
veinne rabbeke leya`lemü mâ tükinnü ṣudûruhüm vemâ yü`linûn.
Türkçe:
Ve senin Rabbin, onların göğüslerinin sakladığını da açığa vurduğunu da çok iyi bilir.
İngilizce:
And verily thy Lord knoweth all that their hearts do hide. As well as all that they reveal.
Fransızca:
Certes, ton Seigneur sait ce que cachent leurs poitrines et ce qu'ils divulguent.
Almanca:
Und gewiß, dein HERR weiß doch, was ihre 2 Brüste verbergen, und was sie offenlegen.
Rusça:
Воистину, твой Господь знает то, что таят их сердца, и то, что они обнаруживают.
Arapça:
وَإِنَّ رَبَّكَ لَيَعْلَمُ مَا تُكِنُّ صُدُورُهُمْ وَمَا يُعْلِنُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Rabbin elbette onların sinelerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.
Diyanet Vakfı:
Rabbin elbette onların kalplerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.

vemâ min gâibetin fi-ssemâi vel'arḍi illâ fî kitâbim mübîn.
Türkçe:
Yerde ve gökte hiçbir gayb yoktur ki, açıklayıcı bir Kitap'ta olmasın.
İngilizce:
Nor is there aught of the unseen, in heaven or earth, but is (recorded) in a clear record.
Fransızca:
Et il n'y a rien de caché, dans le ciel et la terre, qui ne soit dans un Livre explicite.
Almanca:
Und es gibt nichts Verborgenes im Himmel und auf Erden, ohne daß es in einer deutlichen Schrift ist.
Rusça:
На небе и на земле нет такого сокровенного, которого бы не было в ясном Писании.
Arapça:
وَمَا مِنْ غَائِبَةٍ فِي السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ إِلَّا فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Lehvi mahfuzda) bulunmasın.
Diyanet Vakfı:
Gökte ve yerde göze görünmeyen hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitapta (levhi mahfuzda) bulunmasın.

inne hâẕe-lḳur'âne yeḳuṣṣu `alâ benî isrâîle ekŝera-lleẕî hüm fîhi yaḫtelifûn.
Türkçe:
Hiç kuşkunuz olmasın ki bu Kur'an, İsrailoğullarına, ihtilafa düştükleri şeylerin birçoğunu anlatıyor.
İngilizce:
Verily this Qur'an doth explain to the Children of Israel most of the matters in which they disagree.
Fransızca:
Ce Coran raconte aux enfants d'Israël la plupart des sujets sur lesquels ils divergent,
Almanca:
Gewiß, dieser Quran berichtet den Kindern Israils das Meiste von dem, worin sie uneins sind.
Rusça:
Воистину, этот Коран рассказывает сынам Исраила (Израиля) большую часть того, о чем они расходятся во мнениях.
Arapça:
إِنَّ هَٰذَا الْقُرْآنَ يَقُصُّ عَلَىٰ بَنِي إِسْرَائِيلَ أَكْثَرَ الَّذِي هُمْ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Haberiniz olsun ki bu Kur'ân, İsrail oğullarına, hakkında ihtilaf edegeldikleri şeylerin pek çoğunu anlatmaktadır.
Diyanet Vakfı:
Doğrusu bu Kur'an, İsrailoğullarına, hakkında ihtilaf edegeldikleri şeylerin pek çoğunu anlatmaktadır.
Sayfalar
