Türkçe:
Akşam olduğunda, tekne gölün ortasına varmıştı. Yalnız başına karada kalan İsa, öğrencilerinin kürek çekmekte çok zorlandıklarını gördü. Çünkü rüzgar onlara karşı esiyordu. Sabaha karşı İsa, gölün üstünde yürüyerek onlara yaklaştı. Yanlarından geçip gidecekti.
İngilizce:
And when even was come, the ship was in the midst of the sea, and he alone on the land.
Fransızca:
Le soir étant venu, la barque était au milieu de la mer, et il était seul à terre.
Almanca:
Und am Abend war das Schiff mitten auf dem Meer und er auf dem Lande alleine.
Rusça:
Вечером лодка была посреди моря, а Он один на земле.
Arapça:
ولما صار المساء كانت السفينة في وسط البحر وهو على البر وحده.
