Arapça:
وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُوا أَيْنَ شُرَكَاؤُكُمُ الَّذِينَ كُنتُمْ تَزْعُمُونَ
Çeviriyazı:
veyevme naḥşüruhüm cemî`an ŝümme neḳûlü lilleẕîne eşrakû eyne şürakâükümü-lleẕîne küntüm tez`umûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O gün hepsini mahşere toplayacağız. Sonra Allah'a ortak koşanlara: " Hani nerede o Allah'a ortak saydığınız ortaklarınız?" diyeceğiz.
Diyanet İşleri:
Bir gün hepsini toplarız, sonra ortak koşanlara, "İddia ettiğiniz ortaklarınız nerede?" deriz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve o gün hepsini de toplar da sonra Tanrıya şirk koşanlara deriz ki: Nerede size yardım edecek sanıp şirk koştuklarınız?
Şaban Piriş:
O gün onların hepsini toplayacağız; sonra da Allah’a şirk koşanlara diyeceğiz ki “İddia etmiş olduğunuz ortaklarınız nerede?"
Edip Yüksel:
Hepsini topladığımız gün ortak koşanlara, "Nerede iddia etmekte olduğunuz ortaklarınız?"
Ali Bulaç:
Onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: "Nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?"
Suat Yıldırım:
Gün gelecek, hepsini bir yere toplayıp sonra o müşriklere: “Nerede Allah'ın ortağı olduğunu iddia ettiğiniz tanrılarınız?” diye soracağız.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve o gün ki, onları hep birlikte haşredeceğiz, sonra şirke düşmüş olanlara, «Hani nerede sizin zûm eder olduğunuz şerikleriniz?» diyeceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Gün olur, onları bir araya toplayıp haşrederiz. Sonra, şirke batanlara sorarız: "Nerededir o bir şey zannedip durduğunuz ortaklarınız?"
Bekir Sadak:
Onlar Kuran´dan alikorlar ve ondan uzaklasirlar. Boylece yalniz kendilerini mahvederler de farkina varamazlar.
İbni Kesir:
Ve onların hepsini toplayıp sonra da şirk koşanlara: Nerede iddia ettiğiniz ortaklarınız? diyeceğimiz gün.
Adem Uğur:
Unutma o günü ki, onları hep birden toplayacağız
İskender Ali Mihr:
Ve o gün hepsini haşredeceğiz sonra ortak koşanlara: “Zanda bulunmuş olduğunuz ortaklarınız nerede?” diyeceğiz.
Celal Yıldırım:
Onların hepsini (kabirlerinden) kaldırıp biraraya getireceğimiz, sonra da ortak koşanlara, «iddia edip durduğunuz ortaklarınız nerede ?» diyeceğimiz gün, (onlar için hiç oma hiç kurtuluş olmayacaktır).
Tefhim ul Kuran:
Onların tümünü toplayacağımız gün
Fransızca:
Et le Jour où Nous les rassemblerons tous puis dirons à ceux qui auront donné des associés : "Où sont donc vos associés que vous prétendiez ?
İspanyolca:
El día que les congreguemos a todos, diremos a los que hayan asociado: «¿Dónde están vuestros pretendidos asociados?»
İtalyanca:
Nel Giorno in cui li raduneremo tutti, diremo ai politeisti: «Dove sono gli associati che supponevate?»
Almanca:
Und (erwähne) den Tag, an dem WIR sie allesamt versammeln werden, dann zu denjenigen, die Schirk betrieben haben, sagen: "Wo sind denn die von euch (Mir beigesellten) Partner, die ihr (als solche) zu nennen pflegtet?!"
Çince:
在那日,我把他们全体集合起来,然后,我对以物配主的人说:以前你们所妄称为我的伙伴的,如今在哪里呢?
Hollandaca:
En op den dag der opstanding zullen wij hen allen verzamelen, en dan zullen wij zeggen tot hen, die anderen met God vereenigen: Waar zijn uwe makkers, van wien gij u verbeeldt, dat zij het van God zijn?
Rusça:
В тот день Мы соберем их вместе, а затем скажем тем, кто приобщал сотоварищей: "Где сотоварищи, о существовании которых вы предполагали?"
Somalice:
Ka Warran Maalintaan Kulmineyno (Dadka) Dhammaan Markaas aan ku Dhahayno Kuwii la Wadaajiyey Aaway kuwaad la Wadaajiseen (Eebe Cibaadada) aadna ahaydeen kuwo Sheegan (Inay wax tari).
Swahilice:
Siku tutapo wakusanya wote pamoja, kisha tuwaambie walio shirikisha: Wako wapi washirikishwa wenu mlio kuwa mnadai?
Uygurca:
قىيامەت كۈنى ئۇلارنىڭ ھەممىسىنى (ھېساب ئېلىش ئۈچۈن) يىغىمىز، ئاندىن مۇشرىكلارغا: «اﷲ نىڭ شېرىكلىرى دەپ ئېتىقاد قىلغان مەبۇدلىرىڭلار قەيەردە؟» دەيمىز
Japonca:
われが一斉にかれらを召集する日,邪神を信仰した者たちに(問うて)言う。「あなたがたが言い張っていた,仲間(邪神ども)はどこにいるのか。」
Arapça (Ürdün):
«و» اذكر «يوم نحشرهم جميعا ثم نقول للذين أشركوا» توبيخا «أين شركاؤكم الذين كنتم تزعمون» أنهم شركاء الله.
Hintçe:
और (उस दिन को याद करो) जिस दिन हम उन सबको जमा करेंगे फिर जिन लोगों ने शिर्क किया उनसे पूछेगें कि जिनको तुम (ख़ुदा का) शरीक ख्याल करते थे कहाँ हैं
Tayca:
และวันที่เราจะชุมชุมพวกเขาทั้งมวลแล้วเรากล่าวแก่บรรดาผู้ที่ให้มีภาคีขึ้นว่าไหนเล่า บรรดาภาคีของพวกเจ้าที่พวกเจ้าอ้างกัน
İbranice:
ביום (יום הדין) אשר נקבץ את כולם יחד, ונאמר לאלה אשר שיתפו (אלילים:) 'היכן הם אלה אשר שיתפתם (עם אלוהים) אלה אשר הייתם סוברים לחינם שהם קיימים (בעבודה זרה)
Hırvatça:
A na Dan kada ih sve sakupimo, pa upitamo one koji su druge Njemu u obožavanju pridruživali: "Gdje su vam božanstva vaša koja ste za bogove smatrali?",
Rumence:
Noi îi vom strânge pe toţi într-o zi, apoi le vom spune închinătorilor la idoli: “Unde sunt idolii voştri, ce pretindeţi că sunt lângă Dumnezeu?
Transliteration:
Wayawma nahshuruhum jameeAAan thumma naqoolu lillatheena ashrakoo ayna shurakaokumu allatheena kuntum tazAAumoona
Türkçe:
Gün olur, onları bir araya toplayıp haşrederiz. Sonra, şirke batanlara sorarız: "Nerededir o bir şey zannedip durduğunuz ortaklarınız?"
Sahih International:
And [mention, O Muhammad], the Day We will gather them all together; then We will say to those who associated others with Allah, "Where are your 'partners' that you used to claim [with Him]?"
İngilizce:
One day shall We gather them all together: We shall say to those who ascribed partners (to Us): "Where are the partners whom ye (invented and) talked about?"
Azerbaycanca:
O gün (qiyamət günü) onların hamısını (bir yerə) toplayacaq, sonra (Allaha) şərik qoşanlara deyəcəyik: “(Tanrı olduqlarını) iddia etdiyiniz şərikləriniz (bütləriniz) haradadır?!
Süleyman Ateş:
Hepsini topladığımız, sonra ortak koşanlara; "Hani (Allah'a) ortak sandığınız şeyler nerede?" dediğimiz gün;
Diyanet Vakfı:
Unutma o günü ki- onları hep birden toplayacağız; sonra da, Allah'a ortak koşanlara: Nerede boş yere davasını güttüğünüz ortaklarınız? diyeceğiz.
Erhan Aktaş:
O Gün hepsini toplayacağız. Sonra şirk koşanlara, “Hani nerede boş yere davasını güttüğünüz ortaklar?” diye soracağız.
Kral Fahd:
Unutma o günü ki, onları hep birden toplayacağız; sonra da, Allah'a ortak koşanlara: «Nerede boş yere davasını güttüğünüz ortaklarınız?» diyeceğiz.
Hasan Basri Çantay:
Hele onları hep birden toplayacağımız ve (bundan) sonra Allaha eş tutanlara: «Nerde (tapındığınız ve) boş yere da´vâsını gütdüğünüz ortaklarınız? diyeceğimiz gün...
Muhammed Esed:
Bir gün onların hepsini bir araya toplayacağız ve o zaman, Allahtan başka şeylere ilahlık yakıştıranlara: "Allahın uluhiyetine ortak olduklarını tahayyül ettiğiniz o varlıklar neredeler şimdi?" diye soracağız.
Gültekin Onan:
Onların tümünü toplayacağımız gün
Ali Fikri Yavuz:
Hele müşriklerin hepsini kıyamet gününde toplayıp sonra onlara: “- Hani, nerede Allah’a eş sayarak o tapınmış olduğunuz ortaklarınız?” deriz.
Portekizce:
Recordar-lhes o dia em que congregaremos todos, e diremos, então, aos idólatras: Onde estão os parceiros quepretendestes Nos atribuir?
İsveççe:
Och en Dag skall Vi samla dem alla åter och säga till dem som satte medhjälpare vid Guds sida: "Var är nu dessa [Mina] påstådda medhjälpare?"
Farsça:
و [یاد کنید] روزی که همه آنان را [در عرصه قیامت] جمع می کنیم، سپس به کسانی که شرک ورزیده اند، می گوییم: شریکانتان که آنان را شریک خدا می پنداشتید، کجایند [تا شما را از عذاب امروز نجات دهند؟]
Kürtçe:
وە ڕۆژێ ھەموویان کۆ دەکەینەوە (لەقیامەتدا) پاشان ئەڵێین بەوانەی ھاوەڵیان بۆ خوا دانابوو کوان ئەو ھاوەڵانەی کە بە خەیاڵی خۆتان بەھاوەڵی خواتان دانابوون
Özbekçe:
Ҳаммаларини жамлайдиган, сўнгра ширк келтирганларга: «Сиз худо деб гумон қилган шерикларингиз қани?» деб айтадиганимиз кунни эсла.
Malayca:
Dan (ingatlah), hari (kiamat yang padanya) Kami himpunkan mereka semua, kemudian Kami berfirman kepada orang-orang musyrik: "Manakah orang-orang dan benda-benda yang dahulu kamu sifatkan (menjadi sekutu Allah):?"
Arnavutça:
(Kujtoje atë) ditë kur do t’i tubojmë të gjithë, e do t’u themi atyre, që i kanë vënë shoq Perëndisë: “Ku janë shokët tuaj, për të cilët mendonit se janë (shokë të Perëndisë)!”
Bulgarca:
Един Ден ще съберем всички, после ще речем на онези, които съдружаваха: “Къде са ви съдружниците, за които твърдяхте?”
Sırpça:
А на Дан када их све сакупимо, а затим упитамо оне који су друге обожавали поред Аллаха: „Где су вам божанства ваша која сте сматрали боговима?“
Çekçe:
V den, kdy je všechny shromáždíme, řekneme těm, kdož byli modloslužebníky: 'Kde jsou ti, které jste k Bohu přidružovali a jež jste si vymyslili?'
Urduca:
جس روز ہم ان سب کو اکٹھا کریں گے اور مشرکوں سے پوچھیں گے کہ اب وہ تمہارے ٹھیرائے ہوئے شریک کہاں ہیں جن کو تم اپنا خدا سمجھتے تھے
Tacikçe:
Рӯзе ҳамаро гирд оварем, сипас ба онҳо, ки ширк овардаанд, бигӯем: «Он касон, ки мепиндоштед, ки шарикони Худоянд, акнун куҷоянд?»
Tatarca:
Кыямәт көнендә һәммәләрен дә хөкемгә җыярбыз, соңра әйтербез мөшрикләргә: "Аллаһуның тиңдәше бар дип низаглашкан илаһәгыз кайда, күрсәтегез", – дип.
Endonezyaca:
Dan (ingatlah), hari yang di waktu itu Kami menghimpun mereka semuanya kemudian Kami berkata kepada orang-orang musyrik: "Di manakah sembahan-sembahan kamu yang dulu kamu katakan (sekutu-sekutu) Kami?".
Amharca:
ሁላቸውንም የምንሰበስብበትንና ከዚያም ለእነዚያ (ጣዖታትን) ለአጋሩት እነዚያ (ለአላህ) ተጋሪዎች ናቸው ብላችሁ ታስቧቸው የነበራችሁት ተጋሪዎቻችሁ የት ናቸው የምንልበትን ቀን (አስታውስ)፡፡
Tamilce:
இன்னும், நாம் அவர்கள் அனைவரையும் ஒன்று திரட்டும் (மறுமை) நாளிலும் (வெற்றி பெற மாட்டார்கள்). பிறகு, இணைவைத்தவர்களை நோக்கி, “(கடவுள்கள் என) நீங்கள் பிதற்றிக்கொண்டிருந்த (நீங்கள் இணைவைத்து வணங்கிய) உங்கள் தெய்வங்கள் எங்கே?” என்று கூறுவோம்.
Korece:
그들 모두를 불러 모으는 날우상을 숭배한 그들에게 너희가 주장한 너희들의 동료들이 어디 에 있느뇨 라고 물으리라
Vietnamca:
Vào Ngày (Phán Xét), TA sẽ triệu tập họ toàn bộ, rồi TA sẽ hỏi những kẻ đa thần: “Đâu rồi những thần linh mà các ngươi đã từng khẳng định (rằng chúng là các đối tác ngang vai cùng với Allah)?!”
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: