Arapça:
فَإِذَا بَرِقَ الْبَصَرُ
Çeviriyazı:
feiẕâ beriḳa-lbeṣar.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ne zaman ki o göz şimşek çakar,
Diyanet İşleri:
Gözün kamaştığı, ayın tutulduğu, güneş ve ayın bir araya getirildiği zaman, işte o gün insan: "kaçacak yer nerede?" der.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve şaşırıp gözler dikilince.
Şaban Piriş:
Göz dehşetlekamaştığı zaman
Edip Yüksel:
Gözün kamaştığı,
Ali Bulaç:
Ama göz 'kamaşıp da kaydığı,'
Suat Yıldırım:
Gözler kamaşıp karardığı,
Ömer Nasuhi Bilmen:
75:6
Yaşar Nuri Öztürk:
Göz şimşek çaktığında,
Bekir Sadak:
O gun, insanogluna onde ve sonda yaptigi ne varsa bildirilir.
İbni Kesir:
Göz kamaştığında,
Adem Uğur:
İşte, göz kamaştığı,
İskender Ali Mihr:
Artık bakışlar dehşetle kamaştığı zaman.
Celal Yıldırım:
Göz şimşek çakar (gibi kamaştığı),
Tefhim ul Kuran:
Ama göz ´kamaşıp da kaydığı,´
Fransızca:
Lorsque la vue sera éblouie,
İspanyolca:
Cuando se ofusque la vista,
İtalyanca:
Quando sarà abbagliato lo sguardo,
Almanca:
Also wenn die Augen strahlen,
Çince:
当眼目昏花,
Hollandaca:
Maar als het oog verblind.
Rusça:
Когда взор будет ошеломлен,
Somalice:
Markase Araggu Wareero (Taagmo).
Swahilice:
Basi jicho litapo dawaa,
Uygurca:
كۆزلەر تورلاشقان، ئاينىڭ نۇرى ئۆچكەن، كۈن بىلەن ئاي بىرلەشتۈرۈلگەن چاغدا، ئىنسان بۇ كۈندە: «قاچىدىغان جاي قەيەردە؟» دەيدۇ
Japonca:
遂に目が眩む時,
Arapça (Ürdün):
«فإذا برق البصر» بكسر الراء وفتحها دهش وتحير لما رأى مما كان يكذبه.
Hintçe:
तो जब ऑंखे चकाचौन्ध में आ जाएँगी
Tayca:
แต่เมื่อสายตามืดมัว
İbranice:
אך, כאשר יקפא המבט בתדהמה
Hırvatça:
Kada se pogled zbuni
Rumence:
Atunci când vederea fi-va fulgerată,
Transliteration:
Faitha bariqa albasaru
Türkçe:
Göz şimşek çaktığında,
Sahih International:
So when vision is dazzled
İngilizce:
At length, when the sight is dazed,
Azerbaycanca:
Göz (heyrətdən) bərələcəyi;
Süleyman Ateş:
Ama göz (güneş gibi ortaya çıkan gerçeğin karşısında) kamaştığı,
Diyanet Vakfı:
İşte, göz kamaştığı,
Erhan Aktaş:
Gözler, dehşetle kamaştığında.
Kral Fahd:
İşte, göz kamaştığı,
Hasan Basri Çantay:
(7-8-9) İşte göz (hayret ve dehşetle) kamaşdığı, ay tutul (ub karardığı, güneşle ay bir araya getirildiği zaman,
Muhammed Esed:
Ama (o Gün,) gözler korku ile açıldığında,
Gültekin Onan:
Ama göz ´kamaşıp da kaydığı´,
Ali Fikri Yavuz:
(Allah buyurmuştur ki): Göz, (dehşetten) ne vakit ki dikilir,
Portekizce:
(Responde-lhes): Quando vos forem deslumbradas as vistas,
İsveççe:
[Den Dag] då blickarna grumlas [av fruktan]
Farsça:
پس هنگامی [است] که چشم [از سختی و هولناکی آن] خیره شود،
Kürtçe:
کاتێ: کە چاو ئەبڵەق بوو ؟
Özbekçe:
Қачонки кўз даҳшатда лол қолса.
Malayca:
Maka (jawabnya: hari kiamat akan datang) apabila pemandangan menjadi terpendar- pendar (kerana gerun takut),
Arnavutça:
Kur syri (shikimi) të shqetësohet nga frika
Bulgarca:
Тогава, когато погледът се заслепи
Sırpça:
Када се поглед збуни
Çekçe:
Až zrak se oslepí,
Urduca:
پھر جب دیدے پتھرا جائیں گے
Tacikçe:
Рӯзе, ки чашмҳо хира шавад
Tatarca:
Һәркайчан кыямәтнең куркынычыннан күзләр тонып караңгыланса.
Endonezyaca:
Maka apabila mata terbelalak (ketakutan),
Amharca:
ዓይንም በዋለለ ጊዜ፡፡
Tamilce:
ஆக, பார்வை (திடுக்கிட்டு) திகைத்துவிட்டால்,
Korece:
그리하여 시야는 현혹되고
Vietnamca:
Vì vậy, khi cặp mắt lúng túng và ngạc nhiên (lúc nhìn thấy những gì mà y đã phủ nhận).
Ayet Linkleri: