Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

31

Ayet No: 

1266

Sayfa No: 

191

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

اتَّخَذُوا أَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ أَرْبَابًا مِّن دُونِ اللَّهِ وَالْمَسِيحَ ابْنَ مَرْيَمَ وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا إِلَٰهًا وَاحِدًا ۖ لَّا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۚ سُبْحَانَهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Çeviriyazı: 

itteḫaẕû aḥbârahüm veruhbânehüm erbâbem min dûni-llâhi velmesîḥa-bne meryem. vemâ ümirû illâ liya`büdû ilâhev vâḥidâ. lâ ilâhe illâ hû. sübḥânehû `ammâ yüşrikûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar, Allah'dan başka bilginlerini ve rahiplerini de kendilerine Rab edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar bir olan Allah'a ibadet etmekle emrolunmuşlardı. Allah'dan başka hiçbir ilâh yoktur. O, müşriklerin ortak koştuğu şeylerden de münezzehtir.

Diyanet İşleri: 

Onlar Allah'ı bırakıp hahamlarını, papazlarını ve Meryem oğlu Mesih'i rableri olarak kabul ettiler. Oysa tek Tanrı'dan başkasına kulluk etmemekle emrolunmuşlardı. Ondan başka tanrı yoktur. Allah, koştukları eşlerden münezzehtir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah'ı bırakıp bilginleriyle rahiplerini ve Meryemoğlu Mesih'i Rab tanımışlardır; halbuki onlara da ancak tek mabuda kulluk etmek emredilmiştir. Ondan başka tapacak yok; o onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir.

Şaban Piriş: 

Onlar, Allah ile birlikte alimlerini, rahiplerini ve Meryemoğlu Mesih’i de rabler edindiler. Oysa tek ilahtan başkasına ibadet etmemekle emrolunmuşlardı. Ondan başka (hak) ilah yoktur. Allah onların koştuğu şirkten münezzehtir.

Edip Yüksel: 

Din bilginlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih'i ALLAH'tan ayrı rabler edindiler. Oysa, yalnız tek Tanrı'ya kulluk etmekle emredilmişlerdi. O'ndan başka tanrı yoktur. O, eş koştukları kimselerden de çok Yücedir.

Ali Bulaç: 

Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de. Oysa onlar, tek olan bir İlah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka İlah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden Yücedir.

Suat Yıldırım: 

Yahudiler hahamlarını, Hıristiyanlar rahiplerini ve Meryem'in oğlu Mesih’i Allah’tan başka Rab edindiler.Halbuki onlara bir tek İlâha ibadet etmeleri emr olunmuştu. Ondan başka İlah yoktur.O, onların ortak koştukları şirkten münezzehtir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(Onlar) Bilginlerini, rahiplerini ve Meryem´in oğlu Mesîh´i de Allah Teâlâ´dan başka tanrılar ittihaz ettiler. Halbuki Allah Teâlâ´dan başkasına ibadet etmekle emrolunmamışlardır. Ondan başka ilâh yoktur. Onların şerik koştukları şeylerden münezzehtir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah'ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem'in oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından arınmıştır O.

Bekir Sadak: 

Allah´in gokleri ve yeri yarattigi gunku yazisinda, Allah´a gore aylarin sayisi onikidir. Bunlardan dordu hurmetli aydir. Bu dosdogru bir nizamdir. Oyleyse o aylar icinde kendinize yazik etmeyin, topyekun sizinle savasan putperestlerle siz de topyekun savasin, Allah´in sakinanlarla beraber oldugunu bilin.

İbni Kesir: 

Onlar Allah´tan ayrı hahamlarını, rahiblerini rabblar edindiler. Meryem Oğlu Mesih´i de. Halbuki tek tanrıdan başkasına ibadet etmemekle emrolunmuşlardır. O´ndan başka ilah yoktur. O

Adem Uğur: 

(Yahudiler) Allah´ı bırakıp bilginlerini (hahamlarını)

İskender Ali Mihr: 

Onlar, ahbarları (dîn adamlarını) ve ruhbanları (rahipleri) ve Meryem oğlu Mesih´i Allah´tan başka Rab´ler edindiler. Tek bir ilâha kul olmalarından başka bir şeyle emrolunmadılar. O´ndan başka ilâh yoktur. (Onların) şirk koştukları şeylerden O (Allah), münezzehtir.

Celal Yıldırım: 

Bunlar Allah´ı bırakıp hahamlarını ve rahiplerini

Tefhim ul Kuran: 

ve Meryem oğlu Mesih´i de... Oysa onlar, tek olan bir ilah´a ibadet etmekten başkasıyla emrolunmadılar. O´ndan başka ilah yoktur. O, bunların şirk koşmakta oldukları şeylerden yücedir.

Fransızca: 

Ils ont pris leurs rabbins et leurs moines, ainsi que le Christ fils de Marie, comme Seigneurs en dehors d'Allah, alors qu'on ne leur a commandé que d'adorer un Dieu unique. Pas de divinité à part Lui ! Gloire à Lui ! Il est au-dessus de ce qu'ils [Lui] associent.

İspanyolca: 

Han tomado a sus doctores y a sus monjes, así como al Ungido, hijo de María, como señores, en lugar de tomar a Alá cuando las órdenes que habían recibido no eran sino de servir a un Dios Uno. ¡No hay más dios que Él! ¡Gloria a Él! ¡Está por encima de lo que Le asocian!

İtalyanca: 

Hanno preso i loro rabbini, i loro monaci e il Messia figlio di Maria, come signori all'infuori di Allah, quando non era stato loro ordinato se non di adorare un Dio unico. Non vi è dio all'infuori di Lui! Gloria a Lui ben oltre ciò che Gli associano!

Almanca: 

Sie nahmen 1 ihre Rabbiner und Priester als Herren anstelle von ALLAH sowie Almasih Ibnu- Maryam. Ihnen wurde jedoch nur geboten, einem einzigen Gott zu dienen. Es gibt keine Gottheit außer Ihm. Gepriesen-erhaben ist ER über das, was sie an Schirk betreiben.

Çince: 

他们舍真主而把他们的博士、僧侣和麦尔彦之子麦西哈当做主宰。他们所奉的命令只是崇拜独一的主宰,除他之外,绝无应受崇拜的。赞颂真主超乎他们所用来配他的!

Hollandaca: 

Zij kiezen hunne priesters en hunne monniken tot hunne heeren naast God, benevens Christus, de zoon van Maria, hoewel het hun is geboden, slechts één God te aanbidden; en er is geen God buiten hem. Het zij verre van hem wat zij met hem vereenigen.

Rusça: 

Они признали господами помимо Аллаха своих первосвященников и монахов, а также Мессию, сына Марьям (Марии). А ведь им было велено поклоняться только одному Богу, кроме которого нет иного божества. Он превыше того, что они приобщают в сотоварищи!

Somalice: 

waxay ka yeesheen culimadoodii iyo suufiyadoodii Eebayaal ilaahay ka sokow iyo ciise ibnu maryama waxaan cibaadada ilaahay kali ah ahaynna lama farin. Eebe mooyee ilaah kalana ma jiro waana ka nasanyahay waxay la wadaajin.

Swahilice: 

Wamewafanya makuhani wao na wamonaki wao kuwa ni marabi badala ya Mwenyezi Mungu, na pia Masihi bin Maryamu. Na wala hawakuamrishwa isipo kuwa wamuabudu Mungu Mmoja, hapana mungu ila Yeye. Subhanahu, Ametakasika na hayo wanayo mshirikisha nayo.

Uygurca: 

ئۇلار ئۆزلىرىنىڭ ھىبرىلىرىنى، راھىبلىرىنى (يەھۇدىيلار بىلەن ناسارالارنىڭ دىنىي باشلىقلىرىنى، ئۆلىمالىرىنى) ۋە مەريەم ئوغلى مەسىھنى مەبۇد قىلىۋالدى. (ھالبۇكى) ئۇلار (پەيغەمبەرلەر ئارقىلىق) پەقەت بىر ئىلاھقا ئىبادەت قىلىشقا بۇيرۇلغان ئىدى، ئۇنىڭدىن باشقا (يەنى ئالەملەرنىڭ پەرۋەردىگارى اﷲ تىن باشقا) ھېچ مەبۇد (بەرھەق) يوقتۇر، اﷲ ئۇلارنىڭ شېرىك كەلتۈرگەنلىكلىرىدىن پاكتۇر

Japonca: 

かれらは,アッラーをおいて律法学者や修道士を自分の主となし,またマルヤムの子マスィーフを(主としている)。しかしかれらは,唯一なる神に仕える以外の命令を受けてはいない。かれの外に神はないのである。かれらが配するものから離れて(高くいます)かれを讃える。

Arapça (Ürdün): 

«اتَّخذوا أحبارهم» علماء اليهود «ورهبانهم» عبَّاد النصارى «أربابا من دون الله» حيث اتبعوهم في تحليل ما حرم الله وتحريم ما أحل «والمسيح بن مريم وما أمروا» في التوراة والإنجيل «إلا ليعبدوا» أي بأن يعبدوا «إلها واحدا لا إله إلا هو سبحانه» تنزيها له «عما يشركون».

Hintçe: 

उन लोगों ने तो अपने ख़ुदा को छोड़कर अपनी आलिमों को और अपने ज़ाहिदों को और मरियम के बेटे मसीह को अपना परवरदिगार बना डाला हालॉकि उन्होनें सिवाए इसके और हुक्म ही नहीं दिया गया कि ख़ुदाए यक़ता (सिर्फ़ ख़ुदा) की इबादत करें उसके सिवा (और कोई क़ाबिले परसतिश नहीं)

Tayca: 

“พวกเขาได้ยึดเอาบรรดานักปราชญ์ของพวกเขา และบรรดาบาดหลวงของพวกเขาเป็นพระเจ้า อื่นจากอัลลอฮ์ และยึดเอาอัล-มะซีห์บุตรของมัรยัมเป็นพระเจ้าด้วย ทั้ง ๆที่พวกเขามิได้ถูกใช้นอกจากเพื่อเคารพสักการะผู้ทีสมควรได้รับการเคารพสักการะ แต่เพียงองค์เดียว ซึ่งไม่มีผู้ใดควรได้รับการเคารพสักการะนอกจากพระองค์เท่านั้น พระองค์ทรงบริสุทธิ์จากสิ่งที่พวกเขาให้มีภาคีขึ้น”

İbranice: 

הם לקחו את רבניהם ואת הנזירים לאדונים להם מלבד אלוהים. הם גם לקחו את המשיח בן מרים לאדון מלבד אלוהים, ולא הצטוו אלא לעבוד רק אלוה אחד שאין אלוה מלבדו, והוא נעלה מעל כול מה שהם משתפים אתו

Hırvatça: 

Oni, pored Allaha, bogovima smatraju svećenike svoje, i monahe svoje i Mesiha, sina Merjemina. A naređeno im je da samo jednom Bogu ibadet čine - nema boga osim Njega. Uzvišen je On naspram onih koje Njemu u obožavanju pridružuju.

Rumence: 

Ei i-au luat pe preoţii şi pe călugării lor, precum şi pe Cristos, fiul Mariei, ca domni în locul lui Dumnezeu. Lor li s-a poruncit însă să se închine lui Dumnezeu, Unul. Nu este dumnezeu afară de El! Mărire Lui deasupra celor care ei Lui i-i alătură.

Transliteration: 

Ittakhathoo ahbarahum waruhbanahum arbaban min dooni Allahi waalmaseeha ibna maryama wama omiroo illa liyaAAbudoo ilahan wahidan la ilaha illa huwa subhanahu AAamma yushrikoona

Türkçe: 

Allah'ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem'in oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından arınmıştır O.

Sahih International: 

They have taken their scholars and monks as lords besides Allah, and [also] the Messiah, the son of Mary. And they were not commanded except to worship one God; there is no deity except Him. Exalted is He above whatever they associate with Him.

İngilizce: 

They take their priests and their anchorites to be their lords in derogation of Allah, and (they take as their Lord) Christ the son of Mary; yet they were commanded to worship but One Allah: there is no god but He. Praise and glory to Him: (Far is He) from having the partners they associate (with Him).

Azerbaycanca: 

Onlar Allahı qoyub alimlərini və rahiblərini, Məryəm oğlu Məsihi özlərinə tanrılar (rəbblər) qəbul etdilər. Halbuki onlar ancaq bir olan Allaha ibadət etmək əmr olunmuşdu. Ondan başqa heç bir tanrı yoxdur. Allah pak və müqəddəsdir. Ona şərik qoşulan bütlərlə heç bir əlaqəsi yoxdur! (Allah müşriklərin Ona şərik qoşduqları bütlərdən uzaqdır!)

Süleyman Ateş: 

Hahamlarını ve rahiplerini Allah'tan ayrı rabler edindiler, Meryem oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine yalnız tek Tanrı olan Allah'a ibadet etmeleri emredilmişti. O'ndan başka tanrıı yoktur. O, onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir.

Diyanet Vakfı: 

(Yahudiler) Allah'ı bırakıp bilginlerini (hahamlarını); (hıristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i (İsa'yı) rabler edindiler. Halbuki onlara ancak tek ilaha kulluk etmeleri emrolundu. O'ndan başka tanrı yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır.

Erhan Aktaş: 

Onlar, Allah’ın yanı sıra hahamlarını(1), rahiplerini(2) ve Meryem Oğlu Mesih’i(3) rabbler edindiler.(4) Oysa bunlar, bir tek olan İlâh’a(5) kulluk etmekle emrolunmuşlardı. Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. O, bunların ortak koştuklarından münezzehtir.(6)

Kral Fahd: 

Onlar, Allah'ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem'in oğlu Mesîh'i kendilerine (Allah'dan gayrı) Rabler edindiler. Halbuki onlar da tek bir ilâha ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmamışlardı. Zira O'ndan başka ilâh yoktur. O, onların şirk koştuklarından münezzehtir.

Hasan Basri Çantay: 

Onlar, Allâhı bırakıb bilginlerini, râhiblerini, Meryemin oğlu Mesîhi Tanrılar edindiler. Halbuki bunlar da ancak bir olan Allaha ibâdet etmelerinden başkasıyle emr olunmamışlardır. Ondan başka hiç bir Tanrı yok. O, bunların eş tutageldikleri her şeyden münezzehdir.

Muhammed Esed: 

Hahamlarını, rahiplerini, bir de Meryem oğlu Mesihi, Allahla beraber rableri olarak gördüler; Oysa, Tek Tanrıdan başkasına kulluk etmekle emrolunmuş değillerdi; (o Tek Tanrı ki,) Ondan başka tanrı yoktur, (O Tek Tanrı ki,) sınırsız kudret ve izzetiyle, (böylelerinin) Onun tanrılığında bir pay yakıştırdıkları her şeyden bütünüyle uzaktır, yücedir!

Gültekin Onan: 

Onlar, Tanrı´yı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rabler edindiler ve Meryem oğlu Mesih´i de... Oysa onlara tek bir tanrıya kulluktan başkası buyrulmadı / buyrulmamıştı. O´ndan başka tanrı yoktur. O, bunların ortak koştuklarından yücedir.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar, âlimlerini ve Rahiblerini, Allah’dan başka Rabler edindiler

Portekizce: 

Tomaram por senhores seus rabinos e seus monges em vez de Deus, assim como fizeram com o Messias, filho de Maria,quando não lhes foi ordenado adorar senão a um só Deus. Não há mais divindade além d'Ele! Glorificado seja pelosparceiros que Lhe atribuem!

İsveççe: 

De har tagit sina rabbiner och klosterbröder till herrar och beskyddare i Guds ställe, och [detsamma har de gjort med] Kristus, Marias son, trots att de har förmanats att inte dyrka någon annan än den Ende Guden - det finns ingen gud utom Han; stor är Han i Sin härlighet, fjärran från allt vad de vill sätta vid Hans sida!

Farsça: 

آنان دانشمندان و راهبانشان و مسیح پسر مریم را به جای خدا به خدایی گرفتند؛ در حالی که مأمور نبودند مگر اینکه معبود یگانه را که هیچ معبودی جز او نیست بپرستند؛ منزّه و پاک است از آنچه شریک او قرار می دهند.

Kürtçe: 

زانا و قەشەکانیان کردوە بەپەروەردگار لەجیاتی خوا ھەروەھا مەسیحی کوڕی مەریەمیش (یان کردوە بە خوا) لە کاتێکدا فەرمانیان پێ نەدراوە بێجگە لەوەی کەیەک خوا بپەرستن کە ھیچ پەرستراوێکی ڕاست نیە بێجگە لەئەو پاک و بێگەردی بۆ ئەو (خوا) یەی لەوەی دەیکەنە ھاوبەشی

Özbekçe: 

Улар Аллоҳни қўйиб ўзларининг ҳибр ва роҳибларини ҳамда Масиҳ ибн Марямни Робб тутдилар. Улар фақат битта илоҳдан бошқага ибодат қилмасликка амр қилинган эдилар. Ундан ўзга ибодатга сазовар зот йўқ. У зот улар ширк келтираётган нарсадан покдир. (Адий ибн Ҳотим Жоҳилият даврида насронийлик динига кирган экан. Синглиси бориб акасини Исломга тарғиб қилибди. Расулуллоҳ (с. а. в.) ҳузурларига боришга ундабди. У Мадинага борганида, бўйнига кумушдан ясалган хоч таққан ҳолида Расулуллоҳнинг (с. а. в.) ҳузурлариига киради. Шунда у зот: «Улар Аллоҳни қўйиб ўзларининг ҳибр ва роҳибларини ҳамда Масиҳ ибн Марямни Робб тутдилар», оятини тиловат қилаётган эдилар. Адий (р. а.) айтадиларки: «Мен: «Уларга ҳеч ибодат қилишгани йўқ», дедим. У зот (с. а. в.): «Лекин уларга ҳалолни ҳаром қилдилар ва ҳаромни ҳалол қилдилар, улар эса эргашдилар. Ана ўша уларга ибодат қилишдир», дедилар»)

Malayca: 

Mereka menjadikan pendita-pendita dan ahli-ahli ugama mereka sebagai pendidik- pendidik selain dari Allah, dan juga (mereka mempertuhankan) Al-Masih ibni Maryam, padahal mereka tidak diperintahkan melainkan untuk menyembah Tuhan Yang Maha Esa; tiada Tuhan (yang berhak disembah) melainkan Dia. Maha Suci Allah dari apa yang mereka sekutukan.

Arnavutça: 

Ata, përpos Perëndisë kanë konsideruar për zot dijetarët e tyre dhe murgët e tyre dhe Isain – të birin e Merjemit, kurse u është urdhëruar që të adhurojnë vetëm një Zot, - s’ka zot tjetër përveç Tij. Ai është shumë lartë nga ata të cilët i barazojnë me Te.

Bulgarca: 

Те взеха за господари не Аллах, а своите правници и своите монаси, и Месията, сина на Мариам. А им бе повелено да служат само на единствения Бог. Няма друг Бог освен Него. Пречист е Той от онова, което съдружават с Него!

Sırpça: 

Они, поред Аллаха, боговима сматрају своје свештенике, и своје монахе и Месију, Маријиног сина. А наређено им је да обожавају само јединог Аллаха – нема истинског бога осим Њега. Узвишен је Он у односу на оне које Њему придружују у обожавању.

Çekçe: 

A vzali si učence své a mnichy své za pány vedle Boha a stejně tak i Mesiáše, syna Mariina, ačkoliv jim bylo přikázáno uctívat toliko Boha jediného. A není božstva kromě Něho, jenž slávou Svou povznesen je nad ty, kdož jsou k Němu přidružováni!

Urduca: 

انہوں نے اپنے علماء اور درویشوں کو اللہ کے سوا اپنا رب بنا لیا ہے اور اسی طرح مسیح ابن مریم کو بھی حالانکہ ان کو ایک معبود کے سوا کسی کی بندگی کرنے کا حکم نہیں دیا گیا تھا، وہ جس کے سوا کوئی مستحق عبادت نہیں، پاک ہے وہ ان مشرکانہ باتوں سے جو یہ لوگ کرتے ہیں

Tacikçe: 

Олимону обидони хеш ва Масеҳ — писари Марямро ба ҷои Оллоҳ ба худоӣ гирифтанд ва ҳол он, ки маъмур буданд, ки танҳо як худоро бипарастанд, ки ҳеҷ худое ҷуз Ӯ нест. Пок аст аз он чӣ шарикаш месозанд!

Tatarca: 

Алар Аллаһуны ташлап үзләренең галимнәрен яки Заһидләрен Раббылары итеп алдылар вә Мәрьям угълы Гыйсаны да илаһә тоттылар, хәлбуки үзләре дә, вә алар илаһә тоткан затлар да Аллаһуга гына гыйбадәт кылу белән боерылмыш иделәр, Аллаһудан башка һич Илаһә юк, мәгәр Ул гынадыр, Аллаһ мөшрикләр тиңләштергән мәхлукка тиң булу кимчелегеннән пакь, пакь дип беләмен.

Endonezyaca: 

Mereka menjadikan orang-orang alimnya dan rahib-rahib mereka sebagai tuhan selain Allah dan (juga mereka mempertuhankan) Al Masih putera Maryam, padahal mereka hanya disuruh menyembah Tuhan yang Esa, tidak ada Tuhan (yang berhak disembah) selain Dia. Maha suci Allah dari apa yang mereka persekutukan.

Amharca: 

ከእርሱ በቀር ሌላ አምላክ የሌለውን አንድን አምላክ ሊገዙ እንጂ ያልታዘዙ ሲኾኑ ሊቃውንቶቻቸውንና መነኮሳታቸውን፣ የመርየምን ልጅ አልመሲሕንም ከአላህ ሌላ አማልክት አድርገው ያዙ፡፡ ከሚያጋሩት ሁሉ የጠራ ነው፡፡

Tamilce: 

இவர்கள் அல்லாஹ்வையன்றி தங்கள் அறிஞர்களையும் தங்கள் துறவிகளையும் மர்யமுடைய மகன் (ஈஸா) மஸீஹையும் கடவுள்களாக எடுத்துக் கொண்டனர். வணக்கத்திற்குரிய ஒரே ஓர் இறைவனை அவர்கள் வணங்குவதற்கே தவிர அவர்கள் ஏவப்படவில்லை. அவனைத் தவிர (உண்மையில் வணங்கத்தகுதியான) இறைவன் அறவே இல்லை. அவர்கள் இணைவைப்பவற்றை விட்டு அவன் மிகத் தூயவன்.

Korece: 

그들은 하나님 외에 아흐바 르와 루흐반 그리고 마리아의 아 들 예수를 그들의 주님으로 경배 하나 하나님 외에는 경배하지 말 라 그분 외에는 신이 없노라 그들이 더불어 섬기는 것 위에서 하나님이여 흘로 영광 받으소서

Vietnamca: 

Họ đã đưa các học giả và các tu sĩ của họ và cả Masih (Ysa) con trai của Maryam lên làm thượng đế thay vì Allah trong khi họ đều được lệnh chỉ thờ phượng một Thượng Đế (Allah) duy nhất. Quả thật không có Thượng Đế đích thực nào ngoài (Allah). Thật vậy, (Allah) trong sạch và tối cao vượt bên trên những gì mà họ đã tổ hợp với Ngài.