Arapça:
قُل لَّوْ أَنَّ عِندِي مَا تَسْتَعْجِلُونَ بِهِ لَقُضِيَ الْأَمْرُ بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ ۗ وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِالظَّالِمِينَ
Çeviriyazı:
ḳul lev enne `indî mâ testa`cilûne bihî leḳuḍiye-l'emru beynî vebeyneküm. vellâhü a`lemü biżżâlimîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Sizin çabuk gelmesini istediğiniz azab benim elimde olsaydı, benimle sizin aranızdaki durum herhalde sonuçlanmış olurdu. Allah, zulmedenleri en iyi bilendir".
Diyanet İşleri:
De ki: "Acele istediğiniz şey elimde olsaydı, benimle aranızdaki iş bitmiş olurdu." Allah zulmedenleri en iyi bilendir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Hemencecik olmasını istediğiniz şey, benim elimde olsaydı sizinle aramdaki iş çoktan olur, biterdi ve Allah, zalimleri elbette daha iyi bilir.
Şaban Piriş:
De ki: Sizin çabukça gelmesini istediğiniz şey benim yanımda olsaydı, iş benimle sizin aranızda bitmiş olurdu. Allah, zalimleri en iyi bilendir.
Edip Yüksel:
De: "Sizin acele istediğiniz şeye sahip olsaydım aramızda iş biterdi. ALLAH zalimleri iyi biliyor."
Ali Bulaç:
De ki: "Kendisine acele etmekte olduğunuz şey benim yanımda olsaydı, benimle aranızda iş elbette bitirilmiş olurdu. Allah zulmedenleri en iyi bilendir.
Suat Yıldırım:
De ki: “Eğer o acele istediğiniz azap benim elimde olsaydı, benimle sizin aranızdaki iş çoktan bitmiş olurdu.”Zalimlere nasıl davranılması gerektiğini Allah pek iyi bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Eğer o acele istediğiniz şey benim yanımda olsaydı iş benimle sizin aranızda elbette halledilmiş ve fasledilmiş olurdu. Allah Teâlâ zalimleri bihakkın bilendir.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Şunu da söyle: "Acele istediğiniz şey benim yanımda olsaydı, benimle sizin aranızdaki iş çoktan bitirilmiş olurdu. Zalimleri, Allah daha iyi bilir."
Bekir Sadak:
6:61
İbni Kesir:
De ki: Acele istediğiniz şey, benim yanımda olsaydı
Adem Uğur:
De ki: Acele istediğiniz şey benim elimde olsaydı, elbette benimle sizin aranızda iş bitirilmişti. Allah zalimleri daha iyi bilir.
İskender Ali Mihr:
De ki: “Eğer acele ettiğiniz o şey gerçekten, benim yanımda olsaydı, benimle sizin aranızda iş elbette yerine getirilmiş olurdu. Ve Allah, zalimleri en iyi bilir.”
Celal Yıldırım:
De ki: Eğer sizin acele edip istediğiniz şey elimde olsaydı, aramızdaki durum herhalde çoktan hükme bağlanıp sonuçlanırdı. Allah ise zâlimleri daha iyi bilendir.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Kendisine acele etmekte olduğunuz şey benim yanımda olsaydı, benimle aranızda iş elbette bitirilmiş olurdu. Allah zulmedenleri en iyi bilendir.»
Fransızca:
Dis : "Si ce que vous voulez hâter dépendait de moi, ce serait affaire faite entre vous et moi." C'est Allah qui connaît le mieux les injustes.
İspanyolca:
Di: «Si yo tuviera lo que pedís con tanto apremio, ya se habría decidido la cosa entre yo y vosotros». Alá conoce mejor que nadie a los impíos.
İtalyanca:
Di': «Se avessi potere su quello che volete affrettare, sarebbe già stato definito il contrasto tra me e voi. Allah conosce meglio di chiunque altro gli ingiusti.
Almanca:
Sag: "Würde ich über das verfügen, was ihr übereilt haben wollt, so wäre die Angelegenheit zwischen mir und euch doch abgeschlossen. Und ALLAH ist allwissend über die Unrecht-Begehenden."
Çince:
你说:假若我能主持你们要求早日实现的刑罚,那末,我与你们之间的事情,必定被判决了。真主是最了解不义者的。
Hollandaca:
Zeg: Indien wat gij wenscht te zien verhaasten in mijne macht ware, zou de zaak tusschen u en mij bepaald zijn; maar God kent den onrechtvaardige.
Rusça:
Скажи: "Если бы я владел тем, что вы торопите, то спор между мной и вами был бы уже решен. Но Аллаху лучше знать о беззаконниках.
Somalice:
Waxaad Dhahdaa hadduu Yahay agtayda waxaad Dedejisanaysaan (Cigabta) waxaa Ia kala Xukumi Lahaa Dhexdeenna Eebana waa Ogyahay Daalimiinta.
Swahilice:
Sema: Lau kuwa ninacho hicho mnacho kihimiza, ingeli kwisha katwa shauri baina yangu na nyinyi. Na Mwenyezi Mungu anawashinda wote kuwajua madhaalimu.
Uygurca:
ئېيتقىنكى، «سىلەر بالدۇر يۈز بېرىشىنى تەلەپ قىلغان ئازاب مېنىڭ قولۇمدىن كەلسە ئىدى، ئۇ چاغدا مەن بىلەن سىلەرنىڭ ئاراڭلاردىكى ئىش چوقۇم ھۆكۈم قىلىنىپ بولغان بولاتتى (يەنى سىلەردىن ئارام تېپىش ئۈچۈن، سىلەرنى ھالاك قىلغان بولاتتىم)». اﷲ زالىملارنى ئوبدان بىلىدۇ
Japonca:
言ってやるがいい。「もしあなたがたの急ぐこと(懲罰)が,わたしの手中にあるならば,事はわたしとあなたがたとの間で,直ぐ決定されよう。だがアッラーは,不義を行う者を最もよく知っておられる。
Arapça (Ürdün):
«قل» لهم «لو أن عندي ما تستعجلون به لقُضي الأمر بيني وبينكم» بأن أعجله لكم وأستريح ولكنه عند الله «والله أعلم بالظالمين» متى يعاقبهم.
Hintçe:
(उन लोगों से) कह दो कि जिस (अज़ाब) की तुम जल्दी करते हो अगर वह मेरे पास (एख्तियार में) होता तो मेरे और तुम्हारे दरमियान का फैसला कब का चुक गया होता और ख़ुदा तो ज़ालिमों से खूब वाक़िफ है
Tayca:
จงกล่าวเถิด(มุฮัมมัด) ว่า หากที่ฉันมีสิ่ง(อำนาจ) ที่พวกเจ้าเร่งรีบกันแล้ว แน่นอนกิจการทั้งหลายก็ถูกชี้ขาดระหว่างฉันกับพวกท่านแล้วและอัลลอฮ์เป็นผู้ทรงรู้ยิ่งต่อผู้อธรรมทั้งหลาย
İbranice:
אמור, 'לו היה בידי הדבר שאתם דורשים לזרז (העונש,) היה נגמר העניין ביני לבינכם. ואלוהים יודע היטב מי הם המקפחים
Hırvatça:
Reci: "Da je u mojoj vlasti ono što požurujete, između mene i vas svršeno bi bilo, a Allah najbolje zna zulumćare."
Rumence:
Spune: “De-aş fi avut ceea ce degrabă căutaţi, totul s-ar fi terminat între mine şi voi.” Dumnezeu îi ştie prea bine pe cei nedrepţi.
Transliteration:
Qul law anna AAindee ma tastaAAjiloona bihi laqudiya alamru baynee wabaynakum waAllahu aAAlamu bialththalimeena
Türkçe:
Şunu da söyle: "Acele istediğiniz şey benim yanımda olsaydı, benimle sizin aranızdaki iş çoktan bitirilmiş olurdu. Zalimleri, Allah daha iyi bilir."
Sahih International:
Say, "If I had that for which you are impatient, the matter would have been decided between me and you, but Allah is most knowing of the wrongdoers."
İngilizce:
Say: "If what ye would see hastened were in my power, the matter would be settled at once between you and me. But Allah knoweth best those who do wrong."
Azerbaycanca:
De: “Əgər tə’cili istədiyiniz (əzab) mənim əlimdə olsaydı, iş mənimlə sizin aranızda əlbəttə, bitmiş olardı (sizi dərhal məhv edərdim), Allah zalımları daha yaxşı tanıyandır!”
Süleyman Ateş:
De ki: "Eğer acele istediğiniz şey benim yanımda olsaydı, elbette benimle sizin aranızda iş, şimdi (çoktan) bitirilmişti." Allah zalimleri daha iyi bilir.
Diyanet Vakfı:
De ki: Acele istediğiniz şey benim elimde olsaydı, elbette benimle sizin aranızda iş bitirilmişti. Allah zalimleri daha iyi bilir.
Erhan Aktaş:
De ki: “Eğer acelece istediğiniz o şey benim yanımda olsaydı, benimle sizin aranızdaki iş çoktan olup biterdi.” Allah, zâlimleri en iyi bilendir.
Kral Fahd:
De ki: Acele istediğiniz şey benim elimde olsaydı, elbette benimle sizin aranızda iş bitirilmişti. Allah zalimleri daha iyi bilir.
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Eğer o acele isteyegeldiğiniz şey benim yanımda (elimde) olsaydı iş benimle sizin aranızda elbette olub bitirilmiş olurdu». (Bununla beraber) Allah zaalimleri çok iyi bilendir.
Muhammed Esed:
De ki: "Eğer bu kadar şiddetle arzuladığınız şey benim elimde olsaydı, benimle sizin aranızda (verilmesi beklenen) hüküm verilmiş olurdu. Ama kimin zulüm işlediğini en iyi Allah bilir".
Gültekin Onan:
6:56
Ali Fikri Yavuz:
De ki: “- Eğer, o acele istediğiniz şey (azab) elimde olsaydı, sizinle aramızdaki iş (helâk) çoktan olup bitivermişti.” Allah zâlimlerin azab vaktini çok iyi bilendir.
Portekizce:
Dize (outra vez): Se estivesse em meu poder o que pretendeis que seja apressado, a questão entre vós e mim já estariadecidida, pois Deus bem conhece os iníquos.
İsveççe:
Säg: "Om jag hade makt över det som ni så otåligt kräver, skulle avgörandet mellan mig och er redan ha fallit. Men Gud känner väl dem som begår orätt."
Farsça:
بگو: اگر عذابی که به آن شتاب دارید در اختیار من بود، یقیناً کار میان من و شما به سرعت تمام شده بود؛ و خدا به ستمکاران داناتر است [که چه زمانی آنان را عذاب کند.]
Kürtçe:
بڵێ ئەگەر لام بوایە ئەوەی ئێوەپە لە دەکەن لە ھاتنی ئەوا کاری نێوان من و ئێوە کۆتایی پێ دەھێنرا وە خوا چاک ئاگادارە بە ستەمکاران
Özbekçe:
Сен: «Агар сиз шошилтираётган нарса менинг ҳузуримда бўлса эди, мен билан сизнинг орангизда иш аллақачон битган бўлар эди. Аллоҳ золимларни яхши билгувчидир», деб айт.
Malayca:
Katakanlah: "Kalau ada padaku (kuasa menurunkan) azab seksa yang kamu minta disegerakan kedatangannya itu, nescaya selesailah perkara (yang sedang berbangkit) antaraku dengan kamu. Dan (ingatlah) Allah Maha Mengetahui akan orang-orang yang zalim".
Arnavutça:
Thuaj: “Sikur ta kisha në dorë atë që e kërkoni ju, shpejt e shpejt (dënimin) do të sqarohej puna mes meje dhe jush (do të shkatërroheshit). Perëndia i di më së miri zullumqarët.
Bulgarca:
Кажи: “Ако е у мен това, за което бързате, вече да е приключено делото между мен и вас. Аллах най-добре знае угнетителите.”
Sırpça:
Реци: „Да је у мојој власти оно што пожурујете, између мене и вас би било свршено, а Аллах најбоље зна неправеднике.“
Çekçe:
Rci: 'Kdybych měl moc nad tím, co chcete uspíšit, byla by věru již rozhodnuta věc mezi mnou a vámi - a Bůh nejlépe zná nespravedlivé.
Urduca:
کہو، اگر کہیں وہ چیز میرے اختیار میں ہوتی جس کی تم جلدی مچا رہے ہو تو میرے اور تمہارے درمیان کبھی کا فیصلہ ہو چکا ہوتا مگر اللہ زیادہ بہتر جانتا ہے کہ ظالموں کے ساتھ کیا معاملہ کیا جانا چاہیے
Tacikçe:
Бигӯ: «Агар он чиро, ки бад-ин шитоб металабед, ба дасти ман буд, миёни ману шумо кор ба поён мерасид, зеро Худо ба ситамкорон донотар аст».
Tatarca:
Әйт: "Әгәр сез ашыгып таләп иткән ґәзаб минем ихтыярда булса иде, әлбәттә, арабызда хөкем булып тиешле ґәзабны алыр идегез, Аллаһ залимнәрнең эшен белә.
Endonezyaca:
Katakanlah: "Kalau sekiranya ada padaku apa (azab) yang kamu minta supaya disegerakan, tentu telah diselesaikan Allah urusan yang ada antara aku dan kamu. Dan Allah lebih mengetahui tentang orang-orang yang zalim.
Amharca:
«በእርሱ የምትቻኮሉበት ቅጣት እኔ ዘንድ በኾነ ኖሮ በእኔና በእናንተ መካከል ነገሩ (ቅጣታችሁ) በተፈጸመ ነበር፡፡ አላህም በደለኞችን ዐዋቂ ነው» በላቸው፡፡
Tamilce:
கூறுவீராக: “நீங்கள் அவசரப்படுவது என்னிடம் இருந்திருந்தால், எனக்கு மத்தியிலும் உங்களுக்கு மத்தியிலும் காரியம் முடிக்கப்பட்டிருக்கும். அல்லாஹ், அநியாயக்காரர்களை மிக அறிந்தவன்.’’
Korece:
일러가로되 너희가 서두름이내게 있다면 나와 너희들 사이의 문제는 해결되었으리라 그러나 하나님은 죄지은 자들을 다 알고 계심이라
Vietnamca:
Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy nói (với họ): “Nếu cái (hình phạt) mà các người hối thúc nằm ở nơi Ta thì vấn đề giữa Ta và các người chắc chắn đã được giải quyết. Quả thật, Allah biết rõ (khi nào trừng phạt và khi nào tạm tha cho) những kẻ làm điều sai quấy.”
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: