деня, когато и езиците, и ръцете, и краката им ще свидетелстват за техните дела.
Sırpça:
на Дан када против њих буду сведочили њихови језици, и њихове руке, и њихове ноге за оно што су радили.
Çekçe:
v den, kdy budou jazyky i ruce i nohy jejích svědčit proti nim o tom, co dělali.
Urduca:
وہ اس دن کو بھول نہ جائیں جبکہ ان کی اپنی زبانیں اور ان کے اپنے ہاتھ پاؤں ان کے کرتوتوں کی گواہی دیں گے
Tacikçe:
рӯзе, ки забонашон ва дастҳояшону пойҳояшон бар зиддашон бар корҳое, ки мекардаанд, шоҳидӣ диҳанд.
Tatarca:
Кыямәт көнендә ул пакь хатыннарны сүгүче кешеләрнең телләре вә куллары һәм аяклары кылган эшләре белән шәһадәт бирерләр.
Endonezyaca:
pada hari (ketika), lidah, tangan dan kaki mereka menjadi saksi atas mereka terhadap apa yang dahulu mereka kerjakan.
Amharca:
በእነሱ ላይ ምላሶቻቸው፣ እጆቻቸውና እግሮቻቸውም ይሠሩት በነበሩት ነገር በሚመሰክሩባቸው ቀን (ከባድ ቅጣት አላቸው)፡፡
Tamilce:
அவர்களுக்கு எதிராக அவர்களது நாவுகளும் அவர்களது கரங்களும் அவர்களது கால்களும் அவர்கள் செய்து கொண்டிருந்த செயலுக்கு சாட்சி பகரும் நாளில் (அந்த தண்டனையை அவர்கள் அடைவார்கள்).
Korece:
그날에는 그들의 혀들과 손 들과 발들이 그것들이 저질렀던대로 증언할 것이라
Vietnamca:
Vào Ngày mà chiếc lưỡi, bàn tay cũng như bàn chân của họ sẽ đứng ra làm chứng chống lại họ về những gì mà họ đã làm.
Ayet Linkleri: