Arapça:
۞ وَاعْلَمُوا أَنَّمَا غَنِمْتُم مِّن شَيْءٍ فَأَنَّ لِلَّهِ خُمُسَهُ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبَىٰ وَالْيَتَامَىٰ وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ إِن كُنتُمْ آمَنتُم بِاللَّهِ وَمَا أَنزَلْنَا عَلَىٰ عَبْدِنَا يَوْمَ الْفُرْقَانِ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ ۗ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ
Çeviriyazı:
va`lemû ennemâ ganimtüm min şey'in feenne lillâhi ḫumüsehû velirrasûli veliẕi-lḳurbâ velyetâmâ velmesâkîni vebni-ssebîli in küntüm âmentüm billâhi vemâ enzelnâ `alâ `abdinâ yevme-lfürḳâni yevme-lteḳe-lcem`ân. vellâhü `alâ külli şey'in ḳadîr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şunu da biliniz ki, ganimet olarak aldığınız her hangi bir şeyden beşte biri mutlaka Allah içindir. O da peygambere ve ona yakınlığı olanlara, yetimlere, miskinlere ve yolda kalmışlara aittir. Eğer siz Allah'a iman etmiş, hak ile batılın ayrıldığı o gün, iki ordunun karşı karşıya geldiği o (Bedir) günü kulumuza indirdiğimiz âyetlere iman getirmiş iseniz bunu böyle biliniz. Ve biliniz ki, Allah, herşeye kâdirdir.
Diyanet İşleri:
Eğer Allah'a ve hakkı batıldan ayıran o günde, iki topluluğun karşılaştığı günde kulumuza indirdiğimize inanıyorsanız, bilin ki, ele geçirdiğiniz ganimetin beşte biri Allah'ın, Peygamber'in ve yakınlarının, yetimlerin, düşkünlerin ve yolcularındır. Allah her şeye Kadir'dir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve iyice bilin ki ganimet olarak elde ettiğiniz şeyin mutlaka beşte biri Allah'ın ve Peygamberin ve yakınların ve yetimlerin ve yoksulların ve yolda kalmışlarındır. Allah'a inanmışsanız ve hak ile batılın ayrıldığı, yani iki ordunun birbiriyle buluştuğu gün kulumuza indirdiğimize iman etmişseniz ve Allah'ın her şeye gücü yeter.
Şaban Piriş:
Eğer Allah’a ve hakkın batıldan ayrıldığı, iki topluluğun karşılaştığı gün (Bedir Savaşı'nda) kulumuza indirdiğimize iman ediyorsanız, bilin ki ele geçirdiğiniz ganimetlerden beşte biri Allah’ın, Peygamber'in, yakınların, yetimlerin, düşkünlerin ve yolda kalmışlarındır.
Edip Yüksel:
Ayırım gününde, iki ordunun karşılaştığı günde kulumuza indirdiğimize ve ALLAH'a inanıyorsanız, bilin ki elinize geçen her ganimetin beşte biri ALLAH'ın ve Elçisinindir. Bu pay, akrabalar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışların hakkıdır. ALLAH herşeye Güç Yetirendir.
Ali Bulaç:
Bilin ki, 'ganimet olarak ele geçirdiğiniz' şeylerin beşte biri, muhakkak Allah'ın, Resûlün, yakınların, yetimlerin, yoksulların ve yolcunundur. Eğer Allah'a, hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, iki ordunun karşı karşıya geldiği günde (Bedir'de) kulumuza indirdiğimize iman ediyorsanız (ganimeti böyle bölüşün). Allah, herşeye güç yetirendir.
Suat Yıldırım:
Bir de malumunuz olsun ki savaşta elde ettiğiniz ganimetin beşte biri Allah'ındır. Yani Resulullâha, onun akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara (gariplere) aittir.Eğer Allah’a ve iki ordunun karşılaştığı, hak ile batılın iyice açığa çıktığı o Bedir günü kulumuza indirdiğimiz âyetlere iman ediyorsanız, bu hükmü böylece kabul edeceksiniz. Allah her şeye kadirdir. [3,161; 59,6-10] {KM, Tekvin 34,25-29; Tesniye 13,17; 20,10-14}
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve biliniz ki, muhakkak herhangi bir şeyden edindiğiniz ganîmet malının beşte biri mutlaka Allah Teâlâ içindir. Ve Peygamber içindir ve karabet sahipleriyle, yetimler ve fakirler ve yolcu içindir. Eğer siz Allah Teâlâ´ya ve furkan gününde, o iki cemiyetin karşılaştığı günde kulumuza indirmiş olduğumuza imân etmiş iseniz. Ve Allah Teâlâ herşeye tam manâsıyla kadirdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Doğru ile yanlışın ayrılış günü, iki topluluğun karşılaştığı gün, kulumuza indirmiş olduğumuza inanıyorsanız şunu bilin: Ganimet/kazanç olarak elde ettiğiniz şeylerin beşte biri Allah'a, resule, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışa aittir. Allah herşeye kadirdir.
Bekir Sadak:
Allah´a ve peygamberine itaat edin
İbni Kesir:
Eğer Allah´a ve hakkı batıldan ayıran günde, iki topluluğun karşılaştığı o günde kulumuza indirdiğimize inanıyorsanız
Adem Uğur:
Eğer Allah´a ve hak ile bâtılın ayrıldığı gün, iki ordunun birbiri ile karşılaştığı gün (Bedir savaşında) kulumuza indirdiğimize inanmışsanız, bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah´a, Resulüne, onun akrabalarına, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. Allah her şeye hakkıyla kadirdir.
İskender Ali Mihr:
Eğer Allah´a ve iki ordunun karşılaştığı gün, furkan günü (hak ve bâtılın ayrıldığı gün) kulumuza indirdiğimiz şeye inandıysanız, ganimet olarak bir şey aldığınız zaman artık onun beşte birinin muhakkak ki Allah´ın ve Resûl´ün ve yakınlarının ve yetimlerin ve miskinlerin ve yolculukta olanların olduğunu biliniz. Ve Allah, herşeye kaadirdir (gücü yetendir).
Celal Yıldırım:
Bilin ki (savaşda) elde ettiğiniz ganimetin beşte biri Allah içindir
Tefhim ul Kuran:
Bilin ki, ´ganimet olarak ele geçirdiğiniz´ şeylerin beşte biri, muhakkak Allah´ın, Resulün, yakınların, yetimlerin, yoksulların ve yolcunundur. Eğer Allah´a, hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün, iki ordunun karşı karşıya geldiği günde (Bedir´de) kulumuza indirdiğimize iman ediyorsanız (ganimeti böyle bölüşün) . Allah, her şeye güç yetirendir.
Fransızca:
Et sachez que, de tout butin que vous avez ramassé, le cinquième appartient à Allah, au messager, à ses proches parents, aux orphelins, aux pauvres, et aux voyageurs (en détresse), si vous croyez en Allah et en ce que Nous avons fait descendre sur Notre serviteur, le jour du Discernement : le jour où les deux groupes s'étaient rencontrés, et Allah est Omnipotent ).
İspanyolca:
Sabed que, si obtenéis algún botín un quinto corresponde a Alá, al Enviado y a sus parientes, a los huérfanos, a los pobres y al viajero, si creéis en Alá y en lo que hemos revelado a Nuestro siervo el día del Criterio, el día que se encontraron los dos ejércitos. Alá es omnipotente.
İtalyanca:
Sappiate che del bottino che conquisterete, un quinto appartiene ad Allah e al Suo Messaggero, ai parenti, agli orfani, ai poveri, ai viandanti, se credete in Allah e in quello che abbiamo fatto scendere sul Nostro schiavo nel giorno del Discrimine, il giorno in cui le due schiere si incontrarono. Allah è onnipotente.
Almanca:
Und wisst, daß von allem, was ihr an Beutegütern erlangt, ein Fünftel für ALLAHs (Weg), für den Gesandten, für die Verwandten, für die Waisen, für die Bedürftigen und für den in Not geratenen Reisenden ist, wenn ihr den Iman an ALLAH und an das verinnerlicht habt, was WIR Unserem Diener am Tag der Unterscheidung, als die beiden Gruppen aufeinander trafen, zuteil werden ließen. Und ALLAH ist über alles allmächtig.
Çince:
你们应当知道:你们所获得的战利品,无论是什么,都应当以五分之一归真主、使者、至亲、孤儿、赤贫、旅客,如果你们确信真主和两军交锋而真伪判分之日,我所启示我的仆人的迹象。真主对于万事确是全能的。
Hollandaca:
En weet, dat, indien gij eenigen buit bekomt, een vijfde deel daarvan aan God en den gezant behoort en aan zijne bloedverwanten, en aan de weezen, de armen en de reizigers indien gij aan God gelooft, en aan hetgeen wij door onzen dienaar op den dag der onderscheiding hebben nedergezonden; op den dag waarop de twee legers elkander ontmoeten; en God is almachtig.
Rusça:
Знайте, что если вы захватили трофеи, то пятая часть их принадлежит Аллаху, Посланнику, близким родственникам Посланника, сиротам, беднякам и путникам, если вы уверовали в Аллаха и в то, что Мы ниспослали Нашему рабу в день различения, в день, когда встретились две армии при Бадре. Воистину, Аллах способен на всякую вещь.
Somalice:
Ogaadana waxaad Qanimaysataan in Eebe Shan Meelood Meel Leeyahay, iyo Rasuulku, iyo Qaraabada, iyo Agoonta, iyo Masaakiinta, iyo Socdaalka, haddaad tihiin kuwo Rumeeyey Eebe iyo waxaan ku Dejinnay Addoonkanaga Maalintii kala Bixinta, Maalintay kulmeen Labadii Col (Badar) Eeebana wax kasta (oo uu Doono) wuu karaa.
Swahilice:
NA JUENI ya kwamba ngawira mnayo ipata, basi khums (sehemu moja katika tano) ni kwa ajili ya Mwenyezi Mungu na Mtume, na jamaa, na mayatima, na masikini, na wasafiri, ikiwa nyinyi mmemuamini Mwenyezi Mungu na tuliyo yateremsha kwa mja wetu siku ya kipambanuo, siku yalipo kutana majeshi mawili. Na Mwenyezi Mungu ni Muweza wa kila kitu.
Uygurca:
(ئى مۆمىنلەر!) بىلىڭلاركى، سىلەر ئالغان غەنىيمەتنىڭ بەشتىن بىرى اﷲ قا، پەيغەمبەرگە، پەيغەمبەرنىڭ خىش - ئەقرىبالىرىغا، يېتىملەرگە، مىسكىنلەرگە، ئىبن سەبىللەرگە خاستۇر. ئەگەر سىلەر اﷲ قا، ئىككى گۇرۇھ (يەنى مۇسۇلمانلار بىلەن كاپىرلار) ئۇچرىشىپ ھەق بىلەن ناھەق ئايرىلغان كۈندە (يەنى بەدرى ئۇرۇشى بولغان كۈندە) بەندىمىزگە (يەنى مۇھەممەد ئەلەيھىسسالامغا) بىز نازىل قىلغان نەرسىلەر (يەنى ئايەتلەر ۋە پەرىشتىلەر) گە ئىشەنسەڭلار (اﷲ نىڭ غەنىيمەت توغرىسىدىكى ھۆكمىنىڭ ئەنە شۇ ئىكەنلىكىنى بىلىڭلار). اﷲ ھەر نەرسىگە قادىردۇر
Japonca:
戦争で得たどんな物も,5分の1は,アッラーと使徒そして近親,孤児,貧者,そして旅人に属することを知れ。もしあなたがたがアッラーを信じ,また識別の日,両軍が会戦した日に,わがしもベに啓示したものを信じるならば。本当にアッラーは凡てのことに全能であられる。
Arapça (Ürdün):
«واعلموا أنما غنمتم» أخذتم من الكفار قهرا «من شيء فأن لله خمسه» يأمر فيه بما يشاء «وللرسول ولذي القربى» قرابة النبي صلى الله عليه وسلم من بني هاشم وبني المطلب «واليتامى» أطفال المسلمين الذين هلك آباؤهم وهم فقراء «والمساكين» ذوي الحاجة من المسلمين «وابن السبيل» المنقطع في سفره من المسلمين، أي يستحقه النبي صلى الله عليه وسلم والأصناف الأربعة على ما كان يقسمه من أن لكلٍ خُمسَ الخمس، والأخماس الأربعة الباقية للغانمين «إن كنتم آمنتم بالله» فاعملوا ذلك «وما» عطف على بالله «أنزلنا على عبدنا» محمد صلى الله عليه وسلم من الملائكة والآيات «يوم الفرقان» أي يوم بدر الفارق بين الحق والباطل «يوم التقى الجمعان» المسلمون والكفار «والله على كل شيء قدير» ومنه نصركم مع قلتكم وكثرتهم.
Hintçe:
और जान लो कि जो कुछ तुम (माल लड़कर) लूटो तो उनमें का पॉचवॉ हिस्सा मख़सूस ख़ुदा और रसूल और (रसूल के) क़राबतदारों और यतीमों और मिस्कीनों और परदेसियों का है अगर तुम ख़ुदा पर और उस (ग़ैबी इमदाद) पर ईमान ला चुके हो जो हमने ख़ास बन्दे (मोहम्मद) पर फ़ैसले के दिन (जंग बदर में) नाज़िल की थी जिस दिन (मुसलमानों और काफिरों की) दो जमाअतें बाहम गुथ गयी थी और ख़ुदा तो हर चीज़ पर क़ादिर है
Tayca:
“และพึงรู้เถิดว่า แท้จริงสิ่งใดที่พวกเจ้าได้มาจากการทำศึก นั้น แน่นอนหนึ่งในห้าของมันเป็นของอัลลอฮฺ และเป็นขอวงร่อซูล และเป็นของญาติที่ใกล้ชิด และบรรดาเด็กกำพร้า และบรรดาผู้ขัดสน และผู้เดินทาง หากพวกเจ้าศรัทธาต่ออัลลอฮฺและสิ่ง ที่เราได้ลงมาแก่บ่าวของเราในวันหนึ่งแห่งการจำแนกระหว่างการศรัทธา และการปฏิเสธ คือวันที่สองฝ่าย เผชิญกัน และอัลลอฮฺนั้นเป็นผู้ทรงเดชานุภาพเหนือทุกสิ่งทุกอย่าง”
İbranice:
דעו כי חמישית מכל השלל אשר תקבלו מהאויב שייך לאלוהים ולשליח ולקרובי המשפחה, וליתומים, ולמסכנים, ועובר אורח (נוודים,) אם הייתם מאמינים באלוהים ובמה שהורדנו לעבדנו (מוחמד) ביום הפורקאן (יום בדר,) ביום אשר נפגשו שני המחנות (המאמינים והכופרים של מכה,) ואלוהי
Hırvatça:
I znajte da od svega što u borbi zaplijenite jedna petina pripada Allahu i Poslaniku, i rodbini njegovoj, i siročadi, i siromasima, i putnicima - namjernicima, ako vjerujete u Allaha i u ono što smo objavili robu Našem na Dan razlučenja Istine od neistine, na dan kad su se sukobile dvije vojske - a Allah nad svime ima moć –
Rumence:
Să ştiţi că oricare ar fi trofeele voastre, a cincea parte este a lui Dumnezeu, a trimisului şi a celor apropiaţi, a orfanilor, a sărmanilor şi a drumeţului, dacă credeţi în Dumnezeu şi în ceea ce am pogorât asupra Robului Nostru, în Ziua când vor fi des
Transliteration:
WaiAAlamoo annama ghanimtum min shayin faanna lillahi khumusahu walilrrasooli walithee alqurba waalyatama waalmasakeeni waibni alssabeeli in kuntum amantum biAllahi wama anzalna AAala AAabdina yawma alfurqani yawma iltaqa aljamAAani waAllahu AAala kulli shayin qadeerun
Türkçe:
Doğru ile yanlışın ayrılış günü, iki topluluğun karşılaştığı gün, kulumuza indirmiş olduğumuza inanıyorsanız şunu bilin: Ganimet/kazanç olarak elde ettiğiniz şeylerin beşte biri Allah'a, resule, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışa aittir. Allah herşeye kadirdir.
Sahih International:
And know that anything you obtain of war booty - then indeed, for Allah is one fifth of it and for the Messenger and for [his] near relatives and the orphans, the needy, and the [stranded] traveler, if you have believed in Allah and in that which We sent down to Our Servant on the day of criterion - the day when the two armies met. And Allah, over all things, is competent.
İngilizce:
And know that out of all the booty that ye may acquire (in war), a fifth share is assigned to Allah,- and to the Messenger, and to near relatives, orphans, the needy, and the wayfarer,- if ye do believe in Allah and in the revelation We sent down to Our servant on the Day of Testing,- the Day of the meeting of the two forces. For Allah hath power over all things.
Azerbaycanca:
(Ey mö’minlər!) Əgər siz Allaha və haqla batilin ayırd edildiyi gün – iki dəstənin bir-birilə qarşılaşdığı gün (Bədr günü) bəndəmizə (Muhəmmədə) nazil etdiyimizə (ayələrə) iman gətirmisinizsə, bilin ki, ələ keçirdiyiniz hər hansı qənimətin beşdə biri Allahın, Peyğəmbərin, onun qohum-əqrəbasının, yetimlərin, yoxsulların və müsafirlərindir (pulu qurtarıb yolda qalan yolçularındır). Allah hər şeyə qadirdir!
Süleyman Ateş:
Eğer Allah'a ve (hak ile batılın) ayrılma gününde, o iki topluluğun karşılaştığı (Bedir) gün(ün)de kulumuz(Muhammed)e indirdiğimiz(ayetler)e inanmışsanız bilin ki aldığınız ganimetlerin beşte biri, Allah'a, Elçisine ve (Allah'ın Elçisi ile) akrabalığı bulunan(lar)a, yetimlere, yoksullara ve yolcu(lar)a aittir. Allah her şeye kadirdir.
Diyanet Vakfı:
Eğer Allah'a ve hak ile batılın ayrıldığı gün, iki ordunun birbiri ile karşılaştığı gün (Bedir savaşında) kulumuza indirdiğimize inanmışsanız, bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'a, Resulüne, onun akrabalarına yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. Allah her şeye hakkıyla kadirdir.
Erhan Aktaş:
Eğer Allah’a, Hakk ile Bâtıl’ın birbirinden ayrıldığı gün; iki ordunun karşı karşıya geldiği günde, kulumuza indirdiğimize îmân ediyorsanız, bilin ki: Ganimet olarak ele geçirdiklerinizin beşte biri Allah’ın ve Resûlü’nün, yakınların(1), yetimlerin, düşkünlerin, yol oğlunundur.(2) Allah, Her Şeye Güç Yetirendir.
Kral Fahd:
Eğer Allah’a ve hak ile bâtılın ayrıldığı gün, iki ordunun birbiri ile karşılaştığı gün (Bedir savaşında) kulumuza indirdiğimize inanmışsanız, bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah’a, Rasûlüne, hısımlara, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. Allah her şeye hakkıyla kadirdir.
Hasan Basri Çantay:
Eğer Allaha (îman etmiş), hak ile baatılın ayrıldığı gün, iki ordunun birbirine kavuşduğu (Bedir) gün (ü) kulumuz (Muhammed) e indirdiğimiz (âyetler) e inanmışsanız, bilin ki, ganimet olarak aldığınız her hangi bir şey´in mutlakaa beşde biri Allahın, Resulünün, hısımların, yetimlerin, yoksulların, yolcunundur. Allah her şey´e hakkıyle kaadirdir.
Muhammed Esed:
Bilesiniz ki, (savaşta) ganimet olarak her ne ki ele geçirdiyseniz onun beşte biri Allaha ve Rasule; yakın akrabaya, yetimlere, ihtiyaç içinde olanlara ve yolda kalmışlara aittir. (Gözetmeniz gereken ölçü budur) eğer Allaha ve o hakkın batıldan ayrıldığı, iki topluluğun savaşta karşı karşıya geldiği gün kulumuza indirdiğimize inanıyorsanız. (Ki işte o gün tanık olduğunuz gibi) Allahın her zaman, her şeyi irade etmeye gücü yeter.
Gültekin Onan:
Bilin ki, ´ganimet olarak ele geçirdiğiniz´ şeylerin beşte biri, mutlaka Tanrı´nın, elçinin, yakınların, yetimlerin, yoksulların ve yolcunundur. Eğer Tanrı´ya, hak ile batılın birbirinden ayrıldığı gün iki ordunun karşı karşıya geldiği günde (Bedir´de) kulumuza indirdiğimize inanıyorsanız (ganimeti böyle bölüşün). Tanrı her şeye güç yetirendir.
Ali Fikri Yavuz:
Biliniz ki, kâfirlerden ganimet olarak aldığınız her hangi bir şeyin muhakkak beşte biri Allah içindir. O da, Peygambere ve onun akrabasına, yetimlere, miskinlere ve yolda kalmışlara aittir
Portekizce:
E sabei que, de tudo quanto adquirirdes de despojos, a quinta parte pertencerá a Deus, ao Mensageiro e aos seusparentes, aos órfãos, aos indigentes e ao viajante; se fordes crentes em Deus e no que foi revelado ao Nosso servo no Dia doDiscernimento, em que se enfrentaram os dois grupos, sabei que Deus é Onipotente.
İsveççe:
FEMTEDELEN av det byte som ni tar i krig - det måste ni veta - tillhör Gud och Sändebudet och [hans] närmaste och de faderlösa och de behövande och vandringsmannen. [Lyd detta bud] om ni tror på Gud och på vad Vi har uppenbarat för Vår tjänare den dag då sanningen skildes från lögnen - den dag då de två härarna drabbade samman. Gud har allt i Sin makt.
Farsça:
و بدانید هر چیزی را که [از راه جهاد یا کسب یا هر طریق مشروعی] به عنوان غنیمت و فایده به دست آوردید [کم باشد یا زیاد] یک پنجم آن برای خدا و رسول خدا (صلی الله علیه وآله) و خویشان پیامبر، و یتیمان و مسکینان و در راه ماندگان است، اگر به خدا و آنچه بر بنده اش روز جدا کننده حق از باطل، روز رویارویی دو گروه [مؤمن وکافر در جنگ بدر] نازل کردیم، ایمان آورده اید [پس آن را به عنوان حقّی واجب به خدا و رسول و دیگر نامبردگان بپردازید]؛ و خدا بر هرکاری تواناست.
Kürtçe:
وە بزانن بێگومان ھەر چیەکتان لەغەنیمەت (دەسکەوت) وگرت ئەوە بەڕاستی پێنجیەکی ئەو (دەسکەوتە) بۆ خوا و بۆ پێغەمبەر ﷺ و بۆ خزمانی (پێغەمبەر ﷺ) و بۆ ھەتیوان و بۆ ھەژاران و بۆ ڕێبوارانە ئەگەر ئێوە باوەڕتان ھێناوە بەخوا وە بەوەی ناردوومانەتە خوارەوە بۆسەر بەندەکەمان (کەموحەممەد پێغەمبەرە ﷺ) لەڕۆژی جیاکردنەوەدا (واتە:لە جەنگی بەدردا) لەو ڕۆژەی کەدوو کۆمەڵ بەیەک گەیشتن (دژ بەیەک جەنگان) وە خوا بەسەر ھەموو شتێکدا دەسەڵاتدارە
Özbekçe:
Ва агар Аллоҳга, фурқон куни-икки жамоат тўқнашган куни бандамизга нозил қилган нарсамизга иймон келтирган бўлсангиз, билингки, ўлжага олган нарсангиздан бешдан бири Аллоҳга, Расулига, яқинларига, етимларга, мискинларга ва мусофирларгадир. Ва Аллоҳ ҳар бир нарсага қодирдир. («Фурқон куни-икки жамоат тўқнашган куни»дан мурод Бадр уруши кунидир. Чунки айни ўша кун Аллоҳ таоло ҳақ билан ботилни фарқ қилган, ажратган кундир. Ўша кун мусулмонлар билан мушриклар тўқнашган кундир. Оятда Бадр уруши куни Расулуллоҳга нозил қилинган оятларга иймон келтиришлик Аллоҳга иймон келтириш билан бирга зикр этилмоқда. Ўша куни нозил қилинган ояти карималар ўлжани тақсимлашга ҳам тааллуқли эди. Ана ўша оятлардаги ҳукмларга амал қилсалар, иймонлари борлигига далолат бўлиши таъкидланмоқда. Жиҳод пайтида қўлга тушган ўлжаларнинг бешдан тўрти мужоҳидларга бўлиб берилади. Қолган бир қисми эса, ушбу оятда зикр қилинган тоифаларга ажратилади:)
Malayca:
Dan ketahuilah, bahawa apa sahaja yang kamu dapati sebagai harta rampasan perang, maka sesungguhnya satu perlimanya (dibahagikan) untuk (jalan) Allah, dan untuk RasulNya, dan untuk kerabat (Rasulullah), dan anak-anak yatim, dan orang-orang miskin, serta ibnus-sabil (orang musafir yang keputusan), jika kamu beriman kepada Allah dan kepada apa yang telah diturunkan oleh Kami (Allah) kepada hamba Kami (Muhammad) pada "Hari Al-Furqaan", iaitu hari bertemunya dua angkatan tentera (Islam dan kafir, di medan perang Badar). Dan (ingatlah) Allah Maha Kuasa atas tiap-tiap sesuatu.
Arnavutça:
Dinie ju, se çkado që të fitoni në luftë, një e pesta i takon Perëndisë, Pejgamberit dhe farefisit të tij, bonjakëve, të varfërve dhe udhëtarit (që ka ngelur në rrugë), nëse besoni në Perëndinë dhe në atë çka ia kemi shpallur robit Tonë në ditën e fitores, në ditën kur u ndeshën dy taborret, - se Perëndia, me të vërtetë, është i Plotëfuqishëm për çdo gjë.
Bulgarca:
И знайте, че каквото и да придобиете във война, то една петина от него е за Аллах и за Пратеника, и близките, и сираците, и нуждаещите се, и пътника [в неволя], ако вярвате в Аллах и в онова, което низпослахме на Своя раб в Деня на разграничението, в ден
Sırpça:
И знајте да од свега што заплените у борби једна петина припада Аллаху и Посланику, и његовој родбини, и сирочади, и сиромасима, и путницима - намерницима, ако верујете у Аллаха и у оно што смо објавили Нашем Посланику на Дан раздвајања Истине од неистине, на дан кад су се сукобиле две војске - а Аллах над свим има моћ -
Çekçe:
A vězte, že zmocníte-li se jakékoliv kořisti, náleží z ní jedna pětina Bohu a poslu, příbuzným, sirotkům, nuzným a po cestě Boží jdoucímu, věříte-li v Boha a v to, co jsme seslali služebníku Svému v den spásy, v den, kdy střetla se obě vojska. A Bůh je m
Urduca:
اور تمہیں معلوم ہو کہ جو کچھ مال غنیمت تم نے حاصل کیا ہے اس کا پانچواں حصہ اللہ اور اس کے رسُولؐ اور رشتہ داروں اور یتیموں اور مسکینوں اور مسافروں کے لیے ہے اگر تم ایمان لائے ہو اللہ پر اور اس چیز پر جو فیصلے کے روز، یعنی دونوں فوجوں کی مڈبھیڑ کے دن، ہم نے اپنے بندے پر نازل کی تھی، (تو یہ حصہ بخوشی ادا کرو) اللہ ہر چیز پر قادر ہے
Tacikçe:
Ва агар ба Худо ва он чӣ бар бандаи худ дар рӯзи фурқон, ки ду гурӯҳ ба ҳам расиданд, нозил кардаем, имон овардаед, бидонед, ки ҳар гоҳ чизе ба ғанимат гирифтед, хумси (панҷяки) он аз они Худову паёмбар ва хешовандону ятимон ва мискинону дар роҳ мондагон аст. Ва Худо ба ҳар чизе тавоност!
Tatarca:
Вә белегез сугышта ганимәт алган нәрсәгезнең биштән берсе Аллаһуга вә Аның рәсүленәдер, калган дүрт өлеше расүлгә якынлыгы булган кешеләргә, ятимнәргә, мескеннәргә вә мөсафирләргә бирелер, әгәр Аллаһуга һәм бәдер сугышында хак белән батыл аерылган көндә иңдерелгән аятьләргә ышансагыз, ул көндә мөшрикләр гаскәре белән мөэминнәр гаскәре бер-берсенә каршы юлыктылар. Аллаһ һәрнәрсәгә кадир.
Endonezyaca:
Ketahuilah, sesungguhnya apa saja yang dapat kamu peroleh sebagai rampasan perang, maka sesungguhnya seperlima untuk Allah, Rasul, kerabat Rasul, anak-anak yatim, orang-orang miskin dan ibnussabil, jika kamu beriman kepada Allah dan kepada apa yang kami turunkan kepada hamba Kami (Muhammad) di hari Furqaan, yaitu di hari bertemunya dua pasukan. Dan Allah Maha Kuasa atas segala sesuatu.
Amharca:
ከማንኛውም ነገር በጦር (ከከሓዲዎች) የዘረፋችሁትም አንድ አምስተኛው ለአላህና ለመልክተኛው፣ (ለነቢዩ) የዝምድና ባለቤቶችም፣ ለየቲሞችም፣ ለምስኪኖችም፣ ለመንገደኛም የተገባ መኾኑን ዕውቁ፣ በአላህና በዚያም እውነትና ውሸት በተለየበት ቀን ሁለቱ ጭፍሮች በተገናኙበት (በበድር) ቀን በባሪያችን ላይ ባወረድነው የምታምኑ እንደኾናችሁ (ይህንን ዕወቁ)፡፡ አላህም በነገሩ ሁሉ ላይ ቻይ ነው፡፡
Tamilce:
“நீங்கள் அல்லாஹ்வை நம்பிக்கைகொண்டவர்களாக இருந்தால், இன்னும், (உண்மை மற்றும் பொய்யிற்கும் நடுவில்) பிரித்தறிவிக்கப்பட்ட நாளில்; (நம்பிக்கையாளர்கள், நிராகரிப்பாளர்கள் ஆகிய) இரு படைகள் (போரில்) சந்தித்த நாளில் நம் அடியார் மீது நாம் இறக்கியதை நீங்கள் நம்பிக்கை கொண்டவர்களாக இருந்தால், நிச்சயமாக நீங்கள் (போரில்) வென்ற பொருள் எதுவாக இருந்தாலும் அதில் ஐந்தில் ஒன்று அல்லாஹ்விற்கும், தூதருக்கும், (அவருடைய) உறவினர்களுக்கும், அனாதைகளுக்கும், ஏழைகளுக்கும், பயணிகளுக்கும் உரியதாகும் என்பதை அறிந்து கொள்ளுங்கள்! நிச்சயமாக அல்லாஹ் ஒவ்வொரு பொருளின் மீதும் பேராற்றலுடையவன் ஆவான்.”
Korece:
전쟁에서 얻은 전리품 중에서 오분의 일은 하나님과 선지자와 친척들과 고아들과 불우한 자들과 여행중에 있는 자들의 것이거늘 이는 너희가 하나님을 믿고두 부대가 만나 식별하는 날 하 나님의 종에게 계시된 것을 믿을때라 하나님은 모든 것을 행하실권능을 가지시노라
Vietnamca:
Các ngươi (những người có đức tin) hãy biết rằng bất cứ thứ gì (từ chiến lợi phẩm) mà các ngươi thu được trên chiến trường thì (các ngươi phải chia thành 5 phần, trong đó bốn phần là của những người tham chiến), một phần năm còn lại là của Allah, của Thiên Sứ (Muhammad), của dòng họ (của Thiên Sứ)(1), của trẻ mồ côi, của người nghèo và người lỡ đường, nếu các ngươi có đức tin nơi Allah và nơi những gì TA đã mặc khải cho người bề tôi (Muhammad) của TA vào ngày phân biệt (giữa chính và tà), ngày mà hai phe (những người Muslim và những kẻ đa thần Quraish) gặp nhau (tại Badr). Quả thật, Allah toàn năng trên tất cả mọi thứ. (1) Dòng họ của Thiên Sứ là những người thuộc con cháu của ông cố Hashim và ông nội Al-Muttalib của Người.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: