Arapça:
وَالسَّارِقُ وَالسَّارِقَةُ فَاقْطَعُوا أَيْدِيَهُمَا جَزَاءً بِمَا كَسَبَا نَكَالًا مِّنَ اللَّهِ ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Çeviriyazı:
vessâriḳu vessâriḳatü faḳṭa`û eydiyehümâ cezâem bimâ kesebâ nekâlem mine-llâh. vellâhü `azîzün ḥakîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'dan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah daima üstündür, hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri:
Erkek hırsız ve kadın hırsızın, yaptıklarından ötürü Allah tarafından ibret verici bir ceza olarak, ellerini kesin. Allah Güçlü'dür, Hakim'dir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Erkek olsun, kadın olsun, hırsızlık edenlerin, elde ettiklerine karşılık, Allah tarafından ibret verici bir ceza olarak kesin ellerini ve Allah, üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Şaban Piriş:
Erkek hırsız ve kadın hırsızın yaptıklarına karşılık Allah tarafından bir ceza olarak ellerini (bileklerden) kesin. Allah çok güçlüdür, Hakim'dir.
Edip Yüksel:
Erkek hırsızın ve kadın hırsızın ellerini, yaptıklarına karşılık kesin. Bu ALLAH'ın öngördüğü bir caydırma yöntemidir. ALLAH Güçlüdür, Bilgedir
Ali Bulaç:
Hırsız erkek ve hırsız kadının, (çalıp) kazandıklarına bir karşılık, Allah'tan, 'tekrarı önleyen kesin bir ceza' olmak üzere ellerini kesin. Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
Suat Yıldırım:
Hırsız erkek ile hırsız kadının irtikâb ettikleri suça bir karşılık ve Allah tarafından insanlara ibret verici bir ukubet olmak üzere ellerini kesiniz. Allah azîz ve hakimdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir). {KM, Çıkış 20,15; Tesniye 25,11-12 Levililer 19,11}
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve hırsızlık yapan erkeğin ve hırsızlık yapan kadının (kazandıklarının bir cezası ve Allah Teâlâ tarafından bir ukûbet olmak üzere) ellerini kesiniz. Ve Allah Teâlâ azîzdir, hakîmdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Hırsızlık yapan erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.
Bekir Sadak:
Onlar yalana kulak verirler, haram yerler. Eger sana gelirlerse aralarinda hukmet, yahut onlardan yuz cevir
İbni Kesir:
Hırsız erkek ve hırsız kadının yaptıklarına karşılık Allah tarafından bir ceza olarak
Adem Uğur:
Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah´tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir.
İskender Ali Mihr:
Ve, hırsızlık yapan erkek ve kadının yaptıklarına karşılık olmak üzere, Allah´tan bir ceza olarak ellerini kesin. Ve Allah Azîz´dir, Hakîm ´dir (hüküm ve hikmet sahibidir).
Celal Yıldırım:
Hırsızlık eden erkeğin ve hırsızlık eden kadının (bu yoldan) elde ettiklerine (ve insan haklarına el uzatmalarına) karşılık Allah tarafından ibret verici bir ceza olmak üzere ellerini kesin. Allah çok üstündür, çok güçlüdür, yegâne hikmet sahibidir.
Tefhim ul Kuran:
Hırsız erkek ve hırsız kadının, (çalıp) kazandıklarına bir karşılık, Allah´tan da, ´tekrarı önleyen kesin bir ceza´ olmak üzere ellerini kesin. Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
Fransızca:
Le voleur et la voleuse, à tous deux coupez la main, en punition de ce qu'ils se sont acquis, et comme châtiment de la part d'Allah. Allah est Puissant et Sage.
İspanyolca:
Al ladrón y a la ladrona, cortadles las manos como retribución de lo que han cometido, como castigo ejemplar de Alá. Alá es poderoso, sabio.
İtalyanca:
Tagliate la mano al ladro e alla ladra, per punirli di quello che hanno fatto e come sanzione da parte di Allah. Allah è eccelso, saggio.
Almanca:
Dem Dieb und der Diebin trennt die Hand ab, als Vergeltung für das, was sie sich erworben haben - eine Strafe von ALLAH. Und ALLAH ist allwürdig, allweise.
Çince:
偷盗的男女,你们当割去他们俩的手,以报他们俩的罪行,以示真主的惩戒。真主是万能的,是至睿的。
Hollandaca:
Indien een man of eene vrouw mocht stelen, zult gij hun de handen afsnijden, als vergelding voor hetgeen zij hebben bedreven; dit is eene voorbeeldige straf door God bepaald, en God is machtig en wijs.
Rusça:
Вору и воровке отсекайте руки в воздаяние за то, что они совершили. Таково наказание от Аллаха, ведь Аллах - Могущественный, Мудрый.
Somalice:
Tuugga iyo Tuugadda Gooya Gaemahooda Abaalmarin waxay kasbadeen Darteed waana Xanuujin Eebe ILaahayna waa adkaade Falsan.
Swahilice:
Na mwizi mwanamume na mwizi mwanamke, ikateni mikono yao, hayo ni malipo ya waliyo yachuma, ndiyo adhabu ya mfano itokayo kwa Mwenyezi Mungu. Na Mwenyezi Mungu ni Mwenye nguvu na Mwenye hikima.
Uygurca:
ئوغرىلىق قىلغۇچى ئەرنىڭ ۋە ئوغرىلىق قىلغۇچى ئايالنىڭ قىلمىشىنى جازالاپ، اﷲ تەرىپىدىن ئىبرەت قىلىش يۈزىسىدىن قوللىرىنى كېسىڭلار، اﷲ (ئۆز ئەمرىنى ئىشقا ئاشۇرۇشتا) غالىبتۇر، ھېكمەت بىلەن ئىش قىلغۇچىدۇر
Japonca:
盗みをした男も女も,報いとして両手を切断しなさい。これはかれらの行いに対する,アッラーの見せしめのための懲しめである。アッラーは偉力ならびなく英明であられる。
Arapça (Ürdün):
«والسارق والسارقة» أل فيهما موصولة مبتدأ ولشبهه بالشرط دخلت الفاء في خبره وهو «فاقطعوا أيديهما» أي يمين كل منهما من الكوع وبينت السنة أن يقطع فيه ربع دينار فصاعدا وأنه إذا عاد قطعت رجله اليسرى من مفصل القدم ثم اليد اليسرى ثم الرجل اليمنى وبعد ذلك يعزر «جزاء» نصب على المصدر «بما كسبا نكالا» عقوبة لهما «من الله والله عزيز» غالب على أمره «حكيم» في خلفه.
Hintçe:
और चोर ख्वाह मर्द हो या औरत तुम उनके करतूत की सज़ा में उनका (दाहिना) हाथ काट डालो ये (उनकी सज़ा) ख़ुदा की तरफ़ से है और ख़ुदा (तो) बड़ा ज़बरदस्त हिकमत वाला है
Tayca:
และขโมยชายและขโมยหญิงนั้นจงตัดมือของเขา ทั้งสองคน ทั้งนี้เพื่อเป็นการตอบแทนในสิ่งที่ทั้งสองนั้นได้แสวงหาไว้ (และ) เพื่อเป็นเยี่ยงอย่างการลงโทษ จากอัลลอฮ์ และอัลลอฮ์นั้นทรงเดชานุภาพ ทรงปรีชาญาณ
İbranice:
הגונב והגונבת, קטעו את ידיהם כעונש על מה שעשו, עונש לדוגמא מאלוהים. ואלוהים עזוז חכם
Hırvatça:
Kradljivcu i kradljivici odsijecite ruke, neka im to bude kazna za ono što su učinili i opomena od Allaha! Allah je silan i mudar.
Rumence:
Tăiaţi mâinile hoţului şi ale hoaţei: aceasta va fi o răsplată pentru ceea ce au săvârşit şi o pedeapsă de la Dumnezeu. Dumnezeu este Puternic, Înţelept.
Transliteration:
Waalssariqu waalssariqatu faiqtaAAoo aydiyahuma jazaan bima kasaba nakalan mina Allahi waAllahu AAazeezun hakeemun
Türkçe:
Hırsızlık yapan erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.
Sahih International:
[As for] the thief, the male and the female, amputate their hands in recompense for what they committed as a deterrent [punishment] from Allah. And Allah is Exalted in Might and Wise.
İngilizce:
As to the thief, Male or female, cut off his or her hands: a punishment by way of example, from Allah, for their crime: and Allah is Exalted in power.
Azerbaycanca:
Oğru kişi ilə oğru qadının gördükləri işin əvəzi kimi Allahdan cəza olaraq (sağ) əllərini kəsin. Allah yenilməz qüvvət sahibi, hikmət sahibidir!
Süleyman Ateş:
Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin! Allah daima üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet Vakfı:
Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah'tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir.
Erhan Aktaş:
Hırsızlık yapan erkeğin ve kadının, her ikisinin de ellerini, Allah’tan caydırıcı bir karşılık olarak kesin.(1) Allah, Mutlak Üstün Olan’dır, En İyi Hüküm Veren’dir.
Kral Fahd:
Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah'tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah, Azîz'dir, Hakîm'dir.
Hasan Basri Çantay:
Erkek hırsızla kadın hırsızın — o irtikâb etdiklerine bir karşılık ve ceza ve Allahdan (insanlara) ibret verici bir ukubet olmak üzere — ellerini kesin. Allah mutlak gaalibdir, yegâne hüküm ve hikmet saahibidir.
Muhammed Esed:
Hırsızlık eden erkeğe ve hırsızlık eden kadına gelince, işlemiş oldukları fiillere karşılık, Allahtan (gelen) caydırıcı bir müeyyide olarak her ikisinin ellerini kesin: zira Allah kudretlidir, hikmet sahibidir.
Gültekin Onan:
Hırsız erkek ve hırsız kadının, (çalıp) kazandıklarına bir karşılık, Tanrı´dan ´tekrarı önleyen kesin bir ceza´ olmak üzere ellerini kesin. Tanrı üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ali Fikri Yavuz:
Erkek hırsızla kadın hırsızın, yaptıklarına karşılık ve Allah’dan bir azab olmak üzere, (sağ) ellerini kesin. Allah, mutlak galibdir, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir.
Portekizce:
Quanto ao ladrão e à ladra, decepai-lhes a mão, como castigo de tudo quanto tenham cometido; é um exemplo, que emanade Deus, porque Deus é Poderoso, Prudentíssimo.
İsveççe:
MANNEN SOM stjäl och kvinnan som stjäl skall som straff för detta brott få handen avhuggen; [denna föreskrift] är en sträng varning från Gud. Gud är allsmäktig, vis.
Farsça:
و دست مرد و زن دزد را به کیفر کار زشتی که مرتکب شده اند به عنوان مجازاتی از سوی خدا قطع کنید؛ و خدا توانای شکست ناپذیر است.
Kürtçe:
پیاو و ئافرەتی دز دەستیان ببڕن لەتۆڵەی ئەو دزیەی کردویانە ئەمە تۆڵە و تەمێ کردنێکە لەلایەن خواوە وە خوا باڵا دەست وکار دروستە
Özbekçe:
Ўғри эркак ва ўғри аёлнинг қўлларини кесинглар. Бу уларнинг қилмишига жазо ва Аллоҳдан ъиқобдир. Аллоҳ азиз ва ҳакимдир.
Malayca:
Dan orang lelaki yang mencuri dan orang perempuan yang mencuri maka (hukumnya) potonglah tangan mereka sebagai satu balasan dengan sebab apa yang mereka telah usahakan, (juga sebagai) suatu hukuman pencegah dari Allah. Dan (ingatlah) Allah Maha Kuasa, lagi Maha Bijaksana.
Arnavutça:
Vjedhësit dhe vjedhëses këputjuani duart e tyre, për ndëshkim të asaj që kanë punuar – dënim nga ana e Perëndisë; se, Perëndia, është i Plotëfuqishëm dhe i Gjithëdijshëm.
Bulgarca:
А на крадеца, мъж или жена, отсичайте ръцете като наказание за онова, което са присвоили - възмездие от Аллах. Аллах е всемогъщ, премъдър.
Sırpça:
Крадљивцу и крадљивици одсеците шаку, нека им то буде казна за оно што су учинили и опомена од Аллаха! Аллах је силан и мудар.
Çekçe:
Zloději a zlodějce utněte ruce jejich v odplatu za to, co provedli, a jako varovný příklad od Boha! A Bůh je mocný, moudrý.
Urduca:
اور چور، خواہ عورت ہو یا مرد، دونوں کے ہاتھ کاٹ دو، یہ اُن کی کمائی کا بدلہ ہے اور اللہ کی طرف سے عبرتناک سزا اللہ کی قدرت سب پر غالب ہے اور وہ دانا و بینا ہے
Tacikçe:
Дасти марди дузд ва зани дуздро ба ҷазои коре, ки кардаанд, бибуред. Ин уқубатест аз ҷониби Худо, ки Ӯ пирӯзманду ҳаким аст!
Tatarca:
Карак ир һәм хатыннарның кулларын кисегез кәсеп иткән явыз эшләренә җәза йөзеннән Аллаһудан. Аллаһ үч алуда көчле һәм гадел хөкем итүче.
Endonezyaca:
Laki-laki yang mencuri dan perempuan yang mencuri, potonglah tangan keduanya (sebagai) pembalasan bagi apa yang mereka kerjakan dan sebagai siksaan dari Allah. Dan Allah Maha Perkasa lagi Maha Bijaksana.
Amharca:
ሰራቂውንና ሰራቂይቱንም በሠሩት ነገር ለቅጣት ከአላህ የኾነን መቀጣጫ እጆቻቸውን ቁረጡ፡፡ አላህም አሸናፊ ጥበበኛ ነው፡፡
Tamilce:
இன்னும், எந்த ஆண் திருடுகிறானோ, எந்த பெண் திருடுகிறாளோ அவ்விருவரும் செய்ததற்கு கூலியாக, அல்லாஹ்விடமிருந்து தண்டனையாக அவ்விருவரின் (வலது) கரங்களை (மணிக்கட்டு வரை) வெட்டுங்கள். அல்லாஹ் மிகைத்தவன், மகா ஞானவான் ஆவான்.
Korece:
물건을 훔친 남녀의 손을 자르라 이는 그 두손이 얻은 것에 대한 하나님의 벌이거늘 하나님은전능과 지혜로 충만하심이라
Vietnamca:
Đối với người trộm cắp, nam cũng như nữ (khi đã đủ bằng chứng kết tội cũng như các tình tiết không thể không thi hành bản án) thì các ngươi hãy chặt bàn tay (phải) của họ, một sự trừng phạt về tội mà họ đã phạm, một hình thức răn đe từ Allah (dành cho hành động trộm cắp). Quả thật, Allah là Đấng Toàn Năng, Anh Minh.
Ayet Linkleri: