القلم

 
00:00

veiy yekâdü-lleẕîne keferû leyüzliḳûneke biebṣârihim lemmâ semi`ü-ẕẕikra veyeḳûlûne innehû lemecnûn.

Arapça:

وَإِن يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ

Türkçe:

O küfre sapanlar, Zikir'i/Kur'an'ı işittiklerinde az kalsın gözleriyle seni devireceklerdi. "Bu tam bir cinlidir." diyorlardı.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O kafirler Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi. Bir de durmuşlar "o bir deli" diyorlar.

Diyanet Vakfı:

O inkar edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hala da (kin ve hasetlerinden:) "Hiç şüphe yok o bir delidir" derler.

İngilizce:

And the Unbelievers would almost trip thee up with their eyes when they hear the Message; and they say: "Surely he is possessed!"

Fransızca:

Peu s'en faut que ceux qui mécroient ne te transpercent par leurs regards, quand ils entendent le Coran, ils disent : "Il est certes fou ! ".

Almanca:

Und diejenigen, die Kufr betrieben haben, hätten dich beinahe mit ihren Blicken doch zu Fall gebracht, als sie die Ermahnung hörten, und sie sagen: "Gewiß, er ist doch geistesgestört."

Rusça:

Воистину, неверующие готовы заставить тебя поскользнуться своими взглядами, когда они слышат Напоминание, и говорят: "Воистину, он - одержимый!"

Açıklama:
 
00:00

vemâ hüve illâ ẕikrul lil`âlemîn.

Arapça:

وَمَا هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ

Türkçe:

Oysaki o Zikir/Kur'an âlemler için bir öğütten başka şey değildir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Halbuki o âlemler için bir öğüttür.

Diyanet Vakfı:

Oysa o (Kur'an), alemler için ancak bir öğüttür.

İngilizce:

But it is nothing less than a Message to all the worlds.

Fransızca:

Et ce n'est qu'un Rappel, adressé aux mondes ! .

Almanca:

Und er (der Quran) ist nichts anderes als Ermahnung für alle Schöpfung.

Rusça:

Но это - не что иное, как Напоминание для миров.

Açıklama:

Sayfalar

القلم beslemesine abone olun.