Arapça:
وَاصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا
Çeviriyazı:
vaṣbir `alâ mâ yeḳûlûne vehcürhüm hecran cemîlâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Başkalarının diyeceklerine sabret, güzellikle onlardan ayrıl.
Diyanet İşleri:
Onların söylediklerine sabret, yanlarından güzellikle ayrıl.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve sabret dediklerine ve gönlünden onlara aykırı olmakla beraber kötülüklerine karşı vermeyerek bırak onları.
Şaban Piriş:
Onların söylediklerine sabret ve yanlarından güzellikle ayrıl.
Edip Yüksel:
Onların sözlerine karşı sabırlı ol ve onlardan güzellikle ayrıl.
Ali Bulaç:
Onların demelerine karşı sen sabret ve onlardan güzel bir ayrılma tarzıyla (düşünce ve eylem bakımından köklü bir tutum) ile kopup-ayrıl.
Suat Yıldırım:
Onların söylediklerine karşı sabret, onlardan güzel bir tavırla uzak dur!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve diyecekleri şey üzerine sabret ve onları güzelce bir ayrılışla terk eyle!
Yaşar Nuri Öztürk:
Onların söylediklerine sabret! Ve güzelce ayrıl onlardan.
Bekir Sadak:
Ama Firavun o peygambere karsi gelmisti de onu cok agir bir sekilde tutup cezalandirmistik.
İbni Kesir:
Onların söylediklerine sabret ve yanlarından güzellikle ayrıl.
Adem Uğur:
Onların (müşriklerin) söylediklerine katlan ve onlardan güzellikle ayrıl.
İskender Ali Mihr:
Ve onların söyledikleri şeylere sabret. Ve güzel bir ayrılış ile onlardan ayrıl.
Celal Yıldırım:
Onların (inkarcı müşriklerin) dediklerine katlan. Onları güzel bir tavırla terkedip ayrıl.
Tefhim ul Kuran:
Onların demelerine karşı sen sabret ve onlardan güzel bir ayrılma tarzıyla (düşünce ve eylem bakımından köklü bir tutum) ile kopup ayrıl.
Fransızca:
Et endure ce qu'ils disent; et écarte-toi d'eux d'une façon convenable.
İspanyolca:
¡Ten paciencia con lo que dicen y apártate de ellos discretamente!
İtalyanca:
Sopporta con pazienza quello che dicono e allontanati dignitosamente.
Almanca:
Und übe dich in Geduld dem gegenüber, was sie sagen und entferne dich von ihnen in schöner Entfernung!
Çince:
你应当忍受他们所说的谰言,而温和地退避他们。
Hollandaca:
Draag den schimp geduldig, dien de ongeloovigen u toevoegen, en vertrek van hen op een voegzame wijze.
Rusça:
Терпимо относись к их словам и сторонись их красиво.
Somalice:
kuna Samir waxay sheegi gaaladu, si Quruxsanna uga hijroo (iskaga tag).
Swahilice:
Na vumilia hayo wayasemayo, na jitenge nao kwa vizuri.
Uygurca:
ئۇلارنىڭ (يەنى مەككە كۇففارلىرىنىڭ) (سېنى سېھىرگەر، شائىر، مەجنۇن دېگەن) سۆزلىرىگە سەۋر قىلغىن، ئۇلارنى چىرايلىقچە تەرك ئەتكىن
Japonca:
かれらの言うことを耐え忍び,かれらを離れよ,立派に身をかわせ。
Arapça (Ürdün):
«واصبر على ما يقولون» أي كفار مكة من أذاهم «واهجرهم هجرا جميلا» لا جزع فيه وهذا قبل الأمر بقتالهم.
Hintçe:
और जो कुछ लोग बका करते हैं उस पर सब्र करो और उनसे बा उनवाने शाएस्ता अलग थलग रहो
Tayca:
และจงอดทนต่อสิ่งที่พวกเขากล่าวร้ายและจงแยกตัวออกจากพวกเขาด้วยการแยกตัวอย่างสุภาพ
İbranice:
התאזר בסבלנות נוכח מה שהם אומרים, והתרחק מהם בצורה מנומסת
Hırvatça:
I otrpi ono što oni govore i izbjegavaj ih na lijep način,
Rumence:
Rabdă când îi auzi ceea ce spun şi cuviincios îndepărtează-te de ei.
Transliteration:
Waisbir AAala ma yaqooloona waohjurhum hajran jameelan
Türkçe:
Onların söylediklerine sabret! Ve güzelce ayrıl onlardan.
Sahih International:
And be patient over what they say and avoid them with gracious avoidance.
İngilizce:
And have patience with what they say, and leave them with noble (dignity).
Azerbaycanca:
(Ya Peyğəmbər!) Onların (Məkkə müşriklərinin) sənə deyəcəklərinə (batil söz və iftiralarına) səbr et. Onlardan gözəl tərzdə ayrıl!
Süleyman Ateş:
Onların dediklerine sabret ve güzelce onlardan ayrıl.
Diyanet Vakfı:
Onların (müşriklerin) söylediklerine katlan ve onlardan güzellikle ayrıl.
Erhan Aktaş:
Onların söylediklerine sabret. Ve onlardan güzellikle uzak dur.
Kral Fahd:
Onların (müşriklerin) söylediklerine katlan ve onlardan güzellikle ayrıl .
Hasan Basri Çantay:
Onlar ne derlerse katlan. Onlardan sızıltısızca ayrıl.
Muhammed Esed:
halkın (senin aleyhinde) söyleyebileceği her şeye sabırla katlan ve onlardan uygun şekilde uzaklaş.
Gültekin Onan:
Onların demelerine karşı sen sabret ve onlardan güzel bir ayrılma tarzıyla (düşünce ve eylem bakımından köklü bir tutum) ile kopup ayrıl.
Ali Fikri Yavuz:
Ve inkârcıların diyeceklerine, (sana iftira ve yalanlarına) sabırlı ol ve onları güzel bir şekilde terk edip ayrıl.
Portekizce:
E tolera tudo quanto te digam, e afasta-te dignamente deles.
İsveççe:
och bär vad [illasinnade människor] säger med tålamod, men håll dig värdigt på avstånd från dem.
Farsça:
و بر گفتار [و آزار] مشرکان شکیبا باش و از آنان به شیوه ای پسندیده دوری کن،
Kürtçe:
دان بە خۆتدا بگرە لەسەر ئەو قسانەی کە دەیڵێن وە وازیان لێبهێنە ولێیان گەڕێ بە واز لێھێنانێکی جوان
Özbekçe:
Ва уларнинг гапларига сабр қил ва улардан чиройли четлашла, четлаб тур.
Malayca:
Dan bersabarlah terhadap apa yang dikatakan oleh mereka (yang menentangmu), dan jauhkanlah dirimu dari mereka dengan cara yang baik.
Arnavutça:
Dhe, duroji llomotitjet e atyre dhe largohu nga ata në mënyrë të bukur,
Bulgarca:
И бъди търпелив към онова, което говорят! И ги напускай с достойнство!
Sırpça:
И издржи оно што они говоре и избегавај их на леп начин,
Çekçe:
a trpělivě snášej to, co oni hovoří, a vzdal se od nich vhodným odchodem.
Urduca:
اور جو باتیں لوگ بنا رہے ہیں ان پر صبر کرو اور شرافت کے ساتھ اُن سے الگ ہو جاؤ
Tacikçe:
Ва бар он чӣ мегӯянд, сабр кун ва ба ваҷҳе писандида аз онҳо дурӣ ҷӯй.
Tatarca:
Вә аларның хакка каршы сөйләгән мәгънәсез сүзләренә чыда, вә аларны бер тарафка куй күркәм кую белән!
Endonezyaca:
Dan bersabarlah terhadap apa yang mereka ucapkan dan jauhilah mereka dengan cara yang baik.
Amharca:
(ከሓዲዎች) በሚሉትም ላይ ታገሥ፡፡ መልካምንም መተው ተዋቸው፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் பேசுவதை சகிப்பீராக! இன்னும், அழகிய விதத்தில் அவர்களை விட்டு வி(லகி வி)டுவீராக!
Korece:
그들이 말하는 것에 인내하 고 정중한 태도로 그들을 멀리하라
Vietnamca:
Ngươi hãy kiên nhẫn chịu đựng với những gì chúng nói và hãy tránh xa chúng một cách nhã nhặn và tốt đẹp.
Ayet Linkleri: