Arapça:
وَقَالُوا إِنْ هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوثِينَ
Çeviriyazı:
veḳâlû in hiye illâ ḥayâtüne-ddünyâ vemâ naḥnü bimeb`ûŝîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dediler ki: " Dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur, biz diriltilecek değiliz".
Diyanet İşleri:
Hayat ancak bu dünyadakinden ibarettir, biz dirilecek değiliz dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve dediler ki: Bu dünyada yaşayışımızdan başka bir yaşama yok bize ve biz tekrar dirilmeyiz.
Şaban Piriş:
Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. (Öldükten sonra) tekrar diriltilecek de değiliz, derlerdi.
Edip Yüksel:
"Bizim için sadece dünya hayatı vardır, diriltilecek değiliz," diyorlardı.
Ali Bulaç:
Onlar dediler ki: "Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur. Ve bizler diriltilecek değiliz."
Suat Yıldırım:
Hayır! Öteden beri gizledikleri utandırıcı çirkin halleri, münafıklıkları yüzlerine vuruldu da ondan böyle söylüyorlar.Yoksa geri gönderilseler bile, yine kendilerine yasaklanan kötülükleri yapmaya dönecek ve diyeceklerdi ki: “Hayat, sırf dünya hayatımızdan ibaret! Biz bir daha diriltilecek de değiliz!” Onlar, hiç şüphesiz yalancıdırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve dediler ki, «Bu bizim dünya hayatımızdan başka hayat yoktur ve bizler bir daha dirilecek değiliz.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Biz diriltilecek de değiliz."
Bekir Sadak:
Onlarin soylediklerinin seni uzecegini elbette biliyoruz
İbni Kesir:
Ve dediler ki: Hayat ancak bu dünyadaki hayatımızdır. Ve biz dirilecek değiliz.
Adem Uğur:
Onlar, hayat ancak bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir
İskender Ali Mihr:
Ve bizim hayatımız, dünya (hayatından) başka bir şey değildir. Ve: “Biz beas edilecek (yeniden, tekrar diriltilecek) değiliz.” dediler.
Celal Yıldırım:
Dediler ki: Hayat, sırf dünya hayatımızdır, başka bir hayat yoktur ve biz bir daha diriltilip kaldırılacak da değiliz.
Tefhim ul Kuran:
Onlar dediler ki: «Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur. Ve bizler diriltilecekler değiliz.»
Fransızca:
Et ils disent : " Il n'y a pour nous [d'autre vie] que celle d'ici-bas; et nous ne serons pas ressuscités".
İspanyolca:
Dicen: «No hay más vida que la de acá y no seremos resucitados».
İtalyanca:
Dicono: «Per noi non c'è altro che questa vita e non saremo resuscitati».
Almanca:
Sie sagten: "Es gibt doch nur das unsere diesseitige Leben und wir werden niemals auferweckt."
Çince:
他们说:只有我们今世的生活,我们绝不复活。
Hollandaca:
En zij zeggen: Er is geen ander leven dan dit leven; nimmer zullen wij opgewekt worden.
Rusça:
Они говорят: "Есть только наша мирская жизнь, и мы не будем воскрешены".
Somalice:
Waxay dhihi wax kale ma jiro ee waannu ku Noolaan Adduunyada Nalamana soo Bixinaayo.
Swahilice:
Na walisema: Hakuna mengine ila maisha yetu haya ya duniani, wala sisi hatutafufuliwa.
Uygurca:
ئۇلار: «ھاياتلىق پەقەت مۇشۇ دۇنيادىكى ھاياتىمىزدۇر، ئۆلگەندىن كېيىن تىرىلدۈرۈلمەيمىز» دەيدۇ
Japonca:
かれらは言う。「この世の生があるだけで,再び甦るなどということはないのです。」
Arapça (Ürdün):
«وقالوا» أي منكر والبعث «إن» ما «هي» أي الحياة «إلا حياتنا الدنيا ومانحن بمبعوثين».
Hintçe:
और कुफ्फार ये भी तो कहते हैं कि हमारी इस दुनिया ज़िन्दगी के सिवा कुछ भी नहीं और (क़यामत वग़ैरह सब ढकोसला है) हम (मरने के बाद) भी उठाए ही न जायेंगे
Tayca:
และพวกเขากล่าวว่า มันมิใช่อะไรอื่นนอกจากชีวิตความเป็นอยู่ของเราในโลกนี้เท่านั้น และเรานั้นใช่ว่าจะเป็นผู้ถูกให้ฟื้นคือชีพก็หาไม่
İbranice:
והם אמרו, 'אין חיים אחרים מלבד חיינו בעולם הזה כי לא נקום לתחייה
Hırvatça:
i rekli bi: "Nema života osim na dunjaluku i mi oživljeni biti nećemo."
Rumence:
Ei spun: “Doar Viaţa noastră de Acum este şi nu vom mai fi sculaţi!”
Transliteration:
Waqaloo in hiya illa hayatuna alddunya wama nahnu bimabAAootheena
Türkçe:
Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Biz diriltilecek de değiliz."
Sahih International:
And they say, "There is none but our worldly life, and we will not be resurrected."
İngilizce:
And they (sometimes) say: "There is nothing except our life on this earth, and never shall we be raised up again."
Azerbaycanca:
(Əgər onlar dünyaya qaytarılsaydılar) yenə də: “Həyat yalnız bu dünyadakı həyatımızdan ibarətdir. Bizlər bir daha dirilən deyilik!” – deyərdilər.
Süleyman Ateş:
Dediler ki: "dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur. Biz diriltilecek değiliz."
Diyanet Vakfı:
Onlar, hayat ancak bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir; biz, bir daha da diriltilecek değiliz, demişlerdi.
Erhan Aktaş:
“Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur, öldükten sonra diriltilecek de değiliz.” dediler.
Kral Fahd:
Onlar (müşrikler), "Hayat ancak bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir, öldükten sonra da dirilecek değiliz," demişlerdi.
Hasan Basri Çantay:
Dediler ki: (Bu) dünyâ hayâtımızdan başka bir hayat yokdur. Biz bir daha diriltilecekler değiliz».
Muhammed Esed:
Ve bazı (inançsız)lar, "Bu dünyadaki hayatımızın ötesinde başka bir şey yoktur ve öldükten sonra dirilmeyeceğiz!" derler.
Gültekin Onan:
Onlar dediler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Dünyaya dönselerdi, eskisi gibi) yine şöyle diyeceklerdi: “- Bu, dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur ve biz, bir daha dirilecek değiliz.”
Portekizce:
Dizem: Não existe outra vida além da terrena e jamais seremos ressuscitados.
İsveççe:
Och de säger: "Det finns ingenting annat än detta jordiska liv; vi kommer inte att återuppväckas [från de döda]."
Farsça:
و [زمانی که در دنیا بودند] گفتند: جز این زندگی دنیای ما زندگی دیگری نیست و [پس از مرگ] برانگیخته نخواهیم شد.
Kürtçe:
وە ووتیان بەڕاستی ھەر ئەم ژیانەی (دونیا) مانە وئێمە زیندوو ناکرێینەوە
Özbekçe:
Улар: «Ҳаёт–бу дунё ҳаёти, холос, биз қайта тирилтилмасмиз», дедилар.
Malayca:
Dan tentulah mereka akan berkata pula: "Tiadalah hidup yang lain selain dari hidup kita di dunia ini, dan tiadalah kita akan dibangkitkan semula sesudah kita mati".
Arnavutça:
Ata thoshin: “S’ka jetë përveç në këtë botë dhe ne nuk do të ringjallemi”.
Bulgarca:
Казваха: “Няма друг освен земния ни живот и не ще бъдем възкресени.”
Sırpça:
И говоре: „Нема живота осим на овом свету и ми нећемо да будемо оживљени.“
Çekçe:
a řekli by: 'Není nic než náš život pozemský a my nebudeme vzkříšeni.'
Urduca:
آج یہ لوگ کہتے ہیں کہ زندگی جو کچھ بھی ہے بس یہی دنیا کی زندگی ہے اور ہم مرنے کے بعد ہرگز دوبارہ نہ اٹھائے جائیں گے
Tacikçe:
Ва гуфтанд: «Ғайри ин зиндагии дунявии мо ҳеҷ нест ва мо дигар бор зинда нахоҳем шуд».
Tatarca:
Ул имансызлар, дөньяда яшәвебездән башка яшәү юк, үлгәннән соң терелүчеләрдән түгелбез, диләр.
Endonezyaca:
Dan tentu mereka akan mengatakan (pula): "Hidup hanyalah kehidupan kita di dunia ini saja, dan kita sekali-sekali tidak akan dibangkitkan".
Amharca:
እርሷም (ሕይወት) «የቅርቢቱ ሕይወታችን እንጅ ሌላ አይደለችም እኛም ተቀስቀቃሾች አይደለንም» አሉ፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் கூறினார்கள்: “நமது உலக வாழ்க்கையைத் தவிர (வேறு) வாழ்க்கை இல்லை. இன்னும், (இந்த வாழ்க்கைதான் எல்லாம். மரணத்திற்கு பின்னர் வேறு வாழ்க்கைக்காக) நாம் எழுப்பப்பட மாட்டோம்.’’
Korece:
또한 이들은 이따금 현세 생활외에는 아무것도 없나니 우리가부활함이 없다 라고 말하였더라
Vietnamca:
(Những kẻ thờ đa thần này) nói: “Thật ra, chẳng có cuộc sống nào ngoài cuộc sống của chúng ta trên trần gian này, chúng ta sẽ không được phục sinh trở lại (cho việc phán xét và thưởng phạt).”
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: