Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

12

Sûredeki Ayet No: 

13

Ayet No: 

1609

Sayfa No: 

236

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ إِنِّي لَيَحْزُنُنِي أَن تَذْهَبُوا بِهِ وَأَخَافُ أَن يَأْكُلَهُ الذِّئْبُ وَأَنتُمْ عَنْهُ غَافِلُونَ

Çeviriyazı: 

ḳâle innî leyaḥzününî en teẕhebû bihî veeḫâfü ey ye'külehü-ẕẕi'bü veentüm `anhü gâfilûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Babaları dedi ki: "Onu götürmeniz beni üzer, korkarım ki onu kurt yer de sizin haberiniz bile olmaz."

Diyanet İşleri: 

Babaları, "Onu götürmeniz beni üzüyor; siz farkına varmadan onu kurdun yemesinden korkarım" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yakup, onu götürür, giderseniz kederlenirim ben ve korkarım ki siz, ondan gaflet edersiniz de gelip kurt yer onu demişti.

Şaban Piriş: 

Babaları: Eğer onu götürürseniz tasalanırım. Siz ondan habersizken, onu bir kurt yemesinden korkarım, dedi.

Edip Yüksel: 

Dedi ki: "Onu götürmeniz beni endişelendirir. Korkarım ki haberiniz yokken onu kurt yer."

Ali Bulaç: 

Dedi ki: "Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum."

Suat Yıldırım: 

Babaları: “Onu götürmeniz beni meraklandırır. Korkarım ki siz farkında olmadan, onu kurt yer.” dedi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dedi ki: «O´nu alıp götürmeniz şüphesiz ki beni mahzun eder. Ve siz ondan gâfil bulunduğunuz halde O´nu kurdun yemesinden korkarım.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dedi ki: "Onu götürmeniz beni çok çok üzer. Ve korkarım ki siz ondan habersiz bir haldeyken onu kurt yer."

Bekir Sadak: 

Uzerine baska bir kan bulasmis olarak Yusuf´un gomlegini de getirmislerdi. Babalari: «Sizi nefsiniz bir is yapmaya surukledi

İbni Kesir: 

Dedi ki: Onu götürmeniz doğrusu beni tasaya düşürüyor. Siz, ondan habersizken onu kurdun yemesinden korkuyorum.

Adem Uğur: 

(Babaları) dedi ki: Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken onu bir kurdun yemesinden korkarım.

İskender Ali Mihr: 

(Babası) şöyle dedi: “Onunla gitmeniz muhakkak ki

Celal Yıldırım: 

(Babaları:) «Doğrusu onu alıp götürmeniz beni çok üzer ve sizin haberiniz yokken onu kurt yer diye korkuyorum,» dedi.

Tefhim ul Kuran: 

Dedi ki: «Sizin onu götürmeniz gerçekten beni üzer ve siz ondan habersiz iken onu kurdun yemesinden korkuyorum.»

Fransızca: 

Il dit : "Certes, je m'attristerai que vous l'emmeniez; et je crains que le loup ne le dévore dans un moment où vous ne ferez pas attention a lui".

İspanyolca: 

«Me entristece que os lo llevéis», dijo. «Temo que, en un descuido vuestro, se lo coma el lobo».

İtalyanca: 

Disse: «Mi rattrista che lo conduciate [con voi]; temo che il lupo lo divori mentre non badate a lui».

Almanca: 

Er sagte: "Es betrübt mich doch, daß ihr mit ihm weggeht, und ich fürchte, daß ihn der Wolf frißt, während ihr ihm gegenüber achtlos seid."

Çince: 

他说:你们把他带走,我实在放心不下,我生怕在你们疏忽的时候,狼把他吃了。

Hollandaca: 

Jacob antwoordde: Het grieft mij, dat gij hem medeneemt, en ik vrees dat de wolf hem verscheure, dewijl gij achteloos nopens hem zijt.

Rusça: 

Он сказал: "Мне грустно от того, что вы уведете его. Я боюсь, что волк растерзает его, когда вы оставите его без присмотра".

Somalice: 

wuxuu yidhi Yacquub waxaa i walbahaarin inaad la tegtaan waxaana ka cabsan in Yeeyi Cunto idinkoo halmaansan.

Swahilice: 

Akasem: Kwa hakika inanihuzunisha kwamba nyinyi mwende naye, na ninaogopa asije mbwa mwitu akamla nanyi mmeghafilika naye.

Uygurca: 

يەئقۇب: «ئۇنى (يەنى يۇسۇفنى) ئېلىپ كەتسەڭلار راستلا خاتىرجەم بولالمايمەن، سىلەر غەپلەتتە قېلىپ، ئۇنى بۆرە يەپ قويۇشتىن ئەنسىرەيمەن» دېدى

Japonca: 

かれ(ヤアコーブ)は言った。「あなたがたがかれを連れて行くのは,わたしにはどうも心配である。あなたがたがかれに気を付けない間に,狼がかれを食いはしないかと恐れている。」

Arapça (Ürdün): 

«قال إني ليحزنني أن تذهبوا» أي ذهابكم «به» لفراقه «وأخاف أن يأكله الذئب» المراد به الجنس وكانت أرضهم كثيرة الذئاب «وأنتم عنه غافلون» مشغلون.

Hintçe: 

और हम लोग तो उसके निगेहबान हैं ही याक़ूब ने कहा तुम्हारा उसको ले जाना मुझे सख्त सदमा पहुँचाना है और मै तो इससे डरता हूँ कि तुम सब के सब उससे बेख़बर हो जाओ और (मुबादा) उसे भेड़िया फाड़ खाए

Tayca: 

เขากล่าวว่า “แท้จริงมันจะทำให้ฉันเศร้าใจ เมื่อพวกเจ้าจะเอาเขาไป และฉันกลัวว่า สุนัขป่าจะกินเขา ขณะที่พวกเจ้ามิได้เอาใจใส่ต่อเขา”

İbranice: 

אמר (יעקוב':)אני אדאג מאוד אם תיקחו אותו עמכם, ואני מפחד שהזאב יטרוף אותו כשאתם לא תשימו אליו לב

Hırvatça: 

On odgovori: "Bit će mi, doista, žao ako ga odvedete, a plašim se da ga vuk ne pojede kad vi na njega ne budete pazili."

Rumence: 

El spuse: “Sunt mâhnit că plecaţi cu el. Îmi este teamă să nu-l mănânce vreun lup, când voi nu veţi lua seama la el.”

Transliteration: 

Qala innee layahzununee an thathhaboo bihi waakhafu an yakulahu alththibu waantum AAanhu ghafiloona

Türkçe: 

Dedi ki: "Onu götürmeniz beni çok çok üzer. Ve korkarım ki siz ondan habersiz bir haldeyken onu kurt yer."

Sahih International: 

[Jacob] said, "Indeed, it saddens me that you should take him, and I fear that a wolf would eat him while you are of him unaware."

İngilizce: 

(Jacob) said: "Really it saddens me that ye should take him away: I fear lest the wolf should devour him while ye attend not to him."

Azerbaycanca: 

(Yə’qub) dedi: “Onu aparmağınız məni çox mə’yus edər (ayrılığına dözə bilmərəm). Qorxuram ki, onu qurd yeyə, siz də xəbər tutmayasınız!”

Süleyman Ateş: 

(Ya'kub) Dedi ki: "Onu götürmeniz beni üzer; korkarım ki, sizin haberiniz yokken onu kurt yer!"

Diyanet Vakfı: 

(Babaları) dedi ki: Onu götürmeniz beni mutlaka üzer. Siz ondan habersizken onu bir kurdun yemesinden korkarım.

Erhan Aktaş: 

“Onu götürmeniz beni tasalandırır.” dedi. “Sizin ondan habersiz olduğunuz bir sırada kurdun onu yemesinden korkarım.”

Kral Fahd: 

(Babaları) dedi ki: Onu götürmeniz beni kaygılandırıyor. Siz (oyun yüzünden onu ihmal ettiğiniz anda) ondan habersizken onu bir kurdun yemesinden korkarım.

Hasan Basri Çantay: 

Dedi: «Onu götürmeniz muhakkak ki beni tasaya düşürür. Siz kendisinden gaafil, gaafil bulunurken onu kurt (gelib) yemesinden korkarım».

Muhammed Esed: 

"Doğrusu, o´nu götürmeniz beni kaygılandırıyor" diye karşılık verdi (Yakub), "gözden uzak tuttuğunuz bir anda o´nu kurdun kapmasından korkuyorum!"

Gültekin Onan: 

Dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Babaları dedi ki: “- Onu götürmeniz, cidden beni endişeye düşürür. Siz kendisinden habersiz bulunurken onu kurt yemesinden korkarım.”

Portekizce: 

Respondeu-lhes: Sem dúvida que me condói que o leveis, porque temo que o devore um lobo, enquanto estiverdesdescuidados.

İsveççe: 

[Jakob] svarade: "Jag skulle känna stark oro om ni tog honom med. Jag är rädd att en varg kan [riva ihjäl och] äta upp honom, medan er uppmärksamhet är riktad mot annat."

Farsça: 

گفت: بردن او مرا سخت اندوهگین می کند، ومی ترسم شما از او غفلت کنید و گرگ، او را بخورد.

Kürtçe: 

(باوکیان) ووتی بەڕاستی دڵتەنگ و خەمباردەبم کەئێوە یوسف بەرن (لەگەڵ خۆتان) وە دەترسم کە ئێوە لێی بێ ئاگابن وگورگ بیخوات

Özbekçe: 

У: «Уни олиб кетишингиз мени хафа қиладир. Сиз ундан ғофил қолсангиз, уни бўри еб кетишидан қўрқаман», деди. (Уни сизларга ишониб, қўшиб юбора олмайман, деган маънодаги сўзни юмшоқроқ қилиб айтдилар.)

Malayca: 

Bapa mereka menjawab: "Permergian kamu membawanya bersama sangatlah mendukacitakan daku, dan aku pula bimbang ia akan dimakan oleh serigala, ketika kamu lalai dari mengawalnya ".

Arnavutça: 

(Baba) tha: “Unë brengosem që ju ta merrni atë, e druaj se mos do ta hajë ujku, kur nuk do të jeni të kujdesshëm”.

Bulgarca: 

Рече: “Наистина ще ме опечали, ако го отведете и се плаша да не го изяде вълкът, когато сте нехайни към него.”

Sırpça: 

Он одговори: „Биће ми, заиста, жао ако га одведете, а плашим се да га вук не поједе кад ви не будете пазили на њега.“

Çekçe: 

Odpověděl: 'Rmoutí mě, že jej odvádíte, a mám strach, že by jej vlk mohl sežrat, zatímco vy se nebudete o něj starat.'

Urduca: 

باپ نے کہا "تمہارا اسے لے جانا مجھے شاق گزرتا ہے اور مجھ کو اندیشہ ہے کہ کہیں اسے بھیڑیا نہ پھاڑ کھا ئے جبکہ تم اس سے غافل ہو"

Tacikçe: 

Гуфт: «Агар ӯро бибаред, ғамгин мешавам ва метарсам, ки аз ӯ ғофил шавед ва гург ӯро бихӯрад».

Tatarca: 

Аталары әйтте: "Йусуфны алып китүегез мине кайгы вә хәсрәткә төшерә, мин аңардан башка сабыр итә алмыйм, аннары аны бүре ашаудан да куркамын вә сез Йусуфтан гафил йөрерсез".

Endonezyaca: 

Berkata Ya'qub: "Sesungguhnya kepergian kamu bersama Yusuf amat menyedihkanku dan aku khawatir kalau-kalau dia dimakan serigala, sedang kamu lengah dari padanya".

Amharca: 

«እኔ እርሱን (ዩሱፍን) ይዛችሁ መሌዳችሁ በእርግጥ ያሳዝነኛል፡፡ እናንተም ከእርሱ ዘንጊዎች ስትሆኑ ተኩላ ይበላዋል ብዬ እፈራለሁ» አላቸው፡፡

Tamilce: 

அவர் கூறினார்: “நீங்கள் அவரை அழைத்துச் செல்வது எனக்கு கவலையளிக்கிறது. நீங்கள் (விளையாட்டில் இருக்கும்போது) அவரை கவனிக்காதவர்களாக இருக்கும் நிலையில் ஓநாய் அவரை தின்றுவிடுவதை நிச்சயமாக நான்,பயப்படுகிறேன்.”

Korece: 

야곱이 말하되 너희가 그를 멀리 데리고 감은 나를 슬프게 함 이며 또한 너희가 그를 돌보지 아 니할 때 늑대가 그를 먹어버릴까 두렵노라 하니

Vietnamca: 

(Ya’qub) nói: “Thật vậy, cha cảm thấy buồn khi các con đưa em đi chơi xa (vì cha không thể chịu được khi rời xa nó); hơn nữa, cha sợ rằng sói sẽ ăn thịt nó khi các con lơ là do (mải mê vui chơi).”

Rubu tag: 

Hizb tag: