Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

12

Sûredeki Ayet No: 

14

Ayet No: 

1610

Sayfa No: 

236

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا لَئِنْ أَكَلَهُ الذِّئْبُ وَنَحْنُ عُصْبَةٌ إِنَّا إِذًا لَّخَاسِرُونَ

Çeviriyazı: 

ḳâlû lein ekelehü-ẕẕi'bü venaḥnü `uṣbetün innâ iẕel leḫâsirûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Dediler ki: "Vallahi biz böyle güçlü kuvvetli bir topluluk iken, buna rağmen onu kurt yerse, o zaman biz kesinlikle hüsrana uğrayanlardan olmuş oluruz."

Diyanet İşleri: 

And olsun ki, biz kuvvetli bir toplulukken kurt onu yerse, biz aciz sayılırız dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Biz demişlerdi, güçlü kuvvetli bir toplulukken gelip onu kurt yerse artık şüphe yok ki ziyankarlardan oluruz.

Şaban Piriş: 

Onlar: Biz kalabalık bir topluluk iken eğer onu kurt yerse yazıklar olsun bize, dediler.

Edip Yüksel: 

Dediler ki: "Biz kalabalık bir grup olduğumuz halde onu kurt yerse, o zaman gerçekten kaybedenler oluruz."

Ali Bulaç: 

Dediler ki: "Andolsun, biz, birbirini kollayan bir topluluk iken, kurt onu yerse, bu durumda şüphesiz kayba uğrayan (aciz) kimseler oluruz."

Suat Yıldırım: 

Onlar! “Vallahi!” dediler, “Biz böylesine güçlü bir grup iken onu kurt kapar da yerse, yazıklar olsun bize! Biz ne güne duruyoruz.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dediler ki: «Biz kuvvetli bir topluluk olduğumuz halde O´nu eğer kurt yerse artık şüphesiz ki, biz elbette hüsrâna düşmüş kimseleriz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dediler ki: "Vallahi biz böylesine dayanışma içinde bir ekipken onu kurt yerse, o takdirde biz hüsrana uğrayan kişiler oluruz."

Bekir Sadak: 

Bir kervan geldi, sucularini gonderdiler

İbni Kesir: 

Dediler ki: Biz bir toplulukken onu kurt yerse

Adem Uğur: 

Dediler ki: Hakikaten biz (kuvvetli) bir topluluk olduğumuz halde, eğer onu kurt yerse, o zaman biz gerçekten âciz kimseler sayılırız.

İskender Ali Mihr: 

“Ve biz gerçekten kuvvetli bir topluluk iken, eğer onu bir kurt yerse, o zaman biz mutlaka hüsrana düşen kimseler oluruz.” dediler.

Celal Yıldırım: 

Onlar: «Eğer biz böyle güçlü bir toplulukken kurt onu yerse, o takdirde biz hüsrana uğramış oluruz,» dediler.

Tefhim ul Kuran: 

Dediler ki: «Andolsun, biz, birbirini kollayan bir topluluk iken, kurt onu yerse, bu durumda şüphesiz kayba uğrayan (aciz kimseler) oluruz.»

Fransızca: 

Ils dirent : "Si le loup le dévore alors que nous sommes nombreux, nous seront vraiment les perdants".

İspanyolca: 

Dijeron: «Si el lobo se lo comiera, siendo nosotros tantos, sí que tendríamos mala suerte».

İtalyanca: 

Dissero: «Se lo mangiasse il lupo mentre siamo tanto numerosi, veramente saremmo disgraziati!».

Almanca: 

Sie sagten: "Sollte der Wolf ihn fressen, obwohl wir eine (starke) Gruppe sind, gewiß würden wir doch zu den Unterlegenen gehören."

Çince: 

他们说:我们是一个(强壮的)团体,狼却吃了他,那我们真是该死了。

Hollandaca: 

Zij zeiden: Waarlijk indien de wolf hem verslond, terwijl wij zoo velen zijn, zouden wij inderdaad zwak wezen.

Rusça: 

Они сказали: "Если волк растерзает его, тогда как нас - целая группа, то мы действительно окажемся потерпевшими убыток".

Somalice: 

waxay dheheen hadday Yey Cunto annagoo kooxa waxaan ka mid nahay kuwa khasaaray.

Swahilice: 

Wakasema: Ikiwa mbwa mwitu atamla na hali sisi ni kundi lenye nguvu kabisa, basi bila ya shaka sisi tutakuwa khasarani.

Uygurca: 

ئۇلار: «بىز (كۈچلۈك) بىر جامائە تۇرۇقلۇق، ئۇنى بۆرىگە يېگۈزۈپ قويساق، ئۇ چاغدا بىز ئەلۋەتتە - زىيان تارتقۇچىلاردىن بولىمىز» دېدى

Japonca: 

かれらは言った。「わたしたちは多勢の仲間だから,もし狼がかれを食うようなら,その時はわたしたちは本当におしまいです。」

Arapça (Ürdün): 

«قالوا لإن» لام قسم «أكله الذئب ونحن عصبة» جماعة «إنا إذا لخاسرون» عاجزون فأرسله معهم.

Hintçe: 

वह लोग कहने लगे जब हमारी बड़ी जमाअत है (इस पर भी) अगर उसको भेड़िया खा जाए तो हम लोग यक़ीनन बड़े घाटा उठाने वाले (निकलते) ठहरेगें

Tayca: 

พวกเขากล่าวว่า “หากสุนัขป่ากินเขาทั้ง ๆ ที่พวกเรามีจำนวนมาก ดังนั้นแท้จริงพวกเราเป็นผู้ขาดทุนแน่นอน”

İbranice: 

אמרו: 'אם יאכל אותו הזאב בעוד אנו רבים וחזקים, יהיה זה כישלון גדול עבורנו

Hırvatça: 

"Ako bi ga vuk pojeo, a mi smo grupa!", rekoše oni, "bili bismo zaista gubitnici."

Rumence: 

Ei spuseră: “Dacă îl mănâncă lupul, şi noi suntem o ceată, atunci vom fi pierduţi!”

Transliteration: 

Qaloo lain akalahu alththibu wanahnu AAusbatun inna ithan lakhasiroona

Türkçe: 

Dediler ki: "Vallahi biz böylesine dayanışma içinde bir ekipken onu kurt yerse, o takdirde biz hüsrana uğrayan kişiler oluruz."

Sahih International: 

They said, "If a wolf should eat him while we are a [strong] clan, indeed, we would then be losers."

İngilizce: 

They said: "If the wolf were to devour him while we are (so large) a party, then should we indeed (first) have perished ourselves!"

Azerbaycanca: 

Onlar: “Biz güclü bir dəstə (on bir nəfət) ola-ola (gözümüzün qabağında) qurd onu yesə, onda biz aciz olarıq ki!” – deyə cavab verdilər.

Süleyman Ateş: 

Dediler ki: "Biz bir topluluk olduğumuz halde onu kurt yerse, o zaman biz tamamen beceriksiz kimseleriz, demektir!"

Diyanet Vakfı: 

Dediler ki: Hakikaten biz (kuvvetli) bir topluluk olduğumuz halde, eğer onu kurt yerse, o zaman biz gerçekten aciz kimseler sayılırız.

Erhan Aktaş: 

“Ant olsun ki, biz bu kadar kişiyken yine de kurt onu yerse, o takdirde bize yazıklar olsun.” dediler.

Kral Fahd: 

Dediler ki: Hakikaten biz (kuvvetli) bir topluluk olduğumuz halde, eğer onu kurt yerse, o zaman biz gerçekten âciz kimseler sayılırız.

Hasan Basri Çantay: 

«Andolsun ki, dediler, bizim (kuvvetli) bir cemâat olmamıza rağmen onu kurt yerse bu takdirde muhakkak biz de husrâne uğrayanlar (dan) oluruz».

Muhammed Esed: 

"Bu kadar insanın arasında, yine de o´nu kurt kapacaksa, o zaman, biz ölmüşüz demektir!" dediler.

Gültekin Onan: 

Dediler ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar: “-VAllahi, biz kuvvetli bir topluluk iken onu kurt yerse, biz o halde çok ziyan çekeriz.” dediler.

Portekizce: 

Asseguraram: Se o lobo o devorar, apesar de sermos muitos, seremos então desventurados.

İsveççe: 

De svarade: "Om vargen skulle äta upp honom, så många [som vi är], då skulle vi själva först ha mist livet."

Farsça: 

گفتند: اگر با بودن ما که گروهی نیرومندیم، گرگ او را بخورد، یقیناً ما در این صورت زیانکار و بی مقداریم.

Kürtçe: 

ووتیان چۆن گورگ دەیخوات؟! لەکاتێکدا ئێمە کۆمەڵێکی بەھێزین بەڕاستی ئەو کاتە ئێمە زەرەر مەندین (ڕوو زەردی تۆ دەبین)

Özbekçe: 

Улар: «Агар биз кўпчилик бўлиб туриб, уни бўри еб кетса, унда биз зиёнкорлардан эканмиз-да?!» дедилар.

Malayca: 

Mereka berkata: "Kalau dia dimakan oleh serigala, sedang kami ramai bilangannya, sesungguhnya kami sudah tentu menjadilah orang-orang yang rugi".

Arnavutça: 

(Vëllezërit) thanë: “Si do ta hajë ujku, kur ne jemi një grup i fortë! Na, atëherë, me të vërtetë, do të ishim të humbur”.

Bulgarca: 

Рекоха: “Ако го изяде вълкът, както сме група, тогава и ние сме загубени.”

Sırpça: 

Они рекоше: „Ако би га вук појео, а нас оволико, били бисмо заиста губитници.“

Çekçe: 

Řekli: 'Kdyby jej měl sežrat vlk, když je nás takový houf, bylo by to s námi velmi špatné!'

Urduca: 

انہوں نے جواب دیا "اگر ہمارے ہوتے اسے بھڑ یے نے کھا لیا، جبکہ ہم ایک جتھا ہیں، تب تو ہم بڑے ہی نکمے ہوں گے"

Tacikçe: 

Гуфтанд: «Бо ин гурӯҳи нерӯманд, ки мо ҳастем, агар гург ӯро бихӯрад, аз зиёнкорон хоҳем буд».

Tatarca: 

Әйттеләр: "Әгәр без шул хәтле күп була торып аны бүре ашаса, ул вакытта без, әлбәттә, хәсрәттә булырбыз, Йусуфны бүредән ашатмак безгә зур кимчелек булыр".

Endonezyaca: 

Mereka berkata: "Jika ia benar-benar dimakan serigala, sedang kami golongan (yang kuat), sesungguhnya kami kalau demikian adalah orang-orang yang merugi".

Amharca: 

«እኛ ጭፍራዎች ሆነን ሳለን ተኩላ ቢበላውማ እኛ ያን ጊዜ በእርግጥ ከሳሪዎች ነን» አሉት፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் கூறினார்கள்: “நாங்கள் ஒரு கூட்டமாக இருக்கும் நிலையில் அவரை ஓநாய் தின்றால் நிச்சயமாக நாங்கள் அப்போது நஷ்டவாளிகளாயிற்றே.”

Korece: 

이때 그들이 말하기를 만일 늑대가 그를 삼킨다면 저희는 한 형제로써 손실자들이 되나이다

Vietnamca: 

Chúng đáp: “Nếu sói ăn thịt em trong khi chúng con đông và mạnh thế này thì chúng con quả là một đám người thất bại.”

Rubu tag: 

Hizb tag: