Arapça:
وصنعوا جلاجل من ذهب نقي. وجعلوا الجلاجل في وسط الرمانات على اذيال الجبة حواليها في وسط الرمانات.
Türkçe:
Saf altından çıngıraklar yaptılar ve hizmet için kullanılan kaftanın eteğinin ucundaki narların arasına, bir çıngırak bir nar, bir çıngırak bir nar olmak üzere çepeçevre koydular. Tıpkı RABbin Musaya buyurduğu gibi yaptılar.
İngilizce:
And they made bells of pure gold, and put the bells between the pomegranates upon the hem of the robe, round about between the pomegranates;
Fransızca:
On fit aussi des clochettes d'or pur; et l'on mit les clochettes entre les grenades aux bords de la robe, tout autour, entre les grenades:
Almanca:
Und machten Schellen von feinem Golde; die taten sie zwischen die Granatäpfel ringsumher am Saum des Seidenrocks,
Rusça:
и сделали позвонки из чистого золота и повесили позвонки между яблоками по подолу верхней ризы кругом;
Açıklama:
