Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

75

Sûredeki Ayet No: 

7

Ayet No: 

5558

Sayfa No: 

577

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَإِذَا بَرِقَ الْبَصَرُ

Çeviriyazı: 

feiẕâ beriḳa-lbeṣar.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ne zaman ki o göz şimşek çakar,

Diyanet İşleri: 

Gözün kamaştığı, ayın tutulduğu, güneş ve ayın bir araya getirildiği zaman, işte o gün insan: "kaçacak yer nerede?" der.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve şaşırıp gözler dikilince.

Şaban Piriş: 

Göz dehşetlekamaştığı zaman

Edip Yüksel: 

Gözün kamaştığı,

Ali Bulaç: 

Ama göz 'kamaşıp da kaydığı,'

Suat Yıldırım: 

Gözler kamaşıp karardığı,

Ömer Nasuhi Bilmen: 

75:6

Yaşar Nuri Öztürk: 

Göz şimşek çaktığında,

Bekir Sadak: 

O gun, insanogluna onde ve sonda yaptigi ne varsa bildirilir.

İbni Kesir: 

Göz kamaştığında,

Adem Uğur: 

İşte, göz kamaştığı,

İskender Ali Mihr: 

Artık bakışlar dehşetle kamaştığı zaman.

Celal Yıldırım: 

Göz şimşek çakar (gibi kamaştığı),

Tefhim ul Kuran: 

Ama göz ´kamaşıp da kaydığı,´

Fransızca: 

Lorsque la vue sera éblouie,

İspanyolca: 

Cuando se ofusque la vista,

İtalyanca: 

Quando sarà abbagliato lo sguardo,

Almanca: 

Also wenn die Augen strahlen,

Çince: 

当眼目昏花,

Hollandaca: 

Maar als het oog verblind.

Rusça: 

Когда взор будет ошеломлен,

Somalice: 

Markase Araggu Wareero (Taagmo).

Swahilice: 

Basi jicho litapo dawaa,

Uygurca: 

كۆزلەر تورلاشقان، ئاينىڭ نۇرى ئۆچكەن، كۈن بىلەن ئاي بىرلەشتۈرۈلگەن چاغدا، ئىنسان بۇ كۈندە: «قاچىدىغان جاي قەيەردە؟» دەيدۇ

Japonca: 

遂に目が眩む時,

Arapça (Ürdün): 

«فإذا برق البصر» بكسر الراء وفتحها دهش وتحير لما رأى مما كان يكذبه.

Hintçe: 

तो जब ऑंखे चकाचौन्ध में आ जाएँगी

Tayca: 

แต่เมื่อสายตามืดมัว

İbranice: 

אך, כאשר יקפא המבט בתדהמה

Hırvatça: 

Kada se pogled zbuni

Rumence: 

Atunci când vederea fi-va fulgerată,

Transliteration: 

Faitha bariqa albasaru

Türkçe: 

Göz şimşek çaktığında,

Sahih International: 

So when vision is dazzled

İngilizce: 

At length, when the sight is dazed,

Azerbaycanca: 

Göz (heyrətdən) bərələcəyi;

Süleyman Ateş: 

Ama göz (güneş gibi ortaya çıkan gerçeğin karşısında) kamaştığı,

Diyanet Vakfı: 

İşte, göz kamaştığı,

Erhan Aktaş: 

Gözler, dehşetle kamaştığında.

Kral Fahd: 

İşte, göz kamaştığı,

Hasan Basri Çantay: 

(7-8-9) İşte göz (hayret ve dehşetle) kamaşdığı, ay tutul (ub karardığı, güneşle ay bir araya getirildiği zaman,

Muhammed Esed: 

Ama (o Gün,) gözler korku ile açıldığında,

Gültekin Onan: 

Ama göz ´kamaşıp da kaydığı´,

Ali Fikri Yavuz: 

(Allah buyurmuştur ki): Göz, (dehşetten) ne vakit ki dikilir,

Portekizce: 

(Responde-lhes): Quando vos forem deslumbradas as vistas,

İsveççe: 

[Den Dag] då blickarna grumlas [av fruktan]

Farsça: 

پس هنگامی [است] که چشم [از سختی و هولناکی آن] خیره شود،

Kürtçe: 

کاتێ: کە چاو ئەبڵەق بوو ؟

Özbekçe: 

Қачонки кўз даҳшатда лол қолса.

Malayca: 

Maka (jawabnya: hari kiamat akan datang) apabila pemandangan menjadi terpendar- pendar (kerana gerun takut),

Arnavutça: 

Kur syri (shikimi) të shqetësohet nga frika

Bulgarca: 

Тогава, когато погледът се заслепи

Sırpça: 

Када се поглед збуни

Çekçe: 

Až zrak se oslepí,

Urduca: 

پھر جب دیدے پتھرا جائیں گے

Tacikçe: 

Рӯзе, ки чашмҳо хира шавад

Tatarca: 

Һәркайчан кыямәтнең куркынычыннан күзләр тонып караңгыланса.

Endonezyaca: 

Maka apabila mata terbelalak (ketakutan),

Amharca: 

ዓይንም በዋለለ ጊዜ፡፡

Tamilce: 

ஆக, பார்வை (திடுக்கிட்டு) திகைத்துவிட்டால்,

Korece: 

그리하여 시야는 현혹되고

Vietnamca: 

Vì vậy, khi cặp mắt lúng túng và ngạc nhiên (lúc nhìn thấy những gì mà y đã phủ nhận).