Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

75

Sûredeki Ayet No: 

24

Ayet No: 

5575

Sayfa No: 

578

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ بَاسِرَةٌ

Çeviriyazı: 

vevucûhüy yevmeiẕim bâsirah.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yüzler de var ki o gün asıktır.

Diyanet İşleri: 

O gün bir takım yüzler de asıktır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve yüzler, asılır, kararır.

Şaban Piriş: 

O gün asık yüzler de vardır.

Edip Yüksel: 

O gün bazı yüzler de var ki asıktır.

Ali Bulaç: 

O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış-ekşimiştir.

Suat Yıldırım: 

Ve nice suratlar vardır o gün asılır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bir kısım yüzler de o gün pek ekşi bir haldedir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ve yüzler vardır o gün, asık/buruk,

Bekir Sadak: 

O gun sevk Rabbin huzurunadir. *

İbni Kesir: 

Bir takım yüzler de asıktır.

Adem Uğur: 

Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır

İskender Ali Mihr: 

Ve izin günü çatılmış (kararmış) yüzler vardır.

Celal Yıldırım: 

Yüzler de var, o gün asık ve kararmıştır.

Tefhim ul Kuran: 

O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış, ekşimiştir.

Fransızca: 

et il y aura ce jour-là, des visages assombris,

İspanyolca: 

mientras que otros, ese día, estarán tristes,

İtalyanca: 

e in quel Giorno ci saranno volti rabbuiati,

Almanca: 

und es sind an diesem Tag verfinsterte Gesichter.

Çince: 

在那日,许多面目是愁苦的,

Hollandaca: 

Er zullen dien dag ter nedergeslagen aangezichten wezen.

Rusça: 

Другие же лица в тот день будут омрачены.

Somalice: 

Wajiyaalna Maalintaas way kaduudsami.

Swahilice: 

Na zipo nyuso siku hiyo zitakao kunjana.

Uygurca: 

بۇ كۈندە، نۇرغۇن يۈزلەر تۇتۇق بولىدۇ

Japonca: 

またその日,或る者たちの顔は暗く,

Arapça (Ürdün): 

«ووجوه يومئذ باسرة» كالحة شديدة العبوس.

Hintçe: 

और बहुतेरे मुँह उस दिन उदास होंगे

Tayca: 

และในวันนั้นหลาย ๆ ใบหน้าจะเศร้าสลด

İbranice: 

ופנים ביום ההוא חשוכות

Hırvatça: 

Taj dan neka lica smrknuta će biti,

Rumence: 

În Ziua aceea, vor fi chipuri întunecate,

Transliteration: 

Wawujoohun yawmaithin basiratun

Türkçe: 

Ve yüzler vardır o gün, asık/buruk,

Sahih International: 

And [some] faces, that Day, will be contorted,

İngilizce: 

And some faces, that Day, will be sad and dismal,

Azerbaycanca: 

O gün neçə-neçə üzlər tutulub qaralacaq,

Süleyman Ateş: 

Yüzler de var ki o gün asıktır.

Diyanet Vakfı: 

Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır;

Erhan Aktaş: 

Birtakım yüzler O Gün asıktır.

Kral Fahd: 

Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır;

Hasan Basri Çantay: 

Yüzler (vardır), o gün burtarıkdır.

Muhammed Esed: 

ve o Gün bazı yüzler ümitsizlikle kararacak,

Gültekin Onan: 

O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış, ekşimiştir.

Ali Fikri Yavuz: 

Nice yüzler de vardır ki, o gün somurub kararmıştır.

Portekizce: 

E também haverá, no Dia, rostos sombrios.

İsveççe: 

medan mörka skuggor kommer att skymma [andras] ansikten -

Farsça: 

و چهره هایی عبوس و درهم کشیده است؛

Kürtçe: 

وە زۆر ڕوخساریش لەو ڕۆژەدا گرژ وتاڵن

Özbekçe: 

Ва у кунда бор тиришиб-буришган юзлар.

Malayca: 

Dan pada hari itu, muka (orang-orang kafir) muram hodoh,

Arnavutça: 

atë ditë – disa fytyra janë të mrrolura,

Bulgarca: 

а други в този Ден ще бъдат мрачни,

Sırpça: 

Тог дана нека лица ће бити смркнута,

Çekçe: 

a jiné tváře v ten den budou sinalé, tušící,

Urduca: 

اور کچھ چہرے اداس ہوں گے

Tacikçe: 

ва рӯйҳое ҳаст гирифтаву турш,

Tatarca: 

Дәхи кайбер йөзләр кайгыдан сытык вә кара булыр.

Endonezyaca: 

Dan wajah-wajah (orang kafir) pada hari itu muram,

Amharca: 

ፊቶችም በዚያ ቀን ጨፍጋጊዎች ናቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அந்நாளில் சில முகங்கள் கருத்து காய்ந்துபோய் (விகாரமாக) இருக்கும்.

Korece: 

그날 일부는 그들의 얼굴에 슬픔과 고뇌로 가득차며

Vietnamca: 

Và vào Ngày đó, có những gương mặt buồn bã, ảm đạm.