
febieyyi âlâi rabbikümâ tükeẕẕibân.
Türkçe:
Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayacaksınız yalan?
İngilizce:
Then which of the favours of your Lord will ye deny?
Fransızca:
Lequel donc des bienfaits de votre Seigneur nierez-vous ?
Almanca:
Also welche von den Wohltaten eures HERRN leugnet ihr beide ab?!
Rusça:
Какую же из милостей вашего Господа вы считаете ложью?
Arapça:
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Diyanet Vakfı:
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

yü`rafü-lmücrimûne bisîmâhüm feyü'ḫaẕü binnevâṣî vel'aḳdâm.
Türkçe:
Suçlular, yüzlerinden tanınır da yakalanırlar perçemlerinden ve ayaklarından.
İngilizce:
(For) the sinners will be known by their marks: and they will be seized by their forelocks and their feet.
Fransızca:
On reconnaîtra les criminels à leurs traits. Ils seront donc saisis par les toupets et les pieds.
Almanca:
Die schwer Verfehlenden werden durch ihreMerkmale bekannt, dann wird an den Stirnhaaren und an den Füßen gezerrt.
Rusça:
Грешников будут узнавать по их признакам, а затем хватать за хохлы и стопы.
Arapça:
يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالْأَقْدَامِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Suçlular simalarından tanınır, alınlarından ve ayaklarından tutulur.
Diyanet Vakfı:
Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.

febieyyi âlâi rabbikümâ tükeẕẕibân.
Türkçe:
Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayacaksınız yalan?
İngilizce:
Then which of the favours of your Lord will ye deny?
Fransızca:
Lequel donc des bienfaits de votre Seigneur nierez-vous ?
Almanca:
Also welche von den Wohltaten eures HERRN leugnet ihr beide ab?!
Rusça:
Какую же из милостей вашего Господа вы считаете ложью?
Arapça:
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Diyanet Vakfı:
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

hâẕihî cehennemü-lletî yükeẕẕibü bihe-lmücrimûn.
Türkçe:
İşte bu, günahkârların yalanlayıp durdukları cehennemdir.
İngilizce:
This is the Hell which the Sinners deny:
Fransızca:
Voilà l'Enfer que les criminels traitaient de mensonge.
Almanca:
Dies ist Dschahannam, welche die schwer Verfehlenden ableugnen.
Rusça:
Вот Геенна, которую грешники считали ложью.
Arapça:
هَٰذِهِ جَهَنَّمُ الَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir.
Diyanet Vakfı:
İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennemdir.

yeṭûfûne beynehâ vebeyne ḥamîmin ân.
Türkçe:
Onlar, onunla kaynar su arasında dolaşırlar.
İngilizce:
In its midst and in the midst of boiling hot water will they wander round!
Fransızca:
Ils feront le va-et-vient entre lui (l'Enfer) et une eau bouillante extrêmement chaude.
Almanca:
Sie machen die Runde in ihr (Dschahannam) und mit extrem hoher Temperatur Siedendem.
Rusça:
Они будут ходить между нею и кипящей водой.
Arapça:
يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَمِيمٍ آنٍ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onunla kaynar su arasında dolaşırlar.
Diyanet Vakfı:
Onlar, cehennemle kaynar su arasında dolaşır dururlar.

febieyyi âlâi rabbikümâ tükeẕẕibân.
Türkçe:
Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz?
İngilizce:
Then which of the favours of your Lord will ye deny?
Fransızca:
Lequel donc des bienfaits de votre Seigneur nierez-vous ?
Almanca:
Also welche von den Wohltaten eures HERRN leugnet ihr beide ab?!
Rusça:
Какую же из милостей вашего Господа вы считаете ложью?
Arapça:
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Diyanet Vakfı:
Şimdi Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

velimen ḫâfe meḳâme rabbihî cennetân.
Türkçe:
Rabbinin makamından korkan kimseye iki cennet var.
İngilizce:
But for such as fear the time when they will stand before (the Judgment Seat of) their Lord, there will be two Gardens-
Fransızca:
et pour celui qui aura craint de comparaître devant son Seigneur, il y aura deux jardins;
Almanca:
Und für denjenigen, der sich vor der Vorstellung vor seinem HERRN fürchtet, gibt es zwei Dschanna -
Rusça:
Тем же, которые боялись предстать перед своим Господом, уготовано два сада.
Arapça:
وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ جَنَّتَانِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Rabbinin makamından korkan kimselere iki cennet vardır.
Diyanet Vakfı:
Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimselere iki cennet vardır.

febieyyi âlâi rabbikümâ tükeẕẕibân.
Türkçe:
Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayabilirsiniz yalan?
İngilizce:
Then which of the favours of your Lord will ye deny?-
Fransızca:
Lequel donc des bienfaits de votre Seigneur nierez-vous ?
Almanca:
Also welche von den Wohltaten eures HERRN leugnet ihr beide ab?! -
Rusça:
Какую же из милостей вашего Господа вы считаете ложью?
Arapça:
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Diyanet Vakfı:
Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

ẕevâtâ efnân.
Türkçe:
İkisi de çeşit çeşit ağaçlarla/bitkilerle doludur.
İngilizce:
Containing all kinds (of trees and delights);-
Fransızca:
Aux branches touffues.
Almanca:
die von Bäumen sind.
Rusça:
В них обоих есть ветви.
Arapça:
ذَوَاتَا أَفْنَانٍ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları vardır.
Diyanet Vakfı:
İki cennet de çeşit çeşit ağaçlarla doludur.

febieyyi âlâi rabbikümâ tükeẕẕibân.
Türkçe:
Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz?
İngilizce:
Then which of the favours of your Lord will ye deny?-
Fransızca:
Lequel donc des bienfaits de votre Seigneur nierez-vous ?
Almanca:
Also welche von den Wohltaten eures HERRN leugnet ihr beide ab?!
Rusça:
Какую же из милостей вашего Господа вы считаете ложью?
Arapça:
فَبِأَيِّ آلَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
Diyanet Vakfı:
Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
Sayfalar
