Arapça:
قَالَ رَبِّ احْكُم بِالْحَقِّ ۗ وَرَبُّنَا الرَّحْمَٰنُ الْمُسْتَعَانُ عَلَىٰ مَا تَصِفُونَ
Çeviriyazı:
ḳâle rabbi-ḥküm bilḥaḳḳ. verabbüne-rraḥmânü-lmüste`ânü `alâ mâ teṣifûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Hz. Peygamber şöyle) dedi: "Ey Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet ve Rabbimiz O Rahmân'dır ki, isnad ettiğiniz (yalan) vasıflarınıza karşı yardımına sığınılacak olan ancak O'dur. "
Diyanet İşleri:
Peygamber: "Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet, anlattıklarınıza karşı ancak Rahman olan Rabbimizden yardım istenir" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Dedi ki: Rabbim, gerçek olarak hükmet ve Rabbimiz olan rahmanın yardımını dileriz onun hakkında söylediğiniz aslı olmayan sözler yüzünden.
Şaban Piriş:
Rabbim, dedi. Hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz Rahman'dır. Sizin vasfettiklerinize karşı yardım talep edilendir, dedi
Edip Yüksel:
De ki, "Rabbim, hükmünü gerçekleştir. Sizin yakıştırdıklarınıza karşı sadece Rahman olan Rabbimizden yardım istenir."
Ali Bulaç:
(Resulullah) Dedi ki: "Rabbim, hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz, sizin her türlü nitelendirmelerinize karşı yardımına sığınılan Rahman (olan Allah)dır."
Suat Yıldırım:
Resulullah sonunda şöyle dedi: “Ya Rabbî, adaletle hükmünü ver! Rabbimiz rahmandır, sizin bunca isnad ve iftiralarınıza karşı yegâne müsteandır.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dedi ki: «Yarabbi! Hak ile hükmet. Ve bizim çok esirgeyici olan Rabbimizdir. Ancak sizin vasfedegeldiklerinize karşı kendisinden yardım istenilecek olan (zat).»
Yaşar Nuri Öztürk:
Resul şöyle yakardı: "Rabbim, hak ile hükmet! Bizim Rabbimiz Rahman'dır. Sizin nitelendirmelerinize karşı yardımına başvurulandır, Müsteân'dır."
Bekir Sadak:
(6-7) Bunlar, yalniz Allah´in gercek oldugunu, oluleri dirilttigini, gucunun herseye yettigini, suphe goturmeyen kiyamet saatinin gelecegini, Allah´in kabirlerde olani diriltecegini gosterir.
İbni Kesir:
Dedi ki: Rabbım
Adem Uğur:
(Muhammed:) Rabbim! (Onlar hakkında) adaletinle hükmünü ver. Bizim Rabbimiz Rahmân´dır. Sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulandır, dedi.
İskender Ali Mihr:
Dedi ki: “Rabbim hak ile hüküm ver. Ve bizim Rabbimiz, sizin (yanlış) vasıflandırmalarınıza rağmen yardım istenilen Rahmân (Allah)´dır.”
Celal Yıldırım:
(Peygamber) dedi ki: Ey Rabbim! Aramızda hakk ile hükmet. Rahman olan Rabbimiz, sizin vasfe degeldiğiniz şeylere karşı yardımı istenilendir.
Tefhim ul Kuran:
(Resulullah) Dedi ki: «Rabbim, hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz, sizin her türlü nitelendirmelerinize karşı yardımına sığınılan Rahman (olan Allah) dır.»
Fransızca:
Il dit : "Seigneur, juge en toute justice ! Et Notre Seigneur le Tout Miséricordieux, c'est Lui dont le secours est imploré contre vos assertions"
İspanyolca:
Dice: «¡Señor, decide según justicia! Nuestro Señor es el Compasivo, Aquél Cuya ayuda se implora contra lo que contáis».
İtalyanca:
Di': «Mio Signore, giudica secondo verità! Il nostro Signore è il Compassionevole, da Lui invochiamo aiuto contro ciò che affermate».
Almanca:
Sag: "Mein HERR! Richte nach Gerechtigkeit! Und unser HERR, Der Allgnade Erweisende ist Der um Hilfe Gebetene gegen das, was ihr behauptet."
Çince:
他说:我的主啊!求你秉公判决。我们的主是至仁的主,对于你们所用以描述他的言语他是被求助的。
Hollandaca:
Zeg: O Heer! oordeel tusschen mij en mijne tegenstanders met waarheid. Onze Heer is de Barmhartige, wiens hulp moet ingeroepen worden tegen de lasteringen en de leugens welke gij uitspreekt.
Rusça:
Он сказал: "Господи! Рассуди по справедливости. У нашего Милостивого Господа надо просить помощи против того, что вы приписываете".
Somalice:
Wuxuu yidhi (Nabigu) Eebow ku kala Xukun (Dhexdanada) Xaq, Eebahanana waa Raxmaan ee Looga Kaalmo waydiisto waxaad sheegaysaan.
Swahilice:
Sema: Mola wangu Mlezi! Hukumu kwa haki. Na Mola wetu Mlezi ni Mwingi wa Rehema, aombwaye msaada juu ya mnayo yazua.
Uygurca:
(پەيغەمبەر ئېيتتى) «پەرۋەردىگارىم! (مېنىڭ بىلەن مەككە كۇففارلىرىنىڭ ئارىسىدا) ئادىللىق بىلەن ھۆكۈم چىقارغىن، بىزنىڭ پەرۋەردىگارىمىز مەرھەمەتلىك اﷲ دۇر، سىلەرنىڭ بوھتان سۆزلىرىڭلارغا قارشى اﷲ تىن ياردەم تىلەيمەن
Japonca:
かれは言った。「主よ,真理によって御裁き下さい。わたしたちの主は,あなたがたが口に出す(冒(演?))に対する御助けを御願い出来る慈悲深い方であられる。」
Arapça (Ürdün):
(قل) وفي قراءة قال (رب احكم) بيني وبين مكذبي (بالحق) بالعذاب لهم أو النصر عليهم، فعذبوا ببدر وأحد وحنين والأحزاب والخندق ونصر عليهم (وربنا الرحمن المستعان على ما تصفون) من كذبكم على الله في قولكم "" اتخذ ولداً "" وعلي في قولكم: ساحر، وعلى القرآن في قولكم: شعر.
Hintçe:
(आख़िर) रसूल ने दुआ की ऐ मेरे पालने वाले तू ठीक-ठीक मेरे और काफिरों के दरमियान फैसला कर दे और हमार परवरदिगार बड़ा मेहरबान है कि उसी से इन बातों में मदद माँगी जाती है जो तुम लोग बयान करते हो
Tayca:
เขา (มุฮัมมัด) กล่าวว่า “ข้าแต่พระผู้เป็นเจ้าของข้าพระองค์ ขอพระองค์ทรงชี้ขาดตัดสินแก่เราด้วยความจริง และพระเจ้าของเรา คือ พระผู้ทรงกรุณา ปรานี ผู้ทรงถูกขอความช่วยเหลือต่อสิ่งที่พวกท่านกล่าวหา”
İbranice:
אמר: 'ריבוני! שפוט בינינו בצדק. ריבוננו הוא הרחמן שעליו נשענים נגד כל מה שאתם בודים ומתארים
Hırvatça:
"Gospodaru moj, presudi onako kako su zaslužili!", reče on, "a Gospodar naš Svemilosni jeste Onaj od Kojega treba tražiti pomoć protiv onoga čime Ga opisujete."
Rumence:
Spune: “Domnul meu! Judecă întru Adevăr! Domnul nostru este Milostivul căruia i se cere ajutorul împotriva a ceea ce născociţi.”
Transliteration:
Qala rabbi ohkum bialhaqqi warabbuna alrrahmanu almustaAAanu AAala ma tasifoona
Türkçe:
Resul şöyle yakardı: "Rabbim, hak ile hükmet! Bizim Rabbimiz Rahman'dır. Sizin nitelendirmelerinize karşı yardımına başvurulandır, Müsteân'dır."
Sahih International:
[The Prophet] has said, "My Lord, judge [between us] in truth. And our Lord is the Most Merciful, the one whose help is sought against that which you describe."
İngilizce:
Say: "O my Lord! judge Thou in truth!" "Our Lord Most Gracious is the One Whose assistance should be sought against the blasphemies ye utter!"
Azerbaycanca:
(Peyğəmbər) dedi: “Ey Rəbbim! (Mənimlə məni təkzib edən Məkkə müşrikləri arasında) ədalətlə hökm et. Sizin mənə aid etdiyiniz sifətlərə (dediyiniz pis sözlərə) qarşı kömək dilənilməsi kimsə yalnız Rəhman olan Rəbbimizdir!”
Süleyman Ateş:
(Allah'ın Resulü) Dedi: "Rabbim (aramızda) hak ile hükmet, Rabbimiz çok merhamet edendir. Sizin nitelendirdiğinize (iftiralarınıza) karşı O'nun yardımına sığınılır (O, bizi her tehlikeden korur)!"
Diyanet Vakfı:
(Muhammed:) Rabbim! (Onlar hakkında) adaletinle hükmünü ver. Bizim Rabbimiz Rahman'dır. Sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulandır, dedi.
Erhan Aktaş:
Dedi ki: “Rabb’im! Aramızda Hakk ile hükmet. Ve Rabb’imiz, yakıştırmalarınıza karşı yardım istenecek Rahmân’dır.(1)”
Kral Fahd:
(Peygamber) demiştir ki: "Rabbim! (Benimle, beni yalanlayan müşrikler arasında) hak ile hükmet. Rabbimiz çok merhametlidir. Sizin vasfettiklerinize karşı da yalnız O'na sığınılır."
Hasan Basri Çantay:
(Peygamber) dedi: «Yârab, sen (benimle o tekzîb edenlerin arasını) hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz
Muhammed Esed:
De ki: "Ey Rabbim! (Aramızda) hakça hüküm ver!" Yine (de ki "Rabbimiz Rahmân, sizin (O´na ilişkin) tüm tanımlama gayretlerinize karşı yardımına başvurulabilecek yegane (Hakim)dir!"
Gültekin Onan:
(Tanrı Elçisi) Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Hz. Peygamber şöyle) dedi: “- Ey Rabbim! Benimle Mekke halkı arasında adaletle hüküm ver. Rabbimiz o rahmândır ki, isnad ettiğiniz (yalan) vasıflarınıza karşı yardımına sığınılan ancak O’dur.”
Portekizce:
Dize: Ó meu Senhor, julga com eqüidade! Nosso Senhor é o Clemente, a Quem recorro, contra o que blasfemais.
İsveççe:
Säg: "Döm med Din sanning, Herre, [mellan mig och dem som beskyller mig för lögn]!" - och: "Vår Herre är den Nåderike; vars stöd vi ber om i kampen mot era [hädiska] beskrivningar av [Hans Väsen]."
Farsça:
[پیامبر] گفت: پروردگارا! [میان ما و مشرکان] به حق داوری کن و پروردگار ما مهربان است و [مؤمنان] بر خلاف واقعیتی که [شما مشرکان درباره پیروزی خود وشکست ما] وصف می کنید، از او یاری می خواهند.
Kürtçe:
(پێغەمبەر ﷺ) فەرمووی ئەی پەروەردگارم بەدادگەرانە بڕیاربدە (لە نێوان من و ئەم بێ باوەڕانەدا) وە پەروەردگاری ئێمە میھربانی یارمەتی لێ داواکراوە لە بەرانبەر (ئەو قسە نابە جێیانەی) ئێوە دەیڵێن و ھەڵیدەبەستن
Özbekçe:
У: «Эй Роббим, Ўзинг ҳақ ила ҳукм қил. Роббимиз Роҳмандир ва сизлар қилган васфлардан мадад сўраладиган зотдир», деди. (Яъни, Пайғамбар алайҳиссаломэй Роббим, мен омонатингни адо этдим. Кишиларга таълимотларингни етказдим. Энди ўзинг ҳақ ила ҳукм қилавер, дедилар.)
Malayca:
(Nabi Muhammad merayu dengan) berkata: "Wahai Tuhanku, hukumkanlah (di antara kami dengan mereka) dengan yang benar; dan Tuhan kami ialah Yang Melimpah- limpah rahmatNya yang dipohonkan pertolonganNya terhadap apa yang kamu sifatkan itu".
Arnavutça:
(Muhammedi) tha: “O Zoti im, gjyko ashtu si e kanë merituar! E, Zoti ynë, Bamirës i Gjithmbarshëm, është Ai, nga i cili kërkohet ndihmë kundër atyre që ju ia mvishni Atij”.
Bulgarca:
Каза [Мухаммад]: “Господи, отсъди с правдата! Нашият Господ е Всемилостивия, Моления за помощ против това, което Му приписвате.”
Sırpça:
“Господару мој, пресуди онако како су заслужили!” Рече он. “А од Господара нашег, Милостивог, треба тражити помоћ против оног што ви износите.”
Çekçe:
Rci: 'Pane můj, rozhodni podle pravdy!' Pán náš je Milosrdný a u Něho budiž vyžadována pomoc proti tomu, co lživě Mu připisujete!
Urduca:
(آخرکار) رسولؐ نے کہا کہ "اے میرے رب، حق کے ساتھ فیصلہ کر دے، اور لوگو، تم جو باتیں بناتے ہو اُن کے مقابلے میں ہمارا ربِّ رحمان ہی ہمارے لیے مدد کا سہارا ہے"
Tacikçe:
Гуфт: «Эй Парвардигори ман, ба ҳақ довари кун. Ва Парвардигори мо бахшоянда аст ва бо вуҷуди он чӣ мегӯед, ҳама аз Ӯ ёрӣ меҷӯянд».
Tatarca:
Мухәммәд г-м әйтте: "Йә Рабби, безнең белән кәферләр арасын хаклык белән хөкем ит! Безнең Раббыбыз – рәхимледер, ий мөшрикләр, сез Аллаһуны тиешсез сыйфат белән сыйфатлавыгызны кире кайтару өчен Аллаһудан ярдәм сораладыр.
Endonezyaca:
(Muhammad) berkata: "Ya Tuhanku, berilah keputusan dengan adil. Dan Tuhan kami ialah Tuhan Yang Maha Pemurah lagi Yang dimohonkan pertolongan-Nya terhadap apa yang kamu katakan".
Amharca:
«ጌታዬ ሆይ! በእውነት ፍረድ፤ ጌታችንም እጅግ በጣም ሩኅሩኅ በምትሉት ነገር ላይ መታገዣ ነው» አለ፡፡
Tamilce:
(அல்லாஹ்வின் தூதர்) கூறினார்: என் இறைவா! உண்மையான தீர்ப்பை (எங்களுக்கு) நீ தீர்ப்பாக வழங்குவாயாக! இன்னும், (அவர் மக்களை நோக்கி கூறினார்:) எங்கள் இறைவன் ரஹ்மான் - பேரருளாளன் ஆவான், நீங்கள் (அவனைப் பற்றி தவறாக) வர்ணிப்பதற்கு எதிராக அவனிடம் உதவி தேடப்படுகிறது.
Korece:
그가 말하였더라 주여 진 리로서 저희를 다스려 주소서 저 들의 불신을 인내함에 자애로우신주님께 구원하나이다
Vietnamca:
Y (Muhammad) cầu nguyện: “Lạy Thượng Đế của bề tôi! Xin Ngài phân xử bằng Chân Lý.” Và (Y nói với những kẻ thờ đa thần): “Thượng Đế của chúng tôi, Đấng Độ Lượng sẽ giúp chúng tôi đối phó với những điều mà các người đã qui cho Ngài.”
Ayet Linkleri: