Arapça:
لَوْلَا يَنْهَاهُمُ الرَّبَّانِيُّونَ وَالْأَحْبَارُ عَن قَوْلِهِمُ الْإِثْمَ وَأَكْلِهِمُ السُّحْتَ ۚ لَبِئْسَ مَا كَانُوا يَصْنَعُونَ
Çeviriyazı:
levlâ yenhâhümü-rrabbâniyyûne vel'aḥbâru `an ḳavlihimü-l'iŝme veeklihimü-ssuḥt. lebi'se mâ kânû yaṣne`ûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gerçek dindarların ve din bilginlerinin, onları günah olan bir söz söylemekten ve haram yemekten men etmeleri gerekmez miydi? Yaptıkları şey ne kötüdür!
Diyanet İşleri:
Rabbe kul olanlar ve bilginlerin onlara günah söz söylemeyi ve haram yemeyi yasak etmeleri gerekmez miydi? Yapmakta oldukları ne kötüdür!
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bari, hükümleri bilenleri ve bilginleri, onları, suç olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi. İşledikleri iş, ne de kötüdür.
Şaban Piriş:
Rabbani alimler ve ruhbanların onlara günah söz söylemeyi ve haram yemeyi yasak etmeleri gerekmez miydi? Yapmakta oldukları ne kötüdür.
Edip Yüksel:
Hahamları ve din adamları onları bu günah sözleri söylemekten, haram yemekten menetmeli değil miydi? İşledikleri ne fena!
Ali Bulaç:
Bilgin-yöneticileri (Rabbaniyyun) ve yüksek bilginleri (Ahbar), onları, günah söylemelerinden ve haram yiyiciliklerinden sakındırmalı değil miydi? Yapmakta oldukları ne kötüdür.
Suat Yıldırım:
Bari, onların mürşitleri ve fakihleri onların günah olan şeyler söylemelerini ve haram yemelerini önleselerdi ya! Ama heyhât! Bunların yaptıkları da, ayrıca bir çirkin!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Din bilginleri, fakihleri onları günah sözlerinden ve haram yemelerinden nehyetmeli değil midirler? İşledikleri şey elbette ne kadar kötü!
Yaşar Nuri Öztürk:
Ruhbanları ve hahamları onları, günah oluşturan sözlerinden, haram yemekten alıkoysalardı olmaz mıydı? Ne kötüdür onların sınaat/teknoloji olarak üretmekte oldukları.
Bekir Sadak:
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni teblig et, eger bunu yapmazsan O´nun elciligini yapmamis olursun. Allah seni insanlardan korur. Dogrusu Allah kafirlere yol gostermez.
İbni Kesir:
Rabb´a kul olanlar ve bilginler
Adem Uğur:
Din adamları ve âlimleri onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya! İşledikleri (fiiller) ne kötüdür!
İskender Ali Mihr:
Rabbanîler ve Hahamlar onları günah olan sözlerinden ve haram yemekten men etmeli değiller miydi? Yaptıkları şey ne kötü.
Celal Yıldırım:
Rab´den yana olan mürşidleri ve (dinde derinleşmiş) bilginleri onları günah söylemekten ve haram yemekten alıkoysalardı ya! İşleyegeldikleri şey ne kötü !
Tefhim ul Kuran:
Bilgin-yöneticileri (Rabbaniyyun) ve yüksek bilginleri (Ahbar), onları, günah söylemelerinden ve haram yiyiciliklerinden sakındırmalı değil miydi? Yapmakta oldukları (bu tür sanat çabaları) ne kötüdür.
Fransızca:
Pourquoi les rabbins et les docteurs (de la Loi religieuse) ne les empêchent-ils pas de tenir des propos mensongers et de manger des gains illicites ? Que leurs actions sont donc mauvaises !
İspanyolca:
¿Por qué los maestros y los doctores no les prohíben sus expresiones pecaminosas y que devoren el soborno? ¡Qué mal está lo que hacen!
İtalyanca:
Perché i rabbini e i preti non impediscono loro di peccare con la parola e di nutrirsi di illeciti guadagni? Quanto male c'è in quello che operano!
Almanca:
Würden die Gelehrten und Rabbiner sie doch nur abhalten, Verwerfliches zu bekunden und sich Verbotenes anzueignen. Und gewiß erbärmlich ist dies, was sie zu bewerkstelligen pflegten.
Çince:
一般明哲和博士,怎么不禁戒他们妄言罪恶,吞食贿赂呢﹖他们的行为真恶劣!
Hollandaca:
Indien hunne wetgeleerden en priesters het niet waren, die hun verboden zonden te begaan en ongeoorloofde spijzen te eten, welke verachtelijke daden zouden zij niet bedrijven!
