Arapça:
قَالَ فَمَا خَطْبُكَ يَا سَامِرِيُّ
Çeviriyazı:
ḳâle femâ ḫaṭbüke yâ sâmiriyy.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Hz. Musa bu defa Sâmirî'ye dönerek) "Ey Sâmirî! Senin bu yaptığın nedir?" dedi.
Diyanet İşleri:
Musa: "Ey Samiri! Ya senin yaptığın nedir?" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sen ne diye bu işi işledin ey Samiri dedi Musa.
Şaban Piriş:
Ya senin zorun neydi ey Samiri? dedi.
Edip Yüksel:
Dedi ki, "Peki, senin savunman nedir, Samiri?"
Ali Bulaç:
(Musa) Dedi ki: "Ya senin amacın nedir ey Samiri?"
Suat Yıldırım:
Bu sefer Samirî'ye dönerek: “Samirî! peki senin derdin nedir?” dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Mûsa aleyhisselâm dedi ki: «Ey Samirî! O acip işi yapmaktaki maksadın ne idi?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Mûsa dedi: "Senin derdin neydi, ey Sâmirî?"
Bekir Sadak:
Devamli bu gunahin azabinda kalacaklar. Kiyamet gunu onlar icin ne kotudur bu yuk!
İbni Kesir:
Ya senin zorun neydi ey Samiri? dedi.
Adem Uğur:
Musa: Ya senin zorun nedir, ey Sâmirî? dedi.
İskender Ali Mihr:
“Öyleyse ey Samiri! Senin (onlara) hitabın ne idi (onlara ne söyledin)?” dedi.
Celal Yıldırım:
Musâ: «Ey Sâmiriy! Ya senin derdin ve amacın neydi ?» diye sordu.
Tefhim ul Kuran:
(Musa) Dedi ki: «Ya senin amacın nedir ey Samiri?»
Fransızca:
Alors [Moïse] dit : "Quel a été ton dessein ? ô Samiri ? "
İspanyolca:
Dijo: «¿Qué alegas tú, samaritano?»
İtalyanca:
Disse [ Mosè]: «E tu, Samiri, qual'era il tuo disegno?»
Almanca:
Er sagte: "Was ist dein Bestreben, Samiri?"
Çince:
穆萨说:撒米里啊!你怎么了?
Hollandaca:
Mozes zeide tot Al Sameri: Wat was uw voornemen, o Sameri?
Rusça:
Он (Муса) спросил: "А что ты скажешь, о самаритянин?"
Somalice:
wuxuu yidhi (muuse) xaalkaagu muxuu yahay Saamiriyow.
Swahilice:
(Musa) akasema: Ewe Msamaria! Unataka nini?
Uygurca:
مۇسا ئېيتتى: «ئى سامىرى! سەن نېمە بولدۇڭ؟ (يەنى مۇنداق يامان ئىشنى قىلىشىڭدىن غەرىزىڭ نېمە؟)»
Japonca:
かれ(ムーサー)は言った。「ではサーミリーよ,あなたの(行ったことの)目的は何ですか。」
Arapça (Ürdün):
«قال فما خطبك» شأنك الداعي إلى ما صنعت «يا سامري».
Hintçe:
तब सामरी से कहने लगे कि ओ सामरी तेरा क्या हाल है
Tayca:
มูซากล่าวว่า “เจ้าต้องการอะไร โอ้ซามิรีย์เอ๋ย !”
İbranice:
אמר (משה:) 'הוי, סאמירי (שומרוני,) מה קורה אתך
Hırvatça:
"A šta si ti to htio, o Samirija?", upita Musa.
Rumence:
Moise spuse: “Ce ai de spus, Samiri?”
Transliteration:
Qala fama khatbuka ya samiriyyu
Türkçe:
Mûsa dedi: "Senin derdin neydi, ey Sâmirî?"
Sahih International:
[Moses] said, "And what is your case, O Samiri?"
İngilizce:
(Moses) said: "What then is thy case, O Samiri?"
Azerbaycanca:
(Musa: ) “Ey Samiri! Sənin (bu pis, əcaib işi görməkdə) məqsədin nə idi?” – deyə soruşdu.
Süleyman Ateş:
(Musa, Samiri'ye döndü): "Ey Samiri, ya senin amacın nedir?" dedi.
Diyanet Vakfı:
Musa: Ya senin zorun nedir, ey Samiri? dedi.
Erhan Aktaş:
Mûsâ: “Ey Sâmirî! Sen ne yapmak istiyorsun?”
Kral Fahd:
Musa: Ya senin zorun nedir, ey Sâmirî? dedi.
Hasan Basri Çantay:
(Musa) «Ya senin zorun ne idi ey Sâmiriy?» dedi.
Muhammed Esed:
(Musa:) "Peki, ya senin amacın neydi, ey Samiri?" dedi.
Gültekin Onan:
(Musa) Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Hz. Mûsa, Harûn’un özrünü kabulden sonra Samirî’ye dönüb) dedi ki: “- Senin yaptığın bu iş nedir, ey Samirî?”
Portekizce:
Disse (Moisés): Ó samaritano, qual é a tua intenção?
İsveççe:
[Moses] sade: "Och du, samarier! Vad ville du uppnå [med detta]?"
Farsça:
[موسی] گفت: ای سامری! سبب کار [بسیار خطرناک] تو چه بود؟
Kürtçe:
(موسا) ووتی ئەی سامیری تۆ ئەم کارە ترسناکە چی بوو کردت؟
Özbekçe:
У: «Бу нима қилганинг, эй Сомирий?!» деди.
Malayca:
(Sesudah itu Nabi Musa hadapkan kemarahannya kepada Samiri lalu) bertanya: "Apa pula halmu, wahai Samiri?"
Arnavutça:
(Musai) tha: “E ç’është puna jote, o Samiri?”
Bulgarca:
Рече [Муса]: “А какво ти бе намерението, о, ас-Самири?”
Sırpça:
„А шта си ти то хтео, о Самирија?“ Упита Мојсије.
Çekçe:
Potom Mojžíš řekl: 'A co je vlastně s tebou, Samaritáne?'
Urduca:
موسیٰؑ نے کہا "اور سامری، تیرا کیا معاملہ ہے؟"
Tacikçe:
Гуфт: «Ва ту, эй Сомирӣ, ин чӣ коре буд, ки кардӣ?»
Tatarca:
Муса Самиридән: "Ник бозау ясадың", – дип сорады.
Endonezyaca:
Berkata Musa: "Apakah yang mendorongmu (berbuat demikian) hai Samiri?"
Amharca:
(ሙሳ) «ሳምራዊው ሆይ! ነገርህም ምንድን ነው» አለ፡፡
Tamilce:
(மூஸா) கூறினார்: ஆக, ஸாமிரியே! உன் விஷயம்தான் என்ன?
Korece:
모세가 사미리에게 너의 목 적은 무엇이뇨 라고 말하니
Vietnamca:
(Musa) bảo (Samiri): “Này Samiri, mục đích của ngươi là gì?”
Ayet Linkleri: