Sayfa 347

 
00:00

seyeḳûlûne lillâh. ḳul efelâ teẕekkerûn.

Arapça:

سَيَقُولُونَ لِلَّهِ ۚ قُلْ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ

Türkçe:

"Allah'ındır!" diyecekler. De ki: "Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz?"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Allah'a aittir diyecekler. "Öyle ise siz hiç düşünüp taşınmaz mısınız?" de.

Diyanet Vakfı:

"Allah'a aittir" diyecekler. Öyle ise siz hiç düşünüp taşınmaz mısınız! de.

İngilizce:

They will say, "To Allah!" say: "Yet will ye not receive admonition?"

Fransızca:

Ils diront : "A Allah". Dis : "Ne vous souvenez-vous donc pas ? "

Almanca:

Sie werden sagen: "ALLAH!" Sag: "Entsinnt ihr euch nicht?!"

Rusça:

Они скажут: "Аллаху". Скажи: "Неужели вы не помяните назидание?"

Açıklama:
 
00:00

ḳul mer rabbü-ssemâvâti-sseb`i verabbü-l`arşi-l`ażîm.

Arapça:

قُلْ مَن رَّبُّ السَّمَاوَاتِ السَّبْعِ وَرَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ

Türkçe:

Sor: "Yedi göklerin Rabbi ve o büyük arşın Rabbi kimdir?"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Yedi kat göklerin Rabbi, azametli Arş'ın Rabbi kimdir? diye sor.

Diyanet Vakfı:

Yedi kat göklerin Rabbi, azametli Arş'ın Rabbi kimdir? diye sor.

İngilizce:

Say: "Who is the Lord of the seven heavens, and the Lord of the Throne (of Glory) Supreme?"

Fransızca:

Dis : "Qui est le Seigneur des sept cieux et le Seigneur du Trône sublime ? "

Almanca:

Sag: "Wer ist Der HERR der sieben Himmeln und Der HERR vom gewaltigen Al'ahrsch?"

Rusça:

Скажи: "Кто Господь семи небес и Господь великого Трона?"

Açıklama:
 
00:00

seyeḳûlûne lillâh. ḳul efelâ tetteḳûn.

Arapça:

سَيَقُولُونَ لِلَّهِ ۚ قُلْ أَفَلَا تَتَّقُونَ

Türkçe:

"Allah'tır!" diyecekler. De ki: "Hâlâ benden sakınmıyor musunuz?"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

(Onlar da) Allah'ındır. diyecekler. "Şu halde siz Allah'tan korkmaz mısınız?" de.

Diyanet Vakfı:

"(Bunlar da) Allah'ındır" diyecekler. Şu halde siz Allah'tan korkmaz mısınız! de.

İngilizce:

They will say, "(They belong) to Allah." Say: "Will ye not then be filled with awe?"

Fransızca:

Ils diront : [ils appartiennent] "A Allah". Dis : "Ne craignez-vous donc pas ? "

Almanca:

Sie werden sagen: "ALLAH!" Sag: "Handelt ihr etwa nicht Taqwa gemäß?!"

Rusça:

Они скажут: "Аллах". Скажи: "Неужели вы не устрашитесь?"

Açıklama:
 
00:00

ḳul mem biyedihî melekûtü külli şey'iv vehüve yücîru velâ yücâru `aleyhi in küntüm ta`lemûn.

Arapça:

قُلْ مَن بِيَدِهِ مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ يُجِيرُ وَلَا يُجَارُ عَلَيْهِ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ

Türkçe:

Şunu da sor: "Eğer biliyorsanız söyleyin. Kimdir o, her şeyin melekûtu/aslı-esası elinde olan? O koruyup gözeten ama korunup gözetilmeyen?"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Eğer biliyorsanız (söyleyin), her şeyin melekûtu (mülkiyeti ve yönetimi) kendisinin elinde olan, kendisi her şeyi koruyup kollayan; fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç olmayan) kimdir? diye sor.

Diyanet Vakfı:

Eğer biliyorsanız (söyleyin), her şeyin melekutu (mülkiyeti ve yönetimi) kendisinin elinde olan, kendisi her şeyi koruyup kollayan, fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç olmayan) kimdir? diye sor.

İngilizce:

Say: "Who is it in whose hands is the governance of all things,- who protects (all), but is not protected (of any)? (say) if ye know."

Fransızca:

Dis : "Qui détient dans sa main la royauté absolue de toute chose, et qui protège et n'a pas besoin d'être protégé ? [Dites], si vous le savez ! "

Almanca:

Sag: "Wem unterliegt die Herrschaft des Allerlei, und wer gewährt Schutz, während ihm kein Schutz gewährt wird, solltet ihr wissen?!"

Rusça:

Скажи: "В чьей Руке власть над всякой вещью? Кто защищает и от Кого нет защиты, если только вы знаете?"

Açıklama:
 
00:00

seyeḳûlûne lillâh. ḳul feennâ tüsḥarûn.

Arapça:

سَيَقُولُونَ لِلَّهِ ۚ قُلْ فَأَنَّىٰ تُسْحَرُونَ

Türkçe:

"Allah'tır!" diyecekler. De ki: "Nasıl oluyor da büyüleniyorsunuz?"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

(Bunlar da) Allah'ındır. diyecekler. "Öyle ise nasıl olur da büyülenirsiniz?" de.

Diyanet Vakfı:

"(Bunların hepsi) Allah'ındır" diyecekler. Öyle ise nasıl olup da büyüye kapılıyorsunuz? de.

İngilizce:

They will say, "(It belongs) to Allah." Say: "Then how are ye deluded?"

Fransızca:

Ils diront : "Allah". Dis : "Comment donc se fait-il que vous soyez ensorcelés ? " [au point de ne pas croire en Lui].

Almanca:

Sie werden sagen: "ALLAH!" Sag: "Wie werdet ihr denn verblendet?!"

Rusça:

Они скажут: "Аллах". Скажи: "До чего же вы обмануты!"

Açıklama:

Sayfalar

Sayfa 347 beslemesine abone olun.