Rusça:
Почему же раввины и первосвященники не удерживают их от греховных речей и пожирания запретного? Воистину, скверно то, что они творят.
Somalice:
May ka Reebaan Ikhyaartu iyo culimadu hakalkooda dambiga ah iyo Cunidda Xaaraanta, waxaa Xumaan badan waxay Samayn.
Swahilice:
Mbona hao wanazuoni na makohani wao hawawakatazi maneno yao ya dhambi, na ulaji wao vya haramu? Ni maovu mno hayo wayafanyayo!
Uygurca:
ئۇلارنىڭ زاھىتلىرى، ئەھبارلىرى نېمىشقا ئۇلارنى يالغان سۆزلەشتىن، ھارام يېيىشتىن توسمايدۇ؟ ئۇلارنىڭ قىلمىشلىرى نېمىدېگەن يامان!
Japonca:
なぜ聖職者や律法学者は,かれらが罪深いことを語り,または非法なものを貪るのを禁じないのか。かれらの行うことの何と醜悪なことよ。
Arapça (Ürdün):
«لولا» هلا «ينهاهم الربَّانيون والأحبار» منهم «عن قولهم الإثم» الكذب «وأكلهم السحت لبئس ما كانوا يصنعونـ» ـه ترك نهيهم.
Hintçe:
उनको अल्लाह वाले और उलेमा झूठ बोलने और हरामख़ोरी से क्यों नहीं रोकते जो (दरगुज़र) ये लोग करते हैं यक़ीनन बहुत ही बुरी है
Tayca:
ไฉนเล่าผู้ที่รู้แจ้งในอัลลอฮ์และนักปราชญ์เหล่านั้นจึงไม่ห้ามพวกเขา ในการที่พวกเขาพูดสิ่งที่เป็ฯบาป และในการที่พวกเขากินสิ่งที่ต้องห้ามช่างเลวจริง ๆ สิ่งที่พวกเขาทำ
İbranice:
ולמה אין הרבנים וחכמיהם מונעים אותם מלחטוא בדבריהם ומאכילת ריבית אסורה? כמה רעים מעשיהם
Hırvatça:
Trebalo bi da ih čestiti i učeni ljudi od lažna govora i zabranjena jela odvraćaju; ružno li je to kako postupaju.
Rumence:
De ce rabinii şi savanţii lor nu-i opresc de la a mai păcătui cu vorba şi de la desfrânare? Ce rău este ceea ce făptuiesc!
Transliteration:
Lawla yanhahumu alrrabbaniyyoona waalahbaru AAan qawlihimu alithma waaklihimu alssuhta labisa ma kanoo yasnaAAoona
Türkçe:
Ruhbanları ve hahamları onları, günah oluşturan sözlerinden, haram yemekten alıkoysalardı olmaz mıydı? Ne kötüdür onların sınaat/teknoloji olarak üretmekte oldukları.
Sahih International:
Why do the rabbis and religious scholars not forbid them from saying what is sinful and devouring what is unlawful? How wretched is what they have been practicing.
İngilizce:
Why do not the rabbis and the doctors of Law forbid them from their (habit of) uttering sinful words and eating things forbidden? Evil indeed are their works.
Azerbaycanca:
Kaş onların (yəhudilərin) din alimləri və fəqihləri onlara günah söyləməyi və haram yeməyi qadağan edəydilər! Onların törətdiyi əməllər necə də pisdir!
Süleyman Ateş:
Rabbanilerin ve hahamların, onları günah söz söylemekten, haram yemekten menetmeleri gerekmezmiydi? Yaptıkları şey ne kötüdür!
Diyanet Vakfı:
Din adamları ve alimleri onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya! İşledikleri (fiiller) ne kötüdür!
Erhan Aktaş:
Rabbânilerin(1) ve ahbârın;(2) günah söz söylemekten ve suht(3) yemekten sakındırmaları gerekmez miydi? Yaltaklanmaları ne kötüdür.
Kral Fahd:
Din adamları ve âlimleri onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya! İşledikleri (fiiller) ne kötüdür!
Hasan Basri Çantay:
Bari bilginleri, fakıyhleri onları günâh söylemelerinden ve haram yemelerinden vaz geçirmiye çalışsalardı ya. Her halde yapmakda oldukları bu (san´at) ne kadar kötü!
Muhammed Esed:
Neden onların din adamları ve hahamları onları günahkarca iddialardan ve her türlü kötülüğü boğazlarına indirmekten alıkoymadılar? Ortaya koydukları şey ne kadar kötüdür!
Gültekin Onan:
Bilgin-yöneticileri (rabbaniyun) ve yüksek-bilginleri (ahbar), onları, günah söylemelerinden ve haram yiyiciliklerinden sakındırmalı değil miydi? Yapmakta oldukları ne kötüdür.
Ali Fikri Yavuz:
Ne olurdu? Onların âlimleri ve din bilginleri, günah söylemelerinden ve haram yemelerinden kendilerini vazgeçirmeğe çalışsalardı ya. İşledikleri bu sanat ne kadar kötü!...
Portekizce:
Por que os rabinos e os doutos não lhes proibiram blasfemarem e se fartarem do que é ilícito? Quão detestáveis são assuas obras!
İsveççe:
Varför förbjuder dem inte deras andliga ledare och deras rabbiner att komma med syndiga [och osanna] påståenden och att göra sig otillåtna vinster? Ja, de begår de skamligaste handlingar!
Farsça:
چرا دانشمندان الهی مَسلک [و کاملان در دین] و عالمان یهود، آنان را از گفتار گناه آلود و حرام خواری بازنمی دارند؟ بسیار زشت است سکوتی که همواره پیش می گرفتند.
Kürtçe:
ئەوە بۆچی رێگریان لێ نەکردن خواپەرست و زاناکانیان لەگوفتاری گوناھیان و لەحەرام خواردنیان (وەک بەرتیل) بەڕاستی شتێکی بەدبوو ئەوەی دەیانکرد
Özbekçe:
Роббонийлари ва аҳборлари уларни гуноҳ айтиш ва ҳаромни ейишдан қайтарсалар бўлмасми?! Қилаётган ҳунарлари қандай ҳам ёмон-а!
Malayca:
Alangkah baiknya kalau ketua-ketua ugama dan pendita-pendita mereka melarang mereka dari mengeluarkan perkataan-perkataan yang dusta dan dari memakan yang haram? Sesungguhnya amatlah buruk apa yang mereka telah kerjakan.
Arnavutça:
Sikur fetarët dhe dijetarët të mos i ndalonin ata, nga të folurit gënjeshtra dhe ngrënies së haramit, sa keq do të kishin punuar ata!
Bulgarca:
Защо равините и правниците не ги възпират да изричат греховни думи и да поглъщат възбраненото? Колко лошо е това, което вършат!
Sırpça:
Требало би да их честити и учени људи одвраћају од лажног говора и забрањеног јела; ружно ли је то како поступају.
Çekçe:
Proč jim nezabrání rabíni a učenci, aby nevedli hříšné řeči a nepohlcovali neprávem nabyté? Jak hnusné je to, co provádějí.
Urduca:
کیوں اِن کے عُلما٫ اور مشائخ انہیں گناہ پر زبان کھولنے اور حرام کھانے سے نہیں روکتے؟ یقیناً بہت ہی برا کارنامہ زندگی ہے جو وہ تیار کر رہے ہیں
Tacikçe:
З Барои чӣ худопарастону донишмандон ононро аз гуфтори бад ва ҳаромхорагӣ бознамедоранд. Чӣ бад аст корҳое, ки мекарданд!
Tatarca:
Әгәр яһүдләрнең дингә бирелгән заһитләре вә дини галимнәре аларны Аллаһуга каршы булган яман сүзләрдән һәм хәрам ашауларыннан ныклап тыйган булсалар, нинди яхшы булыр иде! Ләкин тыймадылар. Аларның кылган эшләре бик тә яман.
Endonezyaca:
Mengapa orang-orang alim mereka, pendeta-pendeta mereka tidak melarang mereka mengucapkan perkataan bohong dan memakan yang haram? Sesungguhnya amat buruk apa yang telah mereka kerjakan itu.
Amharca:
ቀሳውስቱና ሊቃውንቱ ከኃጢአት ንግግራቸውና እርምን ከመብላታቸው አይከለክሏቸውም ኖሮአልን ይሠሩት የነበሩት ነገር በጣም ከፋ!
Tamilce:
அவர்களுடைய பாவமான பேச்சிலிருந்தும், விலக்கப்பட்டதை (-மக்களின் செல்வங்களை தவறான முறையில்) விழுங்குவதிலிருந்தும், குருமார்களும் பண்டிதர்களும் அவர்களை தடை செய்ய வேண்டாமா? அவர்கள் செய்துகொண்டிருந்தது மிகக் கெட்டதாகும்!
Korece:
유대인의 성직자들이나 학자들은 그들 백성이 죄를 낳고 금기된 것을 삼키는 것에 대해 금지도않고 있으니 그들이 저지른 모든 것에 분명 저주가 있으리라
Vietnamca:
Tại sao những người thông tỏ giáo luật và các tu sĩ (Do Thái) lại không ngăn cản lời nói tội lỗi của họ cũng như việc họ ăn những thứ cấm?! Thật tồi tệ và xấu xa cho những gì họ đã làm.
Ayet Linkleri: