Arapça:
وَأَذِّن فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ يَأْتُوكَ رِجَالًا وَعَلَىٰ كُلِّ ضَامِرٍ يَأْتِينَ مِن كُلِّ فَجٍّ عَمِيقٍ
Çeviriyazı:
veeẕẕin fi-nnâsi bilḥacci ye'tûke ricâlev ve`alâ külli ḍâmiriy ye'tîne min külli feccin `amîḳ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İnsanları hacca çağır; yürüyerek veya incelmiş binekler üstünde (uzak yollardan) her derin vadiyi aşarak sana gelsinler.
Diyanet İşleri:
İnsanları hacca çağır; yürüyerek veya binekler üstünde uzak yollardan sana gelsinler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve insanları hacca davet et, uzakuzak, bütün yerlerden yaya olarak, yahut hayvana binerek gelsinler sana.
Şaban Piriş:
İnsanlar arasında haccı ilan et. Yürüyerek ve uzak yollardan yorgun/incelmiş hayvanlar üstünde sana gelsinler.
Edip Yüksel:
İnsanlara Hac ziyaretini ilan et. Sana yaya olarak veya çeşitli taşıt araçlarıyla uzaklardan gelsinler.
Ali Bulaç:
İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya, gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler.
Suat Yıldırım:
Zira Biz vaktiyle İbrâhim'e Beytullahın yerini belirlediğimiz zaman: “Sakın Bana hiç bir şeyi ortak koşma ve Ben’im Mâbedimi tavaf ederken, kıyamda, rükûda veya secdede olarak ibadet edenler için tertemiz tut!” Hem bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde Allah’ın adını anarak kurban etsinler. Siz de onların etinden hem kendiniz yiyin, hem de yoksula ve fakire yedirin. [3,96-97; 2,127; 2,198; 6,143] {KM, Levililer 1, 9.13.17}
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Ve nâs arasında haccı ilân et, sana piyade olarak ve her bir geniş, uzak yoldan gelen zayıf develer üzerine binmiş olarak geliversinler.»
Yaşar Nuri Öztürk:
İnsanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak gerekse derin vadilerden gelerek, yorgunluktan incelmiş binitler üzerinde sana ulaşsınlar.
Bekir Sadak:
Bu nisanelerde sizin icin belli bir sureye kadar faydalar vardir. Sonra bunlar Beyti Atik´de, Kabe´de son bulurlar. *
İbni Kesir:
İnsanlar için haccı ilan et. Gerek yaya, gerek arık binekler üzerinde uzak vadiden ve yollardan sana gelsinler.
Adem Uğur:
İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen argın develer üzerinde sana gelsinler.
İskender Ali Mihr:
Ve insanların arasında haccı ilân et ki, yaya olarak ve develer üzerinde uzak dağ yollarının hepsinden sana gelsinler.
Celal Yıldırım:
İnsanlar arasında Hacc´ı ilân et de yaya olarak, arık binekler üzerinde her uzak vadiden, yoldan sana gelsinler.
Tefhim ul Kuran:
«İnsanlar içinde haccı duyur
Fransızca:
Et fais aux gens une annonce pour le Hajj . Ils viendront vers toi, à pied, et aussi sur toute monture, venant de tout chemin éloigné,
İspanyolca:
¡Llama a los hombres a la peregrinación para que vengan a ti a pie o en todo flaco camello, venido de todo paso ancho y profundo,
İtalyanca:
Chiama le genti al pellegrinaggio: verranno a te a piedi e con cammelli slanciati da ogni remota contrada,
Almanca:
Und rufe die Menschen zur Hadsch auf, so werden sie zu dir zu Fuß und (als Getragene) auf jedem schlanken (Transporttier) kommen, sie werden aus jeder fernen Gegend kommen,
Çince:
你应当在众人中宣告朝觐,他们就从远道或徒步或乘着瘦驼,到你这里来,
Hollandaca:
En verkondig het volk een plechtigen pelgrimstocht. Laten zij te voet of op snel loopende kameelen uit verwijderde streken tot u komen.
Rusça:
Возвести людям о хадже, и они будут прибывать к тебе пешком и на всех поджарых верблюдах с самых отдаленных дорог.
Somalice:
Ogaysiina Dadka Xajka ha kuu Yimaaddeen iyagoo Lugayn iyo mid Bog Dheer Dhammaanteed oo ka iman Jaha kasta oo Dheer.
Swahilice:
Na watangazie watu Hija; watakujia kwa miguu na juu ya kila ngamia aliye konda, wakija kutoka katika kila njia ya mbali.
Uygurca:
كىشىلەرنىڭ ئارىسىدا (ئۇلارنى) ھەجىگە چاقىرىپ نىدا قىلغىن، ئۇلار پىيادە ۋە ئۇرۇق تۆگىلەرگە مىنىپ كېلىدۇ، ئۇرۇق تۆگىلەر يىراق يوللارنى بېسىپ كېلىدۇ
Japonca:
人びとに,巡礼〔ハッジ〕するよう呼びかけよ。かれらは歩いてあなたの許に来る。あるいは,どれも痩せこけているラクダに乗って,遠い谷間の道をはるばる来る。
Arapça (Ürdün):
«وأذِّن» ناد «في الناس بالحج» فنادى على جبل أبي قبيس: يا أيها الناس إن ربكم بنى بيتاً وأوجب عليكم الحج إليه فأجيبوا ربكم، والتفت بوجهه يمينا وشمالا وشرقا وغربا، فأجابه كل من كتب له أن يحج من أصلاب الرجال وأرحام الأمهات: لبيك اللهم لبيك، وجواب الأمر «يأتوك رجالا» مشاة جمع راجل كقائم وقيام «و» ركبانا «على كل ضامر» أي بعير مهزول وهو يطلق على الذكر والأنثى «يأتين» أي الضوامر حملا على المعنى «من كل فج عميق» طريق بعيد.
Hintçe:
और लोगों को हज की ख़बर कर दो कि लोग तुम्हारे पास (ज़ूक दर ज़ूक) ज्यादा और हर तरह की दुबली (सवारियों पर जो राह दूर दराज़ तय करके आयी होगी चढ़-चढ़ के) आ पहुँचेगें
Tayca:
“และจงประกาศแก่มนุษย์ทั่วไปเพื่อการทำฮัจญ์ พวกเขาจะมาหาเจ้าโดยทางเท้า และโดยทางอูฐเพรียวทุกตัว จะมาจากทางไกลทุกทิศทาง
İbranice:
וקרא לכל האנשים לעלייה לרגל, והם יבואו אליך בהליכה וברכיבה על כל בהמה כחושה, מכל נתיב נידח
Hırvatça:
I oglasi ljudima hadž - i dolazit će ti pješke i na kamilama iznurenim koje dolaze sa dalekog puta,
Rumence:
Cheamă-i pe oameni la pelerinaj. Ei vor veni la tine, pe jos ori pe cămile felurite din orice adâncă văgăună,
Transliteration:
Waaththin fee alnnasi bialhajji yatooka rijalan waAAala kulli damirin yateena min kulli fajjin AAameeqin
Türkçe:
İnsanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak gerekse derin vadilerden gelerek, yorgunluktan incelmiş binitler üzerinde sana ulaşsınlar.
Sahih International:
And proclaim to the people the Hajj [pilgrimage]; they will come to you on foot and on every lean camel; they will come from every distant pass -
İngilizce:
And proclaim the Pilgrimage among men: they will come to thee on foot and (mounted) on every kind of camel, lean on account of journeys through deep and distant mountain highways;
Azerbaycanca:
İnsanları həccə çağır ki, onlar sənin yanına (istər) piyada və (istərsə də) hər uzaq yoldan yollanan hər çür arıq (yorğun-arğın) dəvələr üstündə (süvari olaraq) gəlsinlər.
Süleyman Ateş:
İnsanlar içinde haccı ilan et; yaya olarak veya uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.
Diyanet Vakfı:
İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen argın develer üzerinde sana gelsinler.
Erhan Aktaş:
İnsanları Hacca çağır. Gerek yaya gerek her türlü binek üzerinde, uzak-yakın her yerden sana gelsinler.
Kral Fahd:
İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde,
Hasan Basri Çantay:
«İnsanlar içinde haccı i´lân et. Gerek yaya, gerek her uzak yoldan gelecek arık develerin üstünde (süvârî) olarak sana gelsinler».
Muhammed Esed:
Bunun içindir ki, (ey Muhammed,) bütün insanları hacca çağır: yaya olarak ve hızlı yürüyen her (türlü) binek üstünde, (dünyanın) en uzak köşelerinden sana gelsinler
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Bütün insanlara haccı ilân et
Portekizce:
E proclama a peregrinação às pessoas; elas virão a ti a pé, e montando toda espécie de camelos, de todo longínquolugar,
İsveççe:
Kungör för människorna [plikten att fullgöra] vallfärden. De skall komma till dig till fots och ridande på alla slag av snabbfotade riddjur och de skall komma från alla håll och från avlägsna trakter
Farsça:
و در میان مردم برای حج بانگ زن تا پیاده و سوار بر هر شتر باریک اندام [چابک و چالاک] که از هر راه دور می آیند، به سوی تو آیند.
Kürtçe:
وە جاڕبدە بەناو خەڵکیدا بۆ حەج کردن دێن بۆ لات (بۆ حەج) بە پیادە و بەسوار ھەموو ووشترێکی لاواز (لەبەر ئەوەی) کە لە ھەموو رێگایەکی دوورەوە دێن
Özbekçe:
Одамларни ҳажга чақир, улар сен томон пиёда, узоқ-узоқ йўллардан юриб, озиган уловлар устида келсинлар.
Malayca:
"Dan serukanlah umat manusia untuk mengerjakan ibadat Haji, nescaya mereka akan datang ke (rumah Tuhan) mu dengan berjalan kaki, dan dengan menunggang berjenis-jenis unta yang kurus yang datangnya dari berbagai jalan (dan ceruk rantau) yang jauh.
Arnavutça:
dhe ftoi njerëzit në haxhillëk, do të vijnë ata ty – në këmbë dhe (duke shaluar) në çfarëdo deve; duke ardhur prej të gjitha viseve të largëta,
Bulgarca:
И зови хората за поклонението хадж! Ще идват при теб и пеш, и върху изнемощели камили. И ще идват от всякакви далечни пътища,
Sırpça:
И огласи људима хаџ - и долазиће ти пешке и на изнуреним камилама које долазе са далеког пута,
Çekçe:
A vyzývej lidi ke konání pouti, a nechť k tobě přijdou pěšky anebo jedouce na všelikých velbloudech rychlých, přicházejíce ze všech rozsedlin hlubokých,
Urduca:
اور لوگوں کو حج کے لیے اذنِ عام دے دو کہ وہ تمہارے پاس ہر دور دراز مقام سے پیدل اور اونٹوں پر سوار آئیں
Tacikçe:
Ва мардумро ба ҳаҷ даъват кун то пиёда ё савор бар шутурони лоғар аз роҳҳои дур назди ту биёянд.
Tatarca:
Кешеләрне хаҗга чакырып кычкыр, җәяү йөреп сиңа килерләр, вә арык дөяләргә атланып килерләр, ул дөяләр ерак юлларның һәрбереннән килерләр.
Endonezyaca:
Dan berserulah kepada manusia untuk mengerjakan haji, niscaya mereka akan datang kepadamu dengan berjalan kaki, dan mengendarai unta yang kurus yang datang dari segenap penjuru yang jauh,
Amharca:
(አልነውም)፡- በሰዎችም ውስጥ በሐጅ ትዕዛዝ ጥራ፡፡ እግረኞች ከየሩቅ መንገድ በሚመጡ ከሲታ ግመሎችም ሁሉ ላይ ሆነው ይመጡሃልና፡፡
Tamilce:
இன்னும், ஹஜ்ஜுக்காக மக்களுக்கு (மத்தியில்) அறிவிப்(புச் செய்து அவர்களை அழைப்)பீராக! அவர்கள் நடந்தவர்களாக உம்மிடம் வருவார்கள். இன்னும் தூரமான பாதைகளிலிருந்து வருகின்ற மெலிந்த எல்லா (வகையான) வாகனத்தின் மீது (வாகனித்தவர்களாகவும் வருவார்கள்).
Korece:
그러나 그곳으로 순례하도록사람들에게 알려라 그들은 걸어 서 또는 낙타를 타고 먼 곳으로 부터 너에게 오리라
Vietnamca:
“Ngươi hãy thông báo kêu gọi nhân loại đến hành hương(1) (Ngôi Đền mà Ngươi đã xây). Họ sẽ đi bộ hoặc cưỡi từng con lạc đà gầy yếu đến với Ngươi từ mọi nẻo đường.” (1) Hành hương Hajj là đến thăm viếng Ngôi Đền Ka’bah tại Makkah mang ý nghĩa thờ phượng Allah và tuân lệnh Ngài. Hành hương “Hajj” là trụ cột trong 5 trụ cột nền tảng của Islam. Mỗi tín đồ Muslim nam cũng như nữ có nghĩa vụ phải thực hiện chuyến hành hương này một lần trong đời khi có đủ điều kiện (tiền bạc, sức khỏe, phương tiện đi lại, ...). Thời gian thực hiện Hajj kéo dài ít nhất trong 6 ngày kể từ ngày mồng 8 đến ngày 13 của tháng Zdul-Hijjah (tháng 12 hijri). Cuộc hành hương “Hajj” gồm các nghi thức: 1- Định tâm vào tình trạng Ehram; 2- Tập trung tại khu vực Mina vào ngày mồng 8; 3- Tập trung tại khu vực 'Arafah vào ban ngày của ngày mồng 9 cho đến khi mặt trời lặn; 4- Ngủ đêm tại khu vực Muzdalifah sau khi tập trung tại 'Arafah; 5- Ném đá các trụ Jamarat tại khu vực Mina; 6- Cắt tiết các con vật tế; 7- Cắt tóc hoặc cạo đầu; 8- Towaf (đi vòng quanh) ngôi đền Ka’bah; 9- Sa-‘i giữa hai đồi Sofa và Marwah; 10- Ở lại Mina trong những ngày Tashriq (11, 12 hoặc 13) của tháng Zdul-Hijjah; 11- Towaf chia tay Ka’bah trước khi muốn rời đi để trở về nhà.
Ayet Linkleri: