Türkçe:
Gitmekte oldukları köye yaklaştıkları sırada İsa, yoluna devam edecekmiş gibi davrandı. Ama onlar, "Bizimle kal. Neredeyse akşam olacak, gün batmak üzere" diyerek Onu zorladılar. Böylece İsa onlarla birlikte kalmak üzere içeri girdi.
İngilizce:
And they drew nigh unto the village, whither they went: and he made as though he would have gone further.
Fransızca:
Ainsi ils approchèrent du village où ils allaient, mais Jésus faisait comme s'il voulait aller plus loin.
Almanca:
Und sie kamen nahe zum Flecken, da sie hingingen. Und er stellete sich, als wollte er fürder gehen.
Rusça:
И приблизились они к тому селению, в которое шли; и Он показывал им вид, что хочет идти далее.
Arapça:
ثم اقتربوا الى القرية التي كانا منطلقين اليها وهو تظاهر كانه منطلق الى مكان ابعد.
