Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

75

Sûredeki Ayet No: 

22

Ayet No: 

5573

Sayfa No: 

578

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاضِرَةٌ

Çeviriyazı: 

vucûhüy yevmeiẕin nâḍirah.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parlar.

Diyanet İşleri: 

O gün bir takım yüzler Rablerine bakıp parlayacaktır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O gün yüzler parlar, güzelleşir.

Şaban Piriş: 

O gün, parıldayan yüzler vardır.

Edip Yüksel: 

O gün bazı yüzler parlar.

Ali Bulaç: 

O gün yüzler ışıl ışıl parlar.

Suat Yıldırım: 

Yüzler vardır o gün pırıl pırıl...

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(22-23) O günde birtakım yüzler parıldanıcıdır. Rablerine nazar edicidir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yüzler vardır o gün parıltılı,

Bekir Sadak: 

Artik ayrilik vaktinin geldigini sanir.

İbni Kesir: 

Bir takım yüzler o gün parlayacak,

Adem Uğur: 

Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır.

İskender Ali Mihr: 

İzin günü pırıl pırıl yüzler vardır.

Celal Yıldırım: 

O gün yüzler var pırıl pırıl ışılar,

Tefhim ul Kuran: 

O gün yüzler ışıl ışıl parlar.

Fransızca: 

Ce jour-là, il y aura des visages resplendissants

İspanyolca: 

Ese día, unos rostros brillarán,

İtalyanca: 

In quel Giorno ci saranno dei volti splendenti,

Almanca: 

Es sind an diesem Tag strahlende Gesichter,

Çince: 

在那日,许多面目是光华的,

Hollandaca: 

Op dien dag zullen er aangezichten zijn, die met een levendigen glans zullen schitteren.

Rusça: 

Одни лица в тот день будут сиять

Somalice: 

Wajiyaal Maalintaas way ifi.

Swahilice: 

Zipo nyuso siku hiyo zitao ng'ara,

Uygurca: 

بۇ كۈندە، (سائادەتمەنلەرنىڭ) يۈزلىرى نۇرلۇق بولىدۇ

Japonca: 

その日,或る者たちの顔は輝き,

Arapça (Ürdün): 

«وجوه يومئذ» أي في يوم القيامة «ناضرة» حسنة مضيئة.

Hintçe: 

उस रोज़ बहुत से चेहरे तो तरो ताज़ा बशबाब होंगे

Tayca: 

ในวันนั้นหลาย ๆ ใบหน้าจะเบิกบาน

İbranice: 

יהיו פנים זוהרות

Hırvatça: 

Taj dan neka lica blistava će biti,

Rumence: 

În Ziua aceea, vor fi chipuri luminate

Transliteration: 

Wujoohun yawmaithin nadiratun

Türkçe: 

Yüzler vardır o gün parıltılı,

Sahih International: 

[Some] faces, that Day, will be radiant,

İngilizce: 

Some faces, that Day, will beam (in brightness and beauty);-

Azerbaycanca: 

O gün neçə-neçə üzlər sevinib güləcək,

Süleyman Ateş: 

Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parlar,

Diyanet Vakfı: 

Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır.

Erhan Aktaş: 

Birtakım yüzler O Gün ışıl ışıldır.

Kral Fahd: 

Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır.

Hasan Basri Çantay: 

Yüzler (vardır) o gün ter-ü tazedir.

Muhammed Esed: 

Bazı yüzler o Gün mutlulukla parlayacak,

Gültekin Onan: 

O gün yüzler ışıl ışıl parlar.

Ali Fikri Yavuz: 

Nice yüzler vardır ki, o gün (kıyamette) güzelliği ile parıldar.

Portekizce: 

No Dia, haverá semblantes risonhos,

İsveççe: 

Den Dagen skall [någras] ansikten lysas upp av glädje -

Farsça: 

در آن روز چهره هایی شاداب است؛

Kürtçe: 

زۆر ڕوخسار لەو ڕۆژەدا گەشاوەن

Özbekçe: 

У кунда бор чиройли юзлар.

Malayca: 

Pada hari akhirat itu, muka (orang-orang yang beriman) berseri-seri;

Arnavutça: 

Atë ditë – disa fytyra do të shkëlqejnë,

Bulgarca: 

Едни лица в този Ден ще възсияят,

Sırpça: 

Тог дана нека лица ће да буду блистава,

Çekçe: 

V ten den budou jedny tváře zářící

Urduca: 

اُس روز کچھ چہرے تر و تازہ ہونگے

Tacikçe: 

Дар он рӯз рӯйҳое ҳаст зебову дурахшон,

Tatarca: 

Кыямәт көнендә кайбер йөзләр шатланып агаручыдыр.

Endonezyaca: 

Wajah-wajah (orang-orang mukmin) pada hari itu berseri-seri.

Amharca: 

ፊቶች በዚያ ቀን አብሪዎች ናቸው፡፡

Tamilce: 

அந்நாளில் சில முகங்கள் செழிப்பாக (பிரகாசமாக, அழகாக) இருக்கும்.

Korece: 

그날 일부는 그들의 얼굴에 빛을 발산하며

Vietnamca: 

Vào Ngày đó, có những gương mặt sẽ rạng rỡ